Öztin Akgüç

Aranan kişilik

02 Haziran 2021 Çarşamba

Ülkenin ağırlaşan sorunlarını çözüm için lider, yönetici, devlet adamı, politikacı, bürokrat, savcı, yargıç hemen her alanda gerekli niteliklere sahip bireyler aranıyor. Toplumsal sorunları yaratan da çözecek olan da insandır; olayların odağında insan vardır.

Ülkede 11 Mart 1971 askeri hareketiyle kısmi tasfiye yaşandı. 12 Eylül 1980 darbesiyle de Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde, ülkede yeniden yapılandırma süreci başlatıldı. Cumhuriyet karşıtlarına iktidar yolu açılırken, tersine seleksiyon, ayrımla iyilerin dışlanması hızlandırılarak, siyasette, bürokraside, akademik yaşamda hatta özel girişimcilikte kalite, düzey düşürülerek sorunlar ağırlaştırıldı.

Çözüm için girişimde bulunulurken, faaliyet başlatılırken, öncelikle yapılması gereken, gerekli niteliklere sahip kişi veya kişileri bulup göreve getirmektir. Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıkışının ertesinde kolordu komutanlarına gönderdiği yazıda, milletin esaretten kurtuluşunun, egemenliğinin, bağımsızlığının, azimkâr, onurlu, namuslu, vatanperver ellerle gerçekleşeceğini vurgulamıştır. Onur, azimkârlık, namus, vatanperverlik kurtuluş için kişilerde aranan nitelikler olmuş; ülke, tüm iç ve dış engellere, kösteklere karşı Mustafa Kemal Paşa liderliğinde, gerekli erdem ve artamlara sahip vatanperverlerin özverisiyle, mücadele gücüyle başarıya ulaşmıştır.

Kişilik aranır, karakter belirlenirken lider, yönetici, patron kavramları arasında ayrım yapmak gerekir.

Lider, toplumun tam açıklığa kavuşmamış olsa da ortak dilek, istek, beklentileri ve düşüncelerini, ulaşılacak amaçlar olarak ortaya koyarak gerçekleştirmeye önderlik eder. İnandırma, ikna, etkileme yetenekleriyle, bireyleri potansiyel güçleriyle amaçları gerçekleştirme doğrultusunda güdülüyerek, motive ederek, örgütleyerek harekete geçirir. Lider, davranışlarıyla örnek, model olarak, bireylerin gönüllü harekete katılmalarını sağlar. Lider, amaca ulaşmada engellerle karşılaştığında, vazgeçmez, yön değiştirmez, cesaretle, kararlılıkla, azimle engelleri kaldırmaya odaklanır. Lider, karakteriyle, yetenekleriyle, davranışlarıyla toplumu etkileyerek, motive ederek, yol gösterir, yönlendirir.

Yönetici, toplu bir çalışmayı idare etmekle, çekip çevirmekle sorumludur. Yöneticiden, amaç, amaç öncelikleri belirleme, planlama, politika seçme, örgütleme, uygulama, kontrol etme işlevlerini yerine getirmesi beklenir. Deneyim, bilgi, nesnel davranış, etik değerlere uyum, dürüstlük gibi niteliklere sahip olması aranır. Yönetici, toplumu genel amaçlara ulaşmak için harekete geçiren, köklü değişimleri gerçekleştiren önder değildir.

Patron, sahiplenen, özel, kişisel çıkarını kollayan, bedel, ödün, ivaz karşılığı bağımlı kişilerden hizmet, katkı bekleyen işverendir. Patron, karar verme, emretme yetkisine sahip olarak emir, talimatla yönetir, isteklerini kabule zorlar. Bağımlı olanlar ancak patronun izin verdiği ölçüde görüş bildirerek karar alma sürecine katılabilir. Patron, etkileyici nitelikleriyle değil, emrederek, ödün vererek gerekli gördüğünde de cezalandırarak yönergelerle örgütü yönetir. Patronla bağımlı olanlar arasında çıkar ilişkisi, çıkar dayanışması vardır. Patron, kişisel çıkarını gözetirken, buyruklarına uyum beklerken bedelini de ödemek zorundadır.

Ülkemizin siyasal yapısı, aslında patron düzenidir. Patron, kendini izleyenlere, destekleyenlere, yandaşlara, konumlarına göre değişik çıkarlar sağlar, en azından çıkar beklentisi yaratır. Sağlanan çıkar, akçeli olabileceği gibi unvan verme, belli orunlara atanma, vekillik, başkanlık da olabilir. Destekleyiciler de patronun yönergelerine uyarak, oy vererek, saygılı dil kullanarak, övgü düzerek karşılık verirler.

Ülkemizde yaşanan olayların, açığa vurmaların, suçlamaların, iddiaların, algı yönetiminin etkisini bir ölçüde yitirmesi, tarafların konumlarının, ilişkilerinin netleşmesi gibi yararları da olmuştur. Siyasal parti liderinden övgülü, organize suç örgütü yöneticisi; organize suç örgütü yöneticisinden de referanslı İçişleri Bakanı, ilginç olgular olarak siyasal yaşantımızda yerini almıştır. Kimi siyasilerin, kişisel bekalarını, klişe sözcüklerle, Türkiye ile özdeşleştirmeler alalaması sürmekle beraber, söylem-eylem tutarsızlığı nedeniyle inandırıcılığını yitirmekte; ülkenin geleceğinden kaygı duyan vatandaşlarca, sorunları çözecek, dağınıklığı toparlayacak lider, yönetici, karakter aranmaya başlanmıştır. Ülkenin bir sorunu da kişilerin, gerekli niteliklere sahip olmamalarına karşın belli unvanları almaları, orunlara atanmaları, konumlarını sürdürme tutkularıdır.

Mustafa Kemal Paşa’nın, Milli Mücadele’yi başlatırken aradığı onur, azimkârlık, namus, vatanperverlik gibi erdem ve artamlar, toplumu yönetmede görev alacaklarda da aranmalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları