Öztin Akgüç

Aymazlık ve Yılgınlık

19 Ağustos 2012 Pazar
\n

\n

Türkiyede yaşanan olaya ister terör deyin, ister yoğunluğu az dış destekli savaş deyin, ister iç isyan, iç kalkışma deyin, bunun bir amacı ve destekçileri vardır. Amaca ve destekçilerine doğru tanı (teşhis) koymadan çözüm yolu bulamazsınız.\n

\n

Terörün, silahlı kalkışmanın, dış destekli yoğunluğu az bir savaşın amacı vardır. Bu amaç geniş kitlelerde en azından yılgınlık yaratma, ayrıştırma, husumet tohumları ekme, istekleri kabul ettirme, ödün vermeye zorlamaktır.\n

\n

PKK niçin eylemde bulunuyor? Gerçek amacı ne? Ardındaki destekçileri kimler? Bu sorulara doğru yanıtlar bulmamız gerekir. Konunun uzmanları diye tanıtılan kişileri dinliyoruz, konuya ilişkin bazı yorumları okuyoruz. Politikacıların davranışlarını, açıklamalarını anlamaya çalışıyoruz. Kafamızda çöreklenen soruların yanıtını bulamıyoruz. Belki gereken açıklamaları yapıyorlar, çözüm yolları öneriyorlar da benim gibi gabi, kalın kafalı olanlar anlayamıyor. Biraz daha açık olalım.\n

\n

Silahlı kalkışmanın, terörün, yoğunluğu az savaşın, yapılacak tanım önemli değil, amacı ne? Perde arkası, perde önü destekçileri kimler? Silahları kim, nasıl sağlıyor? Hareket nasıl finanse ediliyor? Hareketin, ABDnin GOP ya da BOP projesi ile ilişkisi var mı? Birinci Körfez Savaşından sonra 36ncı enlem sınırı niçin kondu? Çekiç Güç niçin oluşturuldu? Bu sorular uzayıp gider, soruların yanıtını bulmadan, özür dilerim havanda su dövülür, eski bir deyim kullanayım, sadre şifa bir öneri getirilemez, çözüm üretilemez, boş laflar sürer gider.\n

\n

Abartılı bulunabilir ama hareketin amacı, yılgınlık ve husumet yaratmak, ödün vermeye zorlamak, istekleri zorla kabul ettirmek ise hareket başarı kazanıyor. Yapılan anketler sağlıklı ise halkımızın eskiye kıyasla daha büyük bir bölümü, özerk Kürdistanı, büyük Kürdistanı kabule yatkın görülüyor. Olay bitsin, şehit haberleri azalsın, kan dökülmesin de ne olursa olsun diyenlerin sayısı artıyor. Güneydoğuda beş-on ilimizin verilmesi ile Türkiye bir şey yitirmez türünden görüşler yaygınlaşıyor. İşte otuz yıldır silahla çözüm olmuyor, başka yollar denenmeli yönünde öneriler sık sık yineleniyor. Hükümetin, MİT eliyle belki ABDli danışmanlar gözetiminde PKK ile gizli görüşmeler sürdürdüğü basına yansıyor. Tüm bunlar terörle bir yere varılmaztekerlemesini nakzeden, bozan gözlemler, gelişmeler.\n

\n

Efendim, anayasaya yerel yönetimlerin yetkilerini genişleten hükümler koyalım, vatandaşlık tanımını yeniden yapalım, bölgelere yarı özerklik tanıyalım türünden maddeler koymakla, Güneydoğuda beş-on ili kapsayan bir bölgeye daha sonra halkoylamasına yol açacak şekilde özerklik vermekle, bu sorunun çözüleceğini sanmak tam bir aymazlıktır. Emperyalizmin oyunlarını, Sevr hükümlerini bilmemektir.\n

\n

Türkiyede haksızlıkları önleyelim, gelir ve servet dağılımını düzeltelim, fırsat eşitliğini yaratalım, ayrımcılık yapmayalım, bölgesel kalkınma planları yapalım, hatta kendini ezilmiş gibi hissedenlere pozitif ayrımcılık da tanıyalım. Ancak yılgınlığa ya da emperyalizmin ayak oyunlarına kapılıp ödün vermeyelim. Ödün, ödünü doğurur, sonu gelmez. Yaşam hakkı kutsaldır, doğrudur. Buna terörle belli amaçlara ulaşma yolunu seçenler de inanmalıdırlar.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları