Sansür yasası ile bir yıl geride kaldı... - Utku ÇAKIRÖZER
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Sansür yasası ile bir yıl geride kaldı... - Utku ÇAKIRÖZER

14.12.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Basın ve ifade özgürlüğü demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır. Ülkemizde 22 yıllık AKP iktidarı basın özgürlüğü alanında kara bir tablo ortaya koymuş durumda. 85 milyonun özgürlük alanını kısıtlayan bu tablo TBMM’den geçirilen kanunlar ile maalesef daha da ağırlaşmakta.  

Bir yıl önce AKP-MHP iktidarı “dezenformasyon ile mücadele” gerekçesiyle “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni TBMM’ye getirdi. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu ve Adalet Komisyonu’nda muhalefet partileri ve gazetecilik meslek örgütleri temsilcileri teklifin birçok maddesinin sorunlu olduğunu belirterek geri çekilmesi talebinde bulunduk. Paketin tamamına karşı mücadele etmekle birlikte özellikle 29. maddeye çok güçlü muhalefet yaptık. 

Bu madde ile “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” diye yeni icat edilen suç tanımına göre, sınırlarını kimsenin bilmediği tamamen soyut ifadelerle milyonların açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörüldü. 

Teklifin komisyonlardaki görüşmelerinde muhalefet ve gazetecilik meslek örgütlerinin yanı sıra  komisyonun uzman görüşü için davet ettiği Yargıtay 8. Daire Üyesi İhsan Baştürk de “29. madde ciddi sakıncalar doğurabilir!” uyarısında bulundu. 

O dönem grup başkanvekilimiz olarak görüşmelere katılan genel başkanımız Özgür Özel, “Böyle muğlak ifadelerle suç ve ceza yaratırsanız yargı vesayeti getirirsiniz” uyarısını yaptı.

Gazeteci bir milletvekili olarak, iktidar vekillerine, “Bu haliyle bu yasa Türkiye’de özgürlük alanına, demokrasiye, hukuk devletine, gazetecilerin basın özgürlüğüne ve milyonların ifade özgürlüğüne çok önemli engeller getirecektir!” uyarılarında bulunanlardan biri de bendim.

Eleştirilerimize karşı, yasanın mimarlarından MHP’li Feti  Yıldız, “Haber  verme sınırını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları dezenformasyon suçu oluşturmaz” derken AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal da “Siyasal kaygılarla yapılmış bir düzenleme değil. Amaç toplumsal yarar” açıklamalarını yapmıştı.

Muhalefetin, gazeteci meslek örgütlerinin, hukukçuların itirazları dinlenmedi ve “sansür yasası”, AKP ve MHP oylarıyla 13 Ekim 2022’de Meclis’ten geçti. 7418 sayılı “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 18 Ekim 2022 tarih ve 31987 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na 217/A maddesi eklendi ve o meşhur “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” maddesi hayatımıza girmiş oldu. 

GAZETECİLERE SORUŞTURMALAR

Bu bir yıl içinde gazeteciler yargıdaki çürümeyi, adliyelerdeki rüşvet iddialarını, cinsel istismar, depremdeki ihmallere ilişkin haber yaptıkları ya da sosyal medya paylaşımında bulundukları için işte bu yeni TCK 217/A kapsamında soruşturmalar ve gözaltılar ile karşı karşıya kaldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre, yasa yürürlüğe girdiği tarihten bu yana bu maddeden 33 gazeteci hakkında soruşturma açılırken 6 gazeteci gözaltına alındı, 4 gazeteci de tutuklandı.

İlk cezalandırılan gazeteci Sinan Aygül oldu. Aralık 2022’de sosyal medya hesabından Tatvan’da bir kız çocuğuna cinsel taciz iddialarına ilişkin haberi sosyal medya hesabından paylaşan Sinan Aygül, bir süre sonra paylaşımını silmesine rağmen gözaltına alınarak tutuklandı. 8 gün tutukluluğun ardından tahliye edilen Aygül hakkında TCK 217/A kapsamında dava açıldı ve 10 ay hapis cezası verildi.

CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” TCK 217/A maddesi gerekçe gösterilerek suç duyurusunda bulunuldu.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, milyonların ifade ve basın özgürlüğünün korunması için kanunun 29’uncu maddesinin yürütmesinin durdurulması ve kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduk. 8 Kasım 2023’te Anayasa Mahkemesi yaptığımız başvuruyu görüştü. Ancak Anayasa Mahkemesi’ndeki kritik karar arifesinde “madde 29” gerekçe gösterilerek bir dizi soruşturma başlatıldı. 

Gazeteci Tolga Şardan T24’te yayımlanan “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu yargı raporunda neler var?” başlıklı yazısı nedeniyle söz konusu madde kapsamında 1 Kasım 2023’te tutuklandı. 5 günlük tutukluluğun ardından “yurtdışına çıkmamak” şartıyla AYM kararının hemen öncesinde serbest bırakıldı. Yargılaması hâlâ sürmekte. 

Aynı günlerde, TCK 217/A gerekçe gösterilerek haberleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle Halk TV Muhabiri Dinçer Gökçe, Kısa Dalga yazarı Cengiz Erdinç gözaltına alınırken Bianet editörü Evrim Kepenek ifadeye çağrıldı, gazeteciler Uğur Şahin, İsmail Arı ve Uğur Koç hakkında soruşturma başlatıldı. 

Gazetecileri hedef alan yargısal süreçlerin tek amacı vardı: Yüksek mahkemenin o maddeyi iptal etmesini engellemek! Nitekim bu çabalarında başarılı da oldular! Kamuoyunun iptal beklentisine rağmen Anayasa Mahkemesi oyçokluğu ile yaptığımız başvuruyu reddetti.

BASKI VE SANSÜRÜN ARTMASI

Anayasa Mahkemesi’nin kararı sonrasında, TCK 217/A maddesi ile getirilen suç ve ceza düzenlemesi, en başında uyardığımız şekilde ifade ve basın özgürlüğü alanında ülkemizde baskı ve sansürü daha da artıracak.

Ama bizim sözümüz söz! Bu devran elbette sonsuza kadar böyle sürmeyecek! Saray iktidarını sonlandırdığımız gün demokrasiye aykırı, hukuk devletine aykırı, temel hak ve özgürlüklere aykırı tüm bu düzenlemeleri tek tek yırtıp atacağız. 

Bu ülkede demokrasiyi hep birlikte yeniden onaracağız...

UTKU ÇAKIRÖZER

GAZETECİ/CHP ESKİŞEHİR MİLLETVEKİLİ

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025