Çapa Tıp Fakültesi’ne Kuran kursu
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Çapa Tıp Fakültesi’ne Kuran kursu

01.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sağcı ve İslamcı muhitlerde benim ateist olduğum, bu nedenle de başta İslam olmak üzere dinlere karşı dahası düşman olduğum söylenir ve yazılır. Tanrı, peygamber ve dinle uğraşmanın aptallık olduğunu bilmeyecek kadar aptal değilim. İnanç artık, yasalara göre kitlesel değil bireysel bir olgudur. Birey olmuş bir insan ülkenin nüfus çoğunluğunun inandığı dine inanmak zorunda değildir, başkaları tarafından inanmaya zorlanamaz ve devletin dini olamaz, devlet dinsizdir.

Tamamdır! Ama ilahiyat fakültelerinin, imam hatip liselerinin bütün öğrencilerinin “sağlık kursu” görmeleri ve sağlıkçı sertifikası almaları koşuluyla. Böyle yazmamın nedeni 17 Şubat 2025 tarihli Sözcü gazetesinde okuduğum Sultan Uçar’ın haberi:

ÇAPA TIP FAKÜLTESİ'NDE KURAN KURSU AÇMA TALİMATI

[Yenileme nedeniyle bina bulmakta sıkıntı yaşayan Çapa Tıp Fakültesi’nde, anabilim dallarında Kuran kursu açılması istendi. Dersleri kimin vereceği bilinmiyor.

Türkiye’deki devlet hastanelerinde bir süre önce hastalara manevi ve psikolojik destek için başlatılan imam görevlendirilmesinden sonra şimdi de tıp fakültesinde Kuran kursu açılması için çalışma başlatıldı.

Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin eğitim gördüğü İstanbul Üniversitesi İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi içinde Kuran kursu açılması onaylandı. Fakültede yer alan yoğun bakımdan cerrahiye, kardiyolojiden kadın doğuma 20 anabilim dalına Kuran kursu açılışı bildirilip duyurulması talimatı verildi.

Bir süredir binaları yenilendiği için hasta bakacak, eğitim verecek yer bulmakta sıkıntı yaşayan fakültede, Kuran derslerini kimin vereceği ve sadece öğrencilerle mi sınırlı olduğu bilinmiyor.

İÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek imzalı 11 Şubat 2025 tarihli resmi yazıda, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün Kuran kursu izni için 7 Şubat 2025 tarihinde resmi talimat gönderildiği belirtilerek gereğinin yapılması tüm bölümlere iletildi. Kuran kursu eğitimi verilecek bölümler arasında; cerrahi tıp bilimleri, ağız-yüz ve çene cerrahisi, anesteziyoloji ve reanimasyon, algoloji bilim dalı, yoğun bakım bilim dalı, beyin ve sinir cerrahisi dalı, çocuk ürolojisi bilim dalı, genel cerrahi dalı, gastroentroloji cerrahisi bilim dalı, göğüs cerrahisi anabilim dalı, göz hastalıkları anabilim dalı, kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalı başkanlığı, genel jinekoloji bilim dalı başkanlığı, jinekolojik onkoloji bilim dalı, perinatoloji bilim dalı, kalp ve damar cerrahisi diye devam ediyor.

Türkiye’de halen 91’i devlet, 37’si vakıf üniversitelerine bağlı 128 tıp fakültesi var. En çok tıp fakültesi olan üç il: İstanbul 30, Ankara 13, İzmir 8. Tıp fakültelerinde halen 18 bin öğrenci okurken, her yıl 12 bin 305 kontenjan daha açılıyor. 2024 yılı verilerine göre Çapa Tıp Fakültesi’nde yüzde 47.8’i kadın, toplam 2 bin 54 öğrenci okuyor.]

Çapa Tıp Fakültesi’nde Kuran kursu açılması için “talimat” (emir, buyruk) verilmiş ve dolayısıyla da bu talimat da malumat (bilgi) olarak ilgili yerlere gönderilmiş. Çok güzel, “tebrication”lu kutlamalar! Amma velakin, Çapa Tıp Fakültesi dekanı bu kursu açacak da “tıbbiyeliler” yani doktor olacak tıp fakültesi öğrencileri bu kursa katılmak zorunda mı olacak? Katılmak zorunlu değilse küçük bir antilaik zorbalık; katılmak zorunlu ise o zaman külahları değişmek durumu hasıl olur!

Geldik şimdi zurnanın zırt dediği yere: Kuran Kursu talimatını il sağlık müdürlüğü vermiş. Bir sağlık müdürü özerk üniversite rektörlüğüne ve bir fakülte dekanlığına nasıl talimat verebiliyor?

26.2.2025 tarihli Cumhuriyet gazetesinin yazdığına göre: Diyanet İşleri’nin otomobil düşkünü başkanı Ali Erbaş bir yazı göndererek defterdarlıklarda “Kuran kursu” açılmasını istemiş ve Hazine ve Maliye Bakanlığı da yıldırım hızıyla harekete geçmiş. Aşk olsun vallahi!

Gazeteden öğrendiğime göre yazıyı gönderen DİB Başkanı Ali Erbaş adına Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Müdürlüğü. 31 Ocak’ta kamu kurumlarına Kuran kursu açılmasını isteyen bir yazı...

Ve şu gazete haberi: İstanbul Bahçelievler’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yatılı erkek Kuran kursunda görevli belletmen İbrahim K., 10-13 yaşlarındaki 17 çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanmış. Hafta sonu Bakırköy Çocuk İzleme Merkezi’nde pedagog eşliğinde ifadeleri alınan 17 çocuk aylar boyunca yaşadıkları kâbusu anlatmış, İbrahim K. tutuklanmış. Ancak çocukların büyük kısmı ailelerince yeniden yatılı Kuran kursuna bırakılmış. (Allah! Allah!)

Uzun lafın kısası, benim merak ettiğim şu: Kendine emanet edilen çocuklarımızı koruyamayan DİB tarafından memleketi yıllardır zulmü altında inim inim inleten enflasyon belasına karşı bir dua öğretilecek mi Hazineci ve Maliyecilere?

İlgili Konular: #Çocuk #Kuran kursu

Yazarın Son Yazıları

Atatürk’ü örnek verip...

1 Ekim 2025 günkü Sözcü gazetesinin 11. sayfasında şöyle bir haber yayımlandı:

Devamını Oku
16.12.2025
Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025