Herhalde Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana böyle bir borç görmemiştir. Adnan Menderes dahil ve ülkeyi on yıllarca yöneten Süleyman Demirel bile böyle bir tablo yaşamadılar, Demirel yaşasaydı ve böyle bir tablo görseydi korkup kaçar veya siyasete hiç soyunmazdı.
Türkiye’yi borç batağının en dipsiz kuyusuna iten bir iktidar var, millet sefil, kendileri yağ bal içinde ve yüzde 30’a yakın beslediği seçmeni var, ekonomi politikasıyla.
Ayda ödediği borç miktarı ise dolar cinsinden 4 milyarı aşıyor. Aşağıda Ekonomim gazetesinin yazarı Alaattin Aktaş 2003-2025 arası, bu iktidarın ayda ödediği borç miktarlarının grafiğini çıkarttı.
Nas var (dini hüküm!, faiz haram yani), diye ortalığı yıkıp sözde enflasyonu yenmek için faizi düşürdükten sonra, 2022’den itibaren görülmemiş oranda sadece iç borca ödedikleri faiz dolar cinsinden, haziran sonunda rekor kırdı ve 4 milyar doları aştı. Geçen yılın ortalamasının iki katı.
Meğer Hazine’yi faizcilere, en büyük para babalarının kasalarına aktarmak içinmiş. Öde öde bitmiyor!

Grafik altı not: Dördüncü dönem 2022-2025 arasını kapsıyor. www.ekonomim.com/kose-yazisi/icborc-faiz-odemesinde-rekor-ustunerekor/829583
DIŞ BORÇ 527.5 MİLYAR DOLAR
Sözünü etmediğimiz dış borç var. 527.5 milyar dolar. (Merkez Bankası ve özel sektör toplamı). Sadece bu yılın ilk üç ayında borca 11.5 milyar dolar eklenmiş. AKP’nin iktidar döneminde Türkiye’nin borcuna 400 milyar dolar daha eklenmiş. (https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/ akp-doneminde-dis-borc-395-7-milyardolar-artti-yuk-katlandi-2416367)
BÜTÇE AÇIĞI 1 MİLYARA DAYANDI
Bunu en sona bıraktım. Bu yılın ilk altı ayında bütçe açığı 980 milyar lira olmuş. Sadece geçen ay rekor kırarak 300.2 milyar doları bulmuş.
Dibi delik bir bütçe... Dipsiz kuyu da bu... At at dolmuyor, durmadan vergileri artırıyorlar. Paranızı tasarruf fonlarına, vadeli mevduata mı yatırdınız, aldığınız faizden devlet kesintisini yüzde 17.5’e çıkarttılar. Yani resmi olmayan enflasyonu ancak karşılayan bir gelir size bırakıyorlar. Pahalılığı düşünürsek hele, paranız ekside...
DAYAN UCUZ MAAŞLARA
Kamuda çalışanları süründürmek için ilk altı ay için yüzde 16 zam, ikinci altı ay için yüzde 8 zam önermişlerdi. 600 bin çalışanın greve gitmesi kapıdayken ilkini yüzde 24’e, sonraki altı ayları için, gerçekleşen enflasyona göre zam önerdiler.
TÜRK-İŞ ve diğerleri düşünüyor. Bunu kabul ederlerse kamu işçileri yandı gülüm keten helva olacaklar.
Enflasyonu iktidar belirliyor. TÜİK enflasyon oranını hep düşük tutuyor. Cümle âlem biliyor, en çok da işçiler. ENAG’a bakmalı sendikalar enflasyon için.
Yoksa işçilerin emekleri iki yıl boyunca yoğun bir şekilde çalınacak.
İŞÇİDEN PARA BABALARINA
Bütçenin 300 milyar doları açığını, emekten çaldıklarıyla dolduracaklar. Kapatamayacaklar tabii ki keyiflerince harcama yapıp, çalışanların emeklerinden avuçladıkları ile milyarderlerin büyük para babalarının, ihale verdikleri şirketlerin kasalarına aktaracaklar.
Sendikalar gördüğüm kadar işçi emeğini satacaklar.
Bu enflasyon ve pahalılık ortamında 2 yıl süreli toplusözleşme mi olurmuş?
En çok 1 yıl... en iyisi 6 ay.
Enflasyona göre maaş artışı, en büyük soygunlardan biridir ve sendikalar direnmelidir.
Yarattıkları dipsiz borç kuyusuna çalışanları, emeklileri atıp duruyorlar.
MİLYARLARCA DOLARLIK VURGUN
İbrahim Kahveci, İstanbul Boğazı’na inşa edilen 3. köprünün yapımını içeren “Kuzey Marmara Otoyolu projesinin Odayeri-Paşaköy (köprü dahil)” kesiminin maliyetini ve milyar doları aşan vurgunu bir dizi twit ile açıkladı... 10 yıllık süre çoktan dolmasına rağmen köprü, otoyallar devlete geri dönmüyor bir türlü... Hesap vermeyen bir iktidar ve Hazine’nin nasıl battığının hazin öyküsü. Tabii neden iktidardan gitmek istemediklerinin de... https://x.com/Kahvecibrahim/ status/1946482056130629890