Tarife savaşının şifreleri
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Tarife savaşının şifreleri

11.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dünya tarife sersemine döndü. Finans piyasaları, ulusal politikalar, küresel dengeler sarsılıyor. 1980 sonrası dünya ekonomisine yön veren neoliberal paradigmaların artık sürdürülemez olduğu uzun süredir belliydi. Trump’ın yaptığı ise bu çatlaklardan içeri sızmak ve mevcut sistemi kendi lehine yeniden şekillendirmeye çalışmak. Daha doğrusu, “güç siyaseti”ne dayalı, daha asimetrik bir düzen kurmak. Bu düzende ABD hegemonik gücünü yeniden tesis etmek istiyor ama bu kez kurallarla değil, pazarlıkla.

Bu nedenle Trump’ın tarifeleri bir “delilik” değil, açıkça sistem mühendisliği. İlk bakışta irrasyonel, kaotik, tutarsız gibi görünse de dikkatli bakıldığında bir desen ortaya çıkıyor:

- Önce şok edici bir karar ilan ediliyor (yüksek tarifeler),

- Piyasalar ve iş dünyası tepki veriyor, karar “erteleniyor” ya da yumuşatılıyor,

Ama hiçbir zaman ilk duruma dönülmüyor; yeni bir normal yaratılıyor.

Bu strateji:

- Sürekli bir belirsizlik ortamı yaratıyor,

- ABD’nin “şok gücü”nü masaya koyuyor, - Müzakere masasında elini güçlendiriyor. Bu bir tür ekonomik doktrin: Kurallara değil, güç dengesine dayalı; çok taraflılığa değil, ikili baskı ilişkilerine yaslanan postliberal bir dünya düzeni önerisi.

EKONOMİK SAVAŞIN SEMBOLÜ

- Yüzde125 Çin tarifesi, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir meydan okuma.

- Yüzde10’luk baz tarifeler, serbest ticaretin tarafsızlığını ve meşruiyetini sorgulatıyor.

- 90 günlük duraklama, yalnızca zarar kontrolüne yönelik taktiksel bir geri çekiliş.

Ekonomik modeller, bu tarifelerin ABD için ağır maliyetler doğuracağını gösteriyor:

2025’te reel tüketim yüzde 2.4 azalacak,

İstihdam yüzde 2.7 düşecek,

Yatırımlar yüzde 6.6 daralacak.

Ama asıl mesele şu: Bu zararlar göze alınarak yürütülen bir politika varsa o artık ekonomik değil, stratejiktir.

KURALLARDAN PAZARLIĞA: YENI HEGEMONYA MODELİ

Soğuk Savaş sonrası kurulan düzende ABD liderliği, çok taraflılık, uluslararası kurumlar (WTO, IMF, Dünya Bankası) ve kurallı rekabet üzerine inşa edilmişti.

Trump ise bambaşka bir hegemonya modeli öneriyor:

- Kural değil çıkar,

- Kurum değil pazarlık

- Adalet değil güç dengesi.

Bu yüzden kaotik görünen tarifelerin arkasında aslında oldukça hesaplı bir küresel pozisyon alma çabası okunabilir.

ÇİN VE AVRUPA’NIN DURUMU

Trump’ın hedefinde öncelikle Çin var ama karşısındaki artık 1990’ların atölyesi değil, küresel bir rakip. Çin’in avantajları:

- Yeni ihracat pazarları geliştirdi (Afrika, Güneydoğu Asya, Güney Amerika),

- Yüksek teknoloji alanında bağımsızlaşma stratejileri yürütüyor (örneğin çip üretimi, yapay zekâ, elektrikli araçlar),

- Devlet planlamasıyla yönlendirilen ekonomik istikrar mekanizmalarına sahip,

- Yuan’ı devalüe ederek ihracatta rekabet gücünü koruyor,

- Misilleme gücü yüksek (yüzde 84’e varan tarifelerle yanıt verdi).

Özetle Trump Çin’i sarsmak istiyor ama Çin esniyor, kırılmıyor.

Avrupa, küresel ticaretin kurallı işlemesinden en çok fayda sağlayan yapılardan biri. O nedenle Trump’ın “kuralsızlaştırma” hamlelerine sert tepki gösteriyor.

AB, karşı tarifeler uyguluyor.

Dijital vergiler, yeşil vergi düzenlemeleri ve rekabet kurallarıyla ABD’yi sınırlamaya çalışıyor.

Normatif güç olarak sistemi korumaya çalışıyor, ama askeri-politik olarak ABD kadar etkili değil. Bu nedenle AB’nin etkisi sınırlı ama Trump’ın “yeni dünya düzeni” vizyonunun tam karşı kutbunu temsil ediyor.

PASTA ARTIK BÜYÜMÜYOR: SAVAŞ BÖLÜŞÜM ÜZERINE

Kapitalist sistemin temel güdüsü her zaman büyümeydi. Yeni pazarlar, teknolojik atılımlar, küresel serbestleşme bu büyümeyi mümkün kılmıştı.

Ama artık:

- Teknoloji istihdam yaratmıyor,

- Büyüme yavaşladı, nüfus yaşlanıyor,

- Eşitsizlik derinleşti, krizler (2008, pandemi, Ukrayna savaşı) sistemi sarstı.

Sonuç: Pasta büyümüyor. O halde tek seçenek kaldı: Paylaşım yeniden tanımlanmalı.

Ve bu, artık sadece ülkeler içindeki sınıflar arasında değil, devletler arasında yaşanıyor.

Trump’ın tarifeleri bu küresel mücadelenin ilk ekonomik cephesi. Çünkü:

- Pazarları yeniden tanımlıyor,

- Değer zincirlerini değiştiriyor, -

Hegemonya savaşının ekonomik zeminini kuruyor.

Bu nedenle tarifeler, sadece gümrük vergileri değil; yeni bir güç mimarisinin ilk adımıdır.

Sonuç: Her durumda, 1980 sonrası sistem sona eriyor. Serbest ticaretin kutsallığı, kurumların tarafsızlığı, büyümenin sürekli olacağı inancı; hepsi sorgulanıyor.

Yeni dönem:

- Belirsiz,

- Daha çatışmalı,

- Daha çok kutuplu olabilir.

Ama kesin olan şu:

Kurallar değil, pazarlık konuşacak.

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025