Hiç kimse Beşiktaş’ın gücünü test etmesin…
(Türkiye’nin gücünü etseler de…)!

“Beşiktaş’ın maçı var..
Yıkılsın dünya, dursun zaman’ diyerek
saatler öncesinden gittik Atatürk Olimpiyat Stadı’na!
UEFA’nın sürprizi vardı kapıda…
“Gazetecileri belli bir sata kadar içeri alınmayacak”!
Canımın “Tel maşası” UEFA’nin bir uygulaması daha vardı…
Çarşı’nın “A”sını sakıncalı bulmuştu!
Bu yüzden UEFA gözlemcisi hazırlanan pankartları stada aldırtmamıştı.
Ha bu arada, İngiltere’nin “bütün” medya mensupları maça geldiği için Basın Tribünü’nün en ucunda yer bulsam da hiç yüksünmedim…
Çünkü, ne yalan söyleyeyim, “Belki yanıma Kraliyet ailesinden bir prenses oturturlar da ben de keyiflenirim” diye düşündüm..(!!)
Emin olun İngilizler burada en güzel yere oturtulurken, orada bize en kötü yerler verilecek!
Neyse…
Ben, “Gazozuna maç oynasam yenmek isterim…”
Transferler yapılmasa da büyük takımsan her maça böyle çıkacaksın…
Şemsi Tebriz’in dediği gibi;
“Sığ suları, en hafif rüzgarlar bile coşturabilir, 
Derin denizleri ise ancak derin sevdalar coşturur…”!
Anlarlarsa tabii…
Yine de anlatayım ben…
Varsın o dandik rüzgarlar sığ denizleri coştursun…
Ne çıkar…
Korkmayın zarar gelmez…
Suyun kendisi sığdır çünkü!
Oysa Beşiktaş “Derin Denizlerin” ta kendisidir...
Bu yüzden sevdası da hırsı da çok büyüktür.
Hedefi de büyük olmalıdır!
Unutmayın hedef küçültenlerin bu denizlerde yaşam şansı yoktur!
Ve hedefi büyük bir taraftarla, hedefi büyük bir Hocayla, hedefi büyük oyuncular topluluğuyla, onların mesajını almayan yönetimin yansıması sahadaydı!
Öyle ki bu takım, geçen sene oynanan ligin ilk yarısındaki Galatasaray maçından bu yana “Sağ bek” alarmı veriyordu…
Ben mesaj vermesini severim bilirsiniz…
Bu gecenin mesajını ise Bilic verdi..
Sol bek İsmail’i çakma sağ bek oynatarak!
“İyi transferler yapılmasa da olanaksızlıklar içinde olanak yaratırız! Çünkü biz Beşiktaş’ız, çıkar topumuzu oynarız…” dedi Bilic..!
İlk yarı dünyaları kaçıran ve İngilizlere sahayı dar eden Beşiktaş ilk yarı bittiğinde alkışlar içinde soyunma odasına gitti..
Ve o stat “Süleyman Seba’nın askerleriyiz” diye inleyip durdu…
Bilic takımı korkak oynatmadı.
Yaptığı değişiklikler tamamen ofansifti..
İstatistik ve bahisler de önde gösterilen Arsenal İstanbul’da çimlere gömüldü!
Beşiktaş bu oyununu 1 gol ile taçlandırsaydı ne güzel olacaktı oysa…
Daha önce Beşiktaş’ı küçümseyenlerin korkudan nasıl kıvrandığını siz de gördünüz!
Bilic sözünü tuttu, takımını sahaya maç sonu selfie çektirmek ya da forma değiştirmek için sürmedi.
Unutmayın, “Tanrı eğri çizgilerle bile doğruyu yazar...”
Size söz, Beşiktaş İngiltere’de turu atlasın, 1 fıkra anlatacağım…
Çok güleceksiniz..

En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan Can…