Gri tsunami geliyor! Ama korkulacak bir şey yok...
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Gri tsunami geliyor! Ama korkulacak bir şey yok...

06.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün de sizlerle Erdal Musoğlu’nun dünyanın durumunu bir başka açıdan dile getirdiği bir yazısını paylaşıyorum. 

***

Günümüzdeki eğilimler dünya genelinde yaşlı nüfusun her geçen gün arttığını ve 2050 yılında her altı kişiden birinin 65 yaş ve üzeri olacağını gösteriyor. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “Dünya Nüfus Beklentileri” raporunda, günümüzde 143 milyon olan 80 yaşından büyük nüfusun 2050 yılında üçe katlanarak 426 milyona yükseleceği öngörülüyor. Gelişmiş ülkelerde 2030’lu yıllarda yaşlı nüfus oranı 18 yaşın altındaki genç ve çocuk nüfus oranını geçecek.

 Türkiye’de ise 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2013 yılında yüzde 7.7 iken 2017’de yüzde 8.5’e yükselerek 7 milyon kişiyi buldu. Bu da yıllık ortalama artışın yüzde 2 olduğunu gösteriyor. Ülkemizdeki yaşlı nüfus oranı artışı böyle sürerse 2050 yılında nüfusun yüzde 15’ini bulacak. Bu eğilim hemen her ülkede doğum oranlarının (anne başına çocuk sayısının) düşmesinden ve yaşam sürelerinin uzamasından kaynaklanıyor. Yaşam süresi beklentisi son yıllarda bazı gelişmiş ülkelerde azalmaya başlamış olsa da dünya genelinde artmayı sürdürüyor. Japonya’da yeni doğan bir kız bebeğin ortalama yaşam süresi beklentisi 87 yıl!

UZUN ÖMÜR VE YAŞLILIK

Toplumlar yaşlanmakla kalmıyor, yaşamların (çok) daha uzun bir bölümü yaşlılıkta geçiyor. Bu da ekonomimizde, sosyal ve kültürel değerlerimizde, hatta yaşamımızı algılama ve planlama biçimimizde büyük bir değişikliğe yol açıyor.

 Genel kanı nüfusun yaşlanmasının ekonomiye çok olumsuz etki edeceği yönünde. “İşleri kimler yapacak, bu koskoca yaşlı nüfusun bakım ve sağlık giderlerini kimler karşılayacak” türünden sorular hep dillerde. Ekonomistlerin çoğu, bir ülkedeki çalışamayan nüfusun (14 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü yaşlılar) çalışan nüfusa oranına “bağımlılık oranı” adını veriyorlar ve günümüzde ortalama yüzde 50 olan bu oranın artmasının başımıza neler açacağını anlatmaktalar. İşte buna da (yaşlıların beyazlamakta olan saçlarından esinlenerek) “gri tsunami”, “demografik uçurum” gibi isimler veriyorlar. Ama sakın söz konusu krizin temel sebebi yaşlanan nüfustan çok “iyi yaşlanmama” olmasın?

 SORUN ÜRETKENLİĞİN AZALMASI

 Yaşlanan nüfusun ekonomik ve sosyal etkilerinin neler olacağı pek de iyi bilinmiyor. Bilinen, ABD’de 1980’den 2010’a kadar yüzde 10 artan 60 yaş üstü bireylerin ekonomik büyümeyi yüzde 5.5 azalttığı. Bu da önümüzdeki on yılda aynı yaşlı nüfusu artışının büyümeyi yüzde 1.2 azaltacağını gösteriyor. Bunun nedeni ise çalışan nüfusun azalmasından çok işgücünün ortalama veriminin düşmesi. Verim düşmesinin en olası nedeni ise becerisi ve deneyimi en yüksek kişilerin, ekonomik koşullarının iyileşmesi ile çalışmayı daha erken bırakmaları. Buna karşı teknolojik ve politik önlemlerin alınması ve genç ve yaşlıların birlikte çalıştığı ekiplerin oluşturulması gerekiyor.

MIT ekonomisti Daron Acemoğlu ise yaşlanan toplumların ekonomilerinin kötüleştiğini gösteren yeterince kanıt yok diyor. Buna da hızla yaşlanan nüfuslarına rağmen Japonya, Kore ve Almanya’nın güçlü ekonomilerini örnek gösteriyor. Bunun olası bir nedeni ise söz konusu ülkelerin otomasyon ve robotlaşmaya hız vererek üretkenliği artırmaları olabilir. Acemoğlu yaşlanan toplumların geleceği konusunda yeterince çalışma ve hazırlık olmadığını vurgulayarak bunun hızla düzeltilmesini öneriyor.

 DAHA İYİ YAŞAMAK

 Son gelişmeler insanlarda ortalama yaşam süresi beklentisinin 80-85 yılı aşmayacağını gösteriyor. Araştırma ve geliştirmeler artık daha çok yaşlanma sürecinin geciktirilmesi üzerine yoğunlaşıyor. Yaşlanmanın biyolojisi konusunda on yıllardır süren araştırmalar sonucu geliştirilen sağlıklı yaşlanma sağlayıcı ilaçlar insanlarda denenmeye başlandı. Bunların arasında bağışıklık sistemi güçlendirici, hasarlı hücreleri onarıcı ilaçlar olduğu gibi yaygın kullanımlı diyabet ilacı Metformin de var... Özetle, artık hedef, sağlıklı yaşam süresini uzatmak ve bu yolla yaşlıların üretkenliğini artırıp, bakım ve sağlık giderlerini azaltarak bireylere ve toplumlara önemli kazançlar sağlamak.

 YAŞLILARA KARŞI ÖNYARGILAR

Özellikle ileri teknolojilerde tüm yeniliklerin yalnız gençler tarafından yapılabileceği görüşü çok yaygın. Ayrıca yaşlıların deneyimlerinin onları daha dar görüşlü ve önyargılı yaptığı ileri sürülüyor. Tüm bu etkenler göz önüne alınmaz ya da girişimler başarılı olamaz ise yaşlanan ve iş bulamayan nüfusun ekonomiye olumsuz etkisi yanında aileleri ve çevreleri de yıkıcı etkilerle karşılaşacaklar. Evet gri tsunami geliyor ama ona hazırlanmak ve etkilerini en aza indirmek için geç değil. Geleceğimizi, bir kez daha, bizler yaratacağız.

Yazarın Son Yazıları

Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025