Türkiye’de ‘kar fırtınası’ vardı...
Kayseri’de ise “Kayseri Fırtınası”...
3 gün arayla maç yapmak bi’şi değildi...
3 gün arayla diyar diyar dolaşmaktı sorun olan!
Evliya Çelebi bile bu kadar gezgin değildi...
3 kulvarda da koşan Beşiktaş için de durum böyle idi...
Bobo Kayseri saflarındaydı...
Biyonik adam Mustafa Pektemek ilk onbirde...
Serdar da kardeşi Serkan’a karşıydı!
Bilic, “Babaları” yedek soyundurmuştu...
Bu arada, “Caferleme” olayının adını “Çarşaflama” olarak değiştirmiştim...
İlk ortada top üst direğe şamdel indi..
Kaleci “Çarşaflayayım mı, çarşaflamayayım mı..” düşünürken top dışarı çıktı! Tolgay “Cuk” oturmuştu Beşiktaş’a diyecektim ki...
Beşiktaş defansının “Çarşaflama” anı geldi...
Motta bal gibi faul yaptı ya...
“Çarşaflama” sırası bu kez hakemdeydi...
Arkasından TV’deki yorumcudaydı “Çarşaflama”!
Eski Beşiktaşlı hakeme giydiriyordu...
“Hep Kayserispor’un hakkını yiyormuş” gibi cümle kurdu...
Allah büyük işte, hakem cart penaltı çaldı Kayseri lehine!
Buz gibi penaltıydı zaten...
Demek ki peşin konuşmayacaktı insan...
‘Yorumcu’, “olanı” yorumlayacaktı..
Olacakları değil..!!
Kahinlik yapmayacaktı yani...
Yıllar önce Fatih Hocam da yapmıştı...
Hani, İstanbul’daki maçtı... İlk yarı 3-0 bitti!
“Ben İtalyanları iyi tanırım, bundan sonra maçı vermezler” dedi!
3-3 bitti maç...
Sonra, İngilizler kupayı aldı gitti...
Hocam uzun süre konuşmadıydı hani!
Amanın, defanstan Ersan’ıçıkarttı Bilic..
Oğuzhan’ı aldı!
Ofansif bir düşünceydi de, Oğuzhan’ın form grafiği öyle değildi!
Değişik bir psikolojiydi...
Uğur Boral’ın yerine Demba Ba, Pektemek’in yerine Olcay girdi..
Kayseri açık oynadı. Topa her yerde bastı..
Kontr-atak dersi verdi..
Çeyrek finalde takım kurma lüksün olmazdı ki!..
Benim “Gardaşım” maçın ilk onbiriyle “Çarşaflamıştı” zaten!
Hey! Kar altındaki Türkiye...
“Sana söz, yine baharlar gelecek...”
Neyse, bu da Beşiktaşlılara benden hediye olsun!
Gülmek bir “Eylemdir”...
Ağlamaksa bir “Fiil”...
Beklemekse bir “Hasret”...
Hasret ise “Sabır”...
Siyah-Beyaz ise bir sıfat...
Şampiyonluk ise bir “Sonuç”...
Beşiktaş ise bir “AŞK”...
NOT: ‘Gülmek’ ve ‘Ağlamak’ ikisi de ‘eylem’, ikisi de ‘fiildir’...
Yazıda biri “anlam”, biri “gramer” içerikli kullanılmış, bazı tümceler de Muzaffer Tayyip Uslu’dan esinlenilmiştir..