Ekonomide dengelenme edebiyatı yapılırken, temel dengesizlik daha da derinleşmekte, ekonomide olumsuz sonuçlar belirginleşmektedir.
Temel dengesizlik ölçütleri konusunda görüş ayrılıkları olmakla beraber, enflasyonun yüksek düzeyde süreğenleşmesi; yüksek enflasyona karşı işsizliğin artması, uzun süreli işsizliğin derinleşmesi, ekonomide durgunluğa karşın cari işlemler açığının sürmesi, cari açık finansmanının kalitesinin düşmesi, Merkez Bankası’nın rezerv kaybı, ulusal paranın değer yitirmesi, bütçe açığı ve nakit açığının büyümesi, tipik temel dengesizlik göstergeleridir.
Dengesizlik uzun süreli ve zamanla ekonomide düzeltici yönde gelişmeler de görülmüyorsa, dengesizlik temel olarak nitelendirilmektedir.
Ekonomide temel dengesizliğin oluşması yanı sıra, mekroekonomik riskler de yaygınlaşmaktadır. Banka kredileri içinde tükeci kredilerinin payının artması, tahsili gecikmiş kredilerin artış eğilimi “hanehalkı borç yükü / hanehalkı gelir oranının” yükselmesi; bankalarda kredi riski yanı sıra kur, faiz piyasa risklerinin de artması; reel sektörün mali yapısının aşırı borçlanma sonucu bozulması; gayrimenkul piyasasında satışların yavaşlaması, konkordato, yeniden yapılandırma gibi iflas ertelemeye yönelik girişimlerin çoğalması, karşılıksız çeklerin büyük boyutlara ulaşması tüm bunlar ekonomide makro risk birikimini göstermektedir. Ciddi önlemler alınmadan, rakamlar süslenerek, gizlenerek, gerçek ne olursa olsun dengelenme sağlanıyor yönünde, bürokratlar, iş insanı olarak nitelendirilenler, sözde uzmanlar finansal okuryazar geçinenler arasında ses yayar bularak algı yönetimiyle sorun çözülüyor izlenimi yaratılmaya çalışılmaktadır. Şair Emrah’ın deyişiyle “beyhude lafla menzil, mesafe alınmıyor.” Dengesizliğe karşı düzeltici önlem almada geciktikçe, bozulma ivme kazanıyor, düzeltmenin maliyeti giderek artıyor. Bu maliyet artışı, dış kaynak sağlamada derhal görülüyor. Finansal piyasalarda risk göstergesi kredi temerrüt swapı (credit default swap - CDS) primi hızla yükseliyor. Borç verenler, kredi risklerini, sigorta şirketleri ve benzeri finansal kurumlara prim ödeyerek devrederken, ödedikleri primi kendi müşterilerine yansıtıyorlar. CDS’nin 150-200 baz puan olması (100 baz puan yüzde “1”) normal karşılanırken, ülkemiz CDS’sinin 450-500 baz puan arasında dalgalanması, yurtdışından sağlanan kaynak maliyetini artırmaktadır. Firmaların mali yapılarının bozulma hızı, önlem alınmadıkça ivme kazandığından, finansal istikrarsızlık piyasalara henüz tam yansımamıştır. Ekonomik durgunluk içinde enflasyon-devalüasyon sarmalı, geçişkenliği sürdükçe bankaların ve büyük firmaların sorunları daha da netleşecek, ülkemizde de “batmasına izin verilmeyecek büyük kuruluşların” kamu tarafından kurtarılması gündeme gelecektir. Göstergeler, Türkiye’nin henüz en kötüyü geride bırakmadığı yönündedir.
Temel dengesizlik, sonuçta “kemer sıkma” olarak nitelendirilen politikaların izlenmesini, IMF’ye başvurarak, IMF’ye başvurmadan da izlenmesini zorunlu hale getirmektedir.
Temel dengesizliğin derinleştiği bir ortamda, Merkez Bankası’nın her derde deva olması beklenmemekle beraber, Merkez Bankası’ndan zaman tutarsızlığı tuzağına düşmeden, söylem uygulama tutarlılığı sağlayarak şeffaf davranarak, kamuya, piyasalara güven vererek etkenliğini artırması, enflasyonu düşük tutma hedefinden ödün vermemesi, banka kredilerini selektif önlemlerle yatırımları ihracatın finansmanına yönlendirmesi, tüketici kredilerini kontrol etmesi, dengesizliğin en azından derinleşmesini engellemesi beklenir.
Başarısız yönetimlerin son başvurma merciinin ne yazık ki IMF olduğu dikkate alınmalıdır.
Ekonomide temel dengesizlik
Yazarın Son Yazıları
Terör, bir iktidarı, bir gücü zorla kabul ettirmek amacıyla sistemli şekilde şiddet kullanma, yıldırma, korkutma, tedhiştir.
Enflasyon, en yalın tanımıyla arztalep dengesizliği nedeniyle fiyatların yükselme sürecidir.
Kuvayı Milliye, Milli Mücadele, bağımsızlık savaşımıyla eşanlı din motifli dış destekli karşı hareket başlamıştır.
Sosyal demorasi, halkın katılımıyla sosyal refahı, gönenci ençoklama; halkın egemenliği, özgürleşmesi amaçlı siyasal düzendir.
Kolonyalizm, sömürgecilik bir devletin kendi sınırları dışındaki ülkeler üzerinde hegemonya, egemenlik kurarak ideolojik, kültürel, siyasal, ekonomik baskılarla siyasal, ekonomik çıkar sağlamasıdır.
Ödemeler dengesinde “net hata noksan” kalemi...
Başlık Halkın Haberi renkli sunucusu Ekrem Açıkel’den esinleme; ama fikir Montaigne “Halk doğru olan çok şeyi bilmemeli; yanlış olan çok şeye inanmalıdır”.
Korku kültürü, bireyin; özgüvenini yitirmesine, söyleneni yapmasına, özgürce seçimini önlemeye, özsaygısından yoksunlaştırmaya, değersizleştirilmesine yöneliktir.
Trump’ın büyükelçi Barrack’a “Erdoğan’a meşruiyet verelim” talimatı, meşruiyet tartışmasına yol açtı.
Bilgilendirmede amaç, kamuoyunu aydınlatma, bilgi eksikliğini, oluşan veya oluşturulmak istenen bilgi kirliliğini gidermektir.
İttifak, tek taraflı irade beyanı ile gerçekleşmez.
Planlı kalkınma
Önerilerde bulunurken geçmişte yaşanan olaylardan, deneyimlerden ders alarak gelecekte olabilecek kötü gelişmelerden kaçınmak, uyarıda bulunmak gerekir.
Planlanan, vaat edilen büyük işlerden, söylemlerdense yapılan ufak işler daha yararlıdır.
Çözüm için soruna doğru tanı koymak, amacı belirlemek, süreci amaç doğrultusunda ilerletmek gerekir.
Ekonomi politikasının ana amaçlarından biri de gelirin yeniden dağılımı, dağılımın eşitlikçi yöne evrilmesidir.
Barışçıl, eşitlikçi, gönenç düzeyi yüksek, doğası, çevresi korunmuş bir kürede yaşamak olanaklı ve hedeflenmiş iken savaşların sürdüğü, yoksulluğun, açlığın yaygınlaştığı, haksızlığın arttığı çevrenin, doğanın sürekli kirletildiği, ortalama yaşam kalitesinin düştüğü bir kürede yaşıyoruz.
Barışçıl, güvenli, insan kaynağı gelişmiş, eşitlikçi, çevre ve doğal kaynakları korunmuş bir dünya hedeflenirken iklim krizine girmiş, çevresi, doğası giderek kirlenen, açlığın, yoksulluğun yaygın olduğu, eşitsizliğin, şiddetin arttığı, kuralsız, düzensiz, güvenli olmayan bir dünyada yaşıyoruz.
Birleşmiş Milletler’e üye ülkeler, 2000 yılında yeni girilen döneme ilişkin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini kabul ettiler.
CHP’li olabilmek, CHP etiketi taşımayı değil, etik değerlere, niteliklere sahip olmayı gerektirir.
Ülkede barış, terörsüz Türkiye mottosu ile de bezenmiş bir BOP (GOP) kurgusu sahneleniyor.
Kolonyalizm, sömürgecilik döneminde kolonilerde başat sömürgeci güçlerle işbirliği yapan...
2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde, yine parti örgütünün onayı olmadan, Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu tarafından biraz da gayri ciddi şekilde kürsüye çağrılarak resen aday ilan edilmiş; İnce seçimde genel merkez tarafından desteklenmediği yakınmasıyla partiden ayrılmıştır.
Ekonomi politikasının başarısı tartışmalarında başarısızlık kanıtı cari işlem açığı.
ABD’nin BOP (GOP) kapsamında Irak ve Suriye’yi hallettikten sonra güncel olarak İran, ardından da sıranın Türkiye’ye geleceği yorumları yapılıyor.
Ekonomik kalkınma, büyüme konusuna odaklanıldığında ağırlıklı olarak yatırım, sermaye birikimi, finansman, teknoloji gündeme getirilir.
Klasik iktisat öğretisinde faiz etkili araçtır...
Bir ekonominin kalkınma aşamasına geçmeden önce gayri safi yurtiçi ve milli hasılasının (GDP-GNP) artması gerekir.
PKK’nin karalama, itham, yol gösterme, övünme ile dolu bildirgesi veya memorandumu; devletin egemen karakteri, bağımsız üniter, ulusal yapısı, Türkiye devletini uluslararası olarak tanıyan Lozan Antlaşması konularında tartışmalara yol açtı.
TC Merkez Bankası’nın brüt, net rezervi arttı, eksildi bilgisinden çok, merkez bankaları niçin rezerv bulundururlar, rezerv yeterliliğinin ölçütleri nelerdir, rezerv nasıl değerlendirilmeli, kullanılmalıdır sorularının yanıtları bilgilendirmede yararlı olur.
Sözcükler büyülüdür. Etki altına alır, belirli somut bir amaca yönlendirir, umuda kaptırır. “Barış” da büyülü bir sözcüktür.
İktisatta irdelenmeyen, bulgularla da kanıtlanmayan bir inanç, has, dogma da yabancı sermaye yatırımıdır. Yabancı sermaye yatırımı bir “panacea”, her derde deva olarak önerilir. Yabancı sermaye gelecek, üretim, istihdam artacak, enflasyon hız kesecek, döviz, teknoloji, yönetim deneyimi girişi olarak kriz sonlanacak.
Olaylar ve anılar
Faşizan hukuk düzeni
Türkiye’nin temelinin atıldığı gün
Gelir dağılımı ekonomik kalkınma
Diploma
Çevresel sermaye varlığı
Dış politikada sağgörü
Devletin onarımı