Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yanılgı
Seçim sonuçlarına ilişkin olarak özeleştiriden başlayarak yorum yapmaya çalışayım. Herhalde seçim tahmininde yanılgı payı en yüksek olanlardan biriyim. AKP’nin oy oranının yüzde 40’ın da biraz altında kalacağını tahmin etmiştim. 10 puanlık, yüzde olarak ise 20 puanlık hata payı çok yüksek bir oran. MHP’nin oy oranının yüzde 12-14 bandında oluşacağını, BDP (Barış ve Demokrasi Partisi) destekli bağımsız adayların yüzde 7 dolayında oy alacağını, CHP’nin oy oranının yüzde 30’a yakın olmak üzere altında kalacağını tahmin etmiştim. Tahmin hatam, baraj altında kalan partilerin oy oranı ile BDP destekli adaylar dışındaki bağımsızların oy oranından kaynaklandı. Biraz da parti başkanlarının iddialı konuşmalarının etkisiyle Saadet Partisi, Halkın Sesi Partisi (HAS Parti), Demokrat Parti (DP), Büyük Birlik Partisi (BBP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR), Demokratik Sol Parti (DSP) ve baraj altında kalacak diğer partilerin toplam olarak yüzde 10.0 dolayında oy alacağını hesaplamışken BDP dışındaki bağımsız adayların da (Cumhuriyetçi, ulusalcılar dahil) yüzde 2 dolayında oy alabileceğini öngörmüştüm. Bana bu tahmin oldukça gerçekçi görünüyordu. Ancak barajın altında kalan 12 parti ile, BDP destekli adaylar dışındaki bağımsızların çok düşük düzeyde oy almaları ve CHP’nin oy oranında tahminimin 2 puan gerisinde kalması, yanılgıma neden oldu.
\n1980 sonrasında Türkiye’nin siyasal düzeni yeniden planlanırken, dizayn edilirken, sağ eğilimli iktidarlar tercihli iki partili bir sistem öngörülmüştü. Yüzde 10 barajını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde nüfusa göre daha fazla milletvekili çıkarma olanağı vermesini, bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Sistem dizayn edilirken, geçmiş sonuçlara da bakılarak, Doğu ve Güneydoğu illerimizin daha çok sağ partilere oy verdikleri dikkate alınmıştır. Son dönemlerde özellikle Güneydoğu illerimizin daha çok BDP’yi destekledikleri göz önünde buludurularak, 2011 seçiminde, bu illere nüfusa göre daha fazla milletvekili çıkarma olanağı tanınmadı. BDP bir yana bırakılacak olursa, dizayn edildiği gibi, sağ parti ağırlıklı iki partili sisteme doğru gidiş 2011 seçiminde daha da belirginleşti. Baraj altı sağ eğilimli partili seçmenlerin AKP’de bütünleşmeyi ya da cepheleşmeyi yeğledikleri gözlemlendi. Saadet Partisi, HAS Parti, BBP, Demokrat Parti gibi sağ eğilimli partiler çok düşük oy oranlarında kaldılar.
\nCHP’nin aldığı sonuç başarılı mı, başarısız mı, yeterli mi? Bu sorular tartışmalara ve farklı yorumlara yol açtı. Başarı, başarısızlık, yeterlilik ya da yetersizlik göreceli değerlendirmelerdir. Hangi ölçüte göre başarılı ya da yeterli olunmaktadır? Bakış açısına, kullanılan ölçüte göre yanıtı değişir. Geçmişteki başarı bir ölçü olarak alınabilir. Hedefle karşılaştırma yapılabilir, rakibin performansı diğer bir ölçüt olabilir.
\n2007 milletvekili seçim sonuçları ile karşılaştırıldığında CHP’nin oy oranının en az 5 puan, milletvekili sayısının da yüzde 20 dolayında artarak 112’den 135’e yükselmesi başarı olarak nitelendirilebilir. Öte yandan CHP’nin (Halkçı Parti ve SHP dönemi dahil) 1950’den bu yana milletvekili seçimi oy ortalaması ile hele hele 1973 ve 1977 seçimlerinde partinin birinci olduğu dönemlerinde yüzde 41.4’e ulaşan oy oranı ile karşılaştırıldığında, alınan oy oranı düşük görülebilir.
\nHedefle karşılaştırma başka bir değerleme yöntemidir. Gerçi CHP resmen, bir oy oranı ve milletvekili sayısı hedefi açıklamamıştır. Ancak beklentiler herhalde yüzde 26 oy, 135 milletvekili değildi. Yüzde 30 dolayında oy ve 160 milletvekilliği beklentisi genel bir söylenti idi. Alınan sonucun beklentinin, hedefin gerisinde kaldığı ileri sürülebilir.
\nRakibin performansına göre bir değerleme yapılırsa, iktidarda olması nedeniyle yıpranması beklenen AKP, oy oranını yüzde 49.9’a değin yükseltmiştir. Gerçi CHP ile oy oranı arasındaki fark 25.8 puandan 24 puana gerilemiştir. AKP’nin oyu salt sayı olarak CHP’den daha fazla artmış olmakla beraber, CHP’nin oyu daha hızlı artış göstermiştir. Bu bir başarı olarak görülebilr. Öte yandan arada yine 24 puanlık bir farkın bulunması, alınan sonucun yeterli olmadığı değerlendirmesine de yol açabilir.
\nTartışmalar, açıklanan görüşler, CHP’nin oy oranının en azından yeterli olmadığı yönünde yoğunlaşmaktadır. Nitekim basına yansıyan bilgilere göre CHP de bu konuda bir araştırma komisyonu kurmuştur. İzlenen seçim stratejisi, milletvekili aday listeleri, örgütün gayreti, çabası, CHP’li belediyelerin başarısı, CHP vitrininde ve aday listelerinde yer alan bazı alerjik isimler, “Yeni CHP” gibi fantezi söylemlerin etkileri, hatta tarihsel olarak CHP’ye duyulan halk tepkisi araştırılacak konu ve sorular arasında yer almalıdır.
\nBu bağlamda ben ve yakın çevrem denek olamayız. Bizler, her halükârda CHP’ye oy veririz. Nitekim 2011 seçiminde de oy kullandığımız sandık oy dağılımında (Beşiktaş 1275 No’lu sandık) CHP 163, AKP 37, MHP 15 şeklinde idi. CHP’nin yaptırmakta olduğu araştırmanın nesnel, yol gösterici, yapıcı olmasını dileyelim.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!