Vicdan “taşmasıdır” bunun adı!
Denizde de durum böyledir, bir bardak
suda da!
Dolar dolar sonunda dışarı akar…
Taşıyamazsınız artık onu!
Deniz Çoban’ın vicdanı da öyle “taştı”.
Taşıyamadı daha fazla!
Ortadaki kul hakkıdır çünkü!
Canlı yayında “Hakkınızı yedim” dedi erkekçe!
Akla, Fırat Aydınus’u “uyardığı”, onun “Sen işine bak” dediği maç geldi.
Oysa, maçtan sonra da açıkça söyleyebilseydi.
Belki de maç tekrar edilirdi.
“Oturaklı uyarsa”!
Emenike ve Emre kırmızı kartlıktı.
Soyunup saha dışına çıkan adam yeniden oyuna girmişti!
Ama sustu.
Belki korktu.
Belki çekindi.
Belki basiretsiz bir anıydı!
Orta hakem öyle istemişti!
Sustu işte!
Ama vicdan, besbelli dolma noktasındaydı! Maçın 4. hakemiydi.
Beşiktaş bağırta bağırta hakemler tarafından doğrandı!
O gün “vicdan susmuştu”!
Vicdan susunca, “Ahlak” da susuyordu…
Aradan aylar geçti.
O, 1. hakemdi…
Dolan vicdanı taştı…
Delikanlıca, erkekçe taştı.
Çıktı, içinde taşan “vicdan suyunu” dışarı vurdu!
‘Vicdanın taşması, nasıl olur’ okullarda öğretilmeliydi!
“Hakemliği bırakacağım” deyince, puanını “Aldığı” adam “hayır” dedi!
“Dur, hepimiz hata yapıyoruz” dedi hoşgörüyle.
O Rıza Çalımbay’dı.
Hani, ahlak yoksunlarının “Kapıcı çocuğu olarak” küçümsediği, güya “aşağılamak” için tribünde böyle pankart açtıkları kişi. ‘Hakkı yenen kul, hakkını yiyeni’ canlı yayında affediyordu!
Çünkü, “Ahlak, size ne söylenirse söylensin doğru olanı söylemek ve yapmaktı”!(x)
Bu yüzden Deniz Çoban’ın yaptığı bir devrimdi!
Bakın, hayatta her şey olabiliriniz ama vicdansız olmamalısınız!
Herkes, mesleğinde başarılı olacak diye de bir şey yok!
Kimi başarılı olur, kimi yeteri kadar olamaz.
Dedim ya, vicdansız olmamalı insan!
Şimdi, ‘O maçta da neler oldu’nun vicdani dökülmesi lazım!
Vicdan, güçlüye karşı da taşacak mı!?
Elbette sıra, diğer hakemlerin “vicdani dö
külmesinde”
Vicdan ve ahlak arasına sıkışmak insanidir.
Yeter ki vicdan ile cüzdan arasına sıkışılmasın!
Neyse; o gün, “Karşı Mahalle” sakinleri için hakemler çok iyiydi.
Bir önceki derbide de kafa atan Emenike’ye yine kırmızı kart gösterilmedi.
O gün ballı börekti de, şimdi ne oldu!
‘Yirim’ sizin ‘nalıncı keseri’ vicdanınızı...
İki de bir “Sabrımızı taşırmasınlar” da demeyin!
Taşarsa, ne yapacaksınız yani…
(x) Nietzsche
Vicdan ve devrim
Yazarın Son Yazıları
Mahallenin ‘Ağır Abi’sinden herkes çekinir! Ama bir kez “düşmeye” görsün delikanlı! Apartta bekleyenlerin “hedefi” olur.
Sergen mi Rafa Silva mı?
Sahada takımın başında Sergen yoktu.
Dünya ve Beşiktaş’ın yıldızı Ouaresma da stattaydı.
'Beşiktaş’ın formalite maçı'
Tanrılar cezalandıracağı kişinin önce aklını alır
Bir defa sınırı aşan için artık sınır yoktur. (*)
Ben aslında size Adanalı Montella’yı anlatacaktım.
Hayalgücüspor
‘Satarım Sattırmam’
VAR ya da HAM
Kiziroğlu Beşiktaş Bey
Ciddiye alacaksın yaşamayı..
Kaldı 7
Mürettebat ne yapsın
Adalet ve sosyalizm
Bu maçın ana fikri
Sadece bir adam
Prometheus gib
Bir Karşıyaka masalı
Beşiktaş bildiğiniz gibi
Ahlaklı hovarda
Top böyle oynanır
Dalga bile yoktu
Öyle bir havada geldi ki
Bir İzmir masalı...
Pişman ölmek
Beşiktaş’ı vurdular!
Ülkenin fotokopisi gibi
Çoğalıyor bu adamlar
Beşiktaş demek
Beşiktaş ‘Harlem’ takımı değildir
Solculuk hastalığı
Devekuşları bile gülerdi
Bugünler de geçer
Şampiyonluk da önemli
Sonra, sen kazanırsın
Gazetecilere selam olsun
Son saniye yıkıldı
Tam unuttu derken