Halk TV ve Sözcü TV’ye RTÜK’çe verilen 10 günlük yayın yasağı (tam ekran karartma), idare mahkemesince iptal edilmezse, salı günü gecesi başlıyor. Eğer bir 10 günlük kapatma cezası daha alırlarsa TV’lerin yayın hakları iptal edilecek. Tele1 de benzer tehlike ile karşı karşıya.
Halk TV’ye verilen bu keyfi cezanın nedeni konuk Tolga Yarman’ın Türkiye dincileşiyor sözlerine dayandırıldı. Halkı bölüyormuş.
İfade özgürlüğü diye bir şey kalmadı.
Basın ve medya özgürlüğü de.
Halk TV, Sözcü TV, Tele1 ve Now TV gibi kuruluşlara ayrıca çok yüksek para cezaları veriliyor, program yasakları uygulanıyor.
Ağırlıklı olarak AKP’li yönetimindeki RTÜK ve iktidarın savcıları elbirliği ile halkın tartışma, haber alma, farklı sesleri duyma, eleştirileri dinleme, öğrenme özgürlüklerini boğuyor. Muhalif gazeteciler de resmen tutuklanıp içeri atılıyor. En son örneğini Fatih Altaylı’da yaşadık. Fatih, Silivri zindanından haber yapıyor, karartılmış ekranında mektupları okunuyor ve bazen gazeteciler konuk ediliyor.
İSTEDİĞİM MADDEYE SOKARIM
AKP’li RTÜK başkanı, iktidara yönelik eleştirileri, RTÜK yasasının istediği maddeleri içine sokmak için keyfi yorumlarda bulunuyor. Her söyleneni RTÜK yasasındaki bir maddenin içine sokmak özgürlüğüne sahip.
Anayasanın “Basın hürdür sansür edilemez” hükmüne rağmen, iktidarın tüm kontrol ettiği kuruluşların pratik uygulaması şöyle: Basın hür değildir, sansür edilebilir, iktidar muhalif her medya kuruluşu ve bağımsız gazeteciler; yasaklanabilir, tutuklanabilir, ağır cezalara çarptırılabilir.
RTÜK ve savcılar, mahkemeler, şüphesiz iktidar, Türkiye’nin basın özgürlüğünde bulunduğu rezil sıralamayı her adımda tescil ediliyor: Evet biz özgür bir ülke değiliz ve olmak da istemiyoruz. Muhalif sesleri kısacağız, keseceğiz, hele içine girdiğimiz seçim süreci boyunca bu böyle...
'HALK BAĞIMSIZ MEDYAYA YÖNELDİ'
Türkiye’nin iktidar ve elemanlarının durmadan tescil ettiği basın özgürlüğü sıralamasındaki yerimiz, Sınır Tanımayan Gazeteciler’e göre bir sıra daha düşerek 180 ülke arasında 159. oldu. Her yıl yayımladıkları endekste Türkiye notu şöyle: “Türkiye’de otoriterlik güç kazanırken medya çoğulculuğu sorgulanıyor. Eleştirmenleri etkisizleştirmek için her türlü yol kullanılıyor.”
“Ulusal medyanın yüzde 90’ı artık hükümet kontrolü altında olduğundan, halk son beş yıldır ekonomik ve politik krizin ülke üzerindeki etkisini öğrenmek için farklı politik eğilimlere sahip eleştirel veya bağımsız medya kuruluşlarına yöneldi. Bunlar arasında Fox TV, Halk TV, Tele1 ve Sözcü’nün yanı sıra BBC Türkçe, VOA Türkçe ve Deutsche Welle Türkçe gibi yerel ve uluslararası haber siteleri yer alıyor.”
Tabii ki YouTube kanallarına...
RSF’nin Türkiye notunun ayrıntılarına şurada ulaşabilirsiniz: https://rsf.org/en
Sadece RSF değil, saygın İngiliz haftalık dergisi The Economist’in yıllık medya ve internet özgürlüğü raporlarında da Türkiye’nin yeri hemen hemen aynıdır. Ayrıca Türkiye özgür olmayan ülkeler arasındadır ve otoriter rejim kategorisindedir.
GERÇEK İSTEMİYORUZ YAHU!
RTÜK, iktidarın yarattığı ekonomik, hukuksal, yargısal ve sosyal Türkiye ile ilgili gerçeklerin yorumlanmasını, dile getirilmesini, açıklanmasını, belki de yalanların yerine gerçeklerin söylenmesini istemiyor. Tabii ki iktidar bunu istemiyor ve RTÜK de gerekeni yerine getiriyor.
İktidar, halkın büyük ölçüde iktidara getirme iradesini gösterdiği CHP’yi boğmak için hem CHP’ye hem de belediyelerine saldırıyor.
Perşembe günkü yazımdan: “Saray işareti veriyor önceden. Ve bu kez İzmir’e üstelik çok büyük bir ölçekte çöküyorlar. İzmir’de sular biraz durulunca artık Ankara mı, Adana mı, Balıkesir mi Antalya mı... bilinmez, CHP’yi sürekli bir kaos ve kargaşanın içine sürükleyerek ve mümkünse dip kuyularında tutarak kendini, varlığını savunmaktan başka bir şey yapamaz duruma getirecekler.”
Yazının daha mürekkebi kurumadan, olay patladı.
Zor sürece giriyor Türkiye.