Japon mühendis Kishi Ryoichi’nin elim şekilde yaşamına son vermesi, Kasımpaşa Teknik Direktörü Şota Arveladze’nin Torku Konyaspor- Kasımpaşa maçında dürüst, cesur davranışı, toplumun bir bölümünde saygı hatta hayranlık doğurdu, haklı övgülere yol açtı. Toplumun bir bölümü, onurlu davranışa olan iştiyakını dile getirdi, bu bağlamda adeta özlem patlaması yaşandı. Onur abidesi olarak Japon mühendisin heykelinin yapılması, topluma yol gösterici olacak.
Toplumun en azından daha bir bölümü şükür ki artamlarını (meziyetlerini), erdemli kalmayı, kişilikli olmayı yitirmedi. Onursuzluktan, yalakalıktan, çıkarcılıktan, övüngenlikten, kişiliksizlikten usanmış, bıkmış, insanlık adına utanç duyan kesim, onurlu, kişilikli davranışlar karşısında gönül ferahlığı duydu. İnşirah gösterisi, duyulan özlemin dışavurumu idi.

***

Fizikteki birleşik kaplar kuralı gereği toplumun hemen her kesiminde düzey giderek düşerken, onurlu, kişilikli davranışların saygı doğurması, takdir, beğeni toplaması, övülmesi umut veriyor. Ancak geniş bir kitlenin desteği ile ülkede şarlatanlar, ağzı kalabalıklar, tafra satan, yüksekten atan ama işe yaramayanlar, ülkeye zarar verenler, yenilgiye uğratılabilir. Ülkenin kurtuluşu, davranış biçimlerinin, değer yargılarının değişmesiyle gerçekleşebilecek.
Ülkenin düzgün, bilgili, özverili, onurlu, mücadeleci insanlara ihtiyacı var. Japon mühendis Kishi Ryoichi ve Şota Arveladze bu ihtiyacın, iştiyakın sembolleri oldu.
Ülkede düzgün, nitelikli, onurlu, kişilik sahibi olanlarla şarlatanlar, yarı bilgililer, çıkarcılar arasında kamuya açıklanmasa da savaşım sürmektedir. Hangi eğitim, siyasal görüşte olursa olsun, niteliksizler arasında gizli koalisyon, kurumlarda, örgütlerde oluşur. Bu koalisyonu, medyada, politikada, iş hayatında, eğitim kurumlarında hemen hemen tüm kurumlarda gözlemlemek olanaklıdır. Niteliksizler sayısal çoğunluklarıyla egemendir; toplumda başarısızlık, kişisel davranış bozukluğu, sorunlar, niteliksiz çoğunluğun egemenliğinden kaynaklanıyor.

***

Ülkede, bunlara karşın onurlu bir yaşam, hakça düzen özleyen, haksızlıklara tepki gösteren, susmayan, ürkmeyen bir kesim de halen mevcut. Askerinin başına çuval geçirilmesinden, ülkenin emperyal güçlerin uydusu, kapı çuhadarı olmasından, ülkenin uluslararası sıralamalarda hep gerilerde kalmasından, dışa aşırı borçlu olunmasından, ülkenin sürekli itilip kakılmasından rahatsız olan, utanan bu kesim, onurlu davranışları sahipleniyor, böylece susuzluğunu gideriyor.

***

Sözde bilim adamları, bilgi ve ifade özürlü hukukçular, yorumcular, havuzdan beslenen medya ile erselik medyada sürekli boy göstererek, ortaçağın patron, patronaj düzenini Türk Usulü Başkanlık Sistemi diye özür dilerim topluma kakışlamaya girişiyorlar. Ya başkanlık sistemi, toplum tarihi hakkında bilgileri yok ya da belli kişilere, çevrelere hoş, şirin görünüp parsa toplamaya çalışıyor. Onurlu, kişilikli olmaya tezat oluşturuyorlar.
İyi ki bu ülkede onurlu, bilgili, alçakgönüllü, namüsait kişiler var. Türkiye gurur duyacaksa kazip şöhretlerle değil bu tür kişi ve davranışlarla gurur duymalıdır.