Olaylar Ve Görüşler

Türkçeye sevdalı Kerim Afşar’ı anarken

27 Eylül 2019 Cuma

YAZAR:Günay Güner

Türk tiyatro sanatı birkaç öncü ustanın emeği üzerinde yükselir. Bu ustaların biri hiç kuşkusuz Kerim Afşar’dır. O, ömrünün neredeyse son gününe değin sahnede oldu. Sahnede oynamadı, sahnede yaşadı. Yaşamı tiyatroydu.
Oynadığı oyunların tümü Türk ve dünya sanatının başyapıtlarıdır. Film, radyo tiyatrosu kişilikleri Afşar’ın sesiyle varlık buldu; emeğiyle radyo, okula dönüştü. Sait Faik Abasıyanık, Orhan Veli, Attilâ İlhan gibi usta yazarların yapıtlarını seslendirdi. Günümüz Türkçesine kazandırılan, Atatürk’ün Söylev’ini 27 Mayıs 1960 Devrimi sonrasında, her gün, aylarca radyodan ulusa okudu. Yurtdışında da oynadı, Türk oyun sanatını temsil etti.

Unutulmaz kişilik
Aydınlanma, Atatürk devrimine bilinçle bağlıydı. Özellikle 1970’li yılların Türk devrimci tiyatrosu Kerim Afşar’sız düşünülemez. Ankara Sanat Tiyatro’su Kerim Afşar’la özdeşleşti. Dostluklarıyla da devrimci, aydınlanmacı çizginin unutulmaz kişiliğiydi. Son döneminde, Işık Kansu’nun yazdığı “Bugün Ne Yazsam” adlı oyunda, Uğur Mumcu’yu oynuyordu. Turneye çıkacaklardı...
Kerim Afşar’ın eşi Sanatçı Sevgili Leyla Afşar’la söyleşiyoruz. Anlatırken gözleri ışıldıyor. O büyük insan, yaşamını nasıl da güzelduyulaştırmış, daha iyi anlıyorum. Kerim Beyin oynadığı kişilikleri anımsatıyor Leyla Hanım. Onun, salt sanatı için yaşadığını, özünü adadığını vurguluyor.
Gerçekten de Kerim Afşar bir an bile kişisel kazanç kaygısı gütmeden tiyatroyu yüceltti; adeta tarihten, eski çağlardan gelmiş, görevini, işini çok ama çok iyi yapmış, dönüp gitmiş gibi...
Dil Bayramı Günü, 26 Eylül 2003’te yitirdiğimiz Kerim Afşar’ı sonsuz sevgiyle, saygıyla anıyorum. Işıklarda uyusun.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları