Özdemir İnce

Ekonomist Diyanet

09 Ağustos 2022 Salı

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dini konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu’nun fiyat artışlarının yaşandığı günümüzde, “Ticarette kâr haddi var mı” sorusuna verdiği yanıtta “Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır” hadisinin kaynak gösterilmesi eleştiri konusu oldu.

Eleştirilerden biri 27 Temmuz 2022 tarihli Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlandı. “Diyanet her gün artan hayat pahalılığının sorumlusunu buldu: ‘Fiyatları tayin eden Allah’tır.’”

Bu manşet Erdoğan yandaşı gazetelerin pek canını sıkmış, manşeti türlü kılığa sokmuşlar; “DİYANET’in işi AKP’Yİ AKLAMAK” diye eklenti yapanlar bile var. Ama bu eklenti çok doğru: Diyanet’in tek işi AKP’yi aklamak. R.T. Erdoğan “Nas”tan söz ettiği zaman da aynı şey olmuş... Aslında Cumhuriyetin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın en önemli görevi anayasanın 2. ve 24. maddelerine sadık kalmaktır.

Bir vatandaşımızın Diyanet’e “Ticarette kâr haddi var mı” şeklinde bir soru yöneltmesi de inandırıcı gelmiyor bana. “Şükür”, “Sabır” konularında din kaynaklı kanıt yaratmakta usta Diyanet’in enflasyona bağlı olarak yükselen pazar fiyatları karşısında aciz kalan hükümete Allah’ın adıyla destek olmayı hesaplamış olduğunu düşünmek hiç de zor değil.

Yaptığı işin sakarlığının farkına varan Diyanet, basına ve vatandaşlara gözdağı vermek için bir açıklama yaptı. Diyanet’in açıklaması şöyle:

“Bugün, Din İşleri Yüksek Kurulumuz tarafından 2017 yılında hazırlanmış bir kurul fetvasında geçen hadisi şerifin bazı medya mecralarında bağlamından kopartılarak gündeme taşınması üzerine aşağıdaki hususların kamuoyuyla paylaşılmasında fayda mülahaza edilmiştir.”

- Bu açıklamadan anlaşılacağı üzere, fetva 2017 yılında verilmiş, daha önce kullanılmadıysa, Temmuz 2022’de ihtiyaç duyularak piyasaya sürülmüş ve “bazı medya mecralarında” istismar edilmemiştir. Fetvanın, Saray’ın bozguna uğramış ekonomi siyasetine mazeret olmak amacıyla kullanıldığı çok bellidir.

DİYANET: “Usul olarak, hadis rivayetleri, diğer deliller ile birlikte ve bağlamı dikkate alınarak anlaşılmalıdır. ‘Şüphe yok ki fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır...’ şeklinde nakledilen rivayette kastedilen, 2012 yılında Başkanlığımız tarafından yayımlanan ‘Hadislerle İslam’ adlı eserde açıklandığı üzere şudur: Hz. Peygamber, ticari işlemlerde spekülasyona, belirsizliğe ve taraflar arasında anlaşmazlığa yol açacak her tür muameleye mani olduğu ve fiili tedbir aldığı halde, fiyat konusunda sınırlama getirmeyi uygun bulmamıştır. Zira fiyatların sınırlandırılması, şehir dışından Medine çarşısına mal getirerek satan tüccarların, kendilerine başka pazarlar aramasına sebep olacak, dolayısıyla Müslüman şehir halkının sıkıntı yaşaması ve karaborsacılığa yenik düşmesi gibi bir sonuç oluşturabilecekti...”

- Bu bağlam ile, R.T. Erdoğan’ın  tersine faiz kuramının yol açtığı pazar felaketi arasında tam anlamıyla bir örtüşme var. Sorun bu değil! Sorun, Diyanet’in “LAİK BİR CUMHURİYET”in kurumu olduğunu, anayasal ve yasal görev ve sorumluluklarını hiçe sayarak İslamı mevcut hükümetin çıkarına kullanması. Bu amaçla, “sahih” olmaları kuşkulu rivayetleri kullanarak halkı baskı altında tutma girişimi.

Cumhuriyet vatandaşlarından özür dilemesi gereken Diyanet, giderayak bir açıklama yayımladı: “Ayrıca üzülerek belirtelim ki ‘İslam dininin kesin bir kâr haddi koymadığının ve bunu piyasa şartlarına bıraktığının’ anlatıldığı cevap, bazı medya mecralarında dini değerlerin hedefe konulduğu, metin içerisinde yer alan hadisi şerifin alaya alındığı bir noktaya taşınmıştır. Yüce dinimiz İslamın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır.”

İslama bir saygısızlık söz konusu ise bunun öznesi (faili) bizzat Diyanet’tir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları