Dış borçların yapılandırılması - 2
Selim Somçağ
Son Köşe Yazıları

Dış borçların yapılandırılması - 2

08.04.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen hafta daralan küresel likidite ortamında Türkiye’nin geçen 20 yılda izlediği yüksek cari açıkla büyüme rotasını sürdürmesinin, hatta dış borçlarını ödemesinin mümkün görünmediğini yazmıştım. Bu durumda Türkiye dünya ekonomisindeki dalgalanmalara bağlı olarak bir anda moratoryuma gitmek zorunda kalabilir, 2020’de Arjantin’in başına geldiği gibi. Bu bağlamda Arjantin’in ekonomik göstergeler ve dış finansman tarihçesi bakımından Türkiye’ye en çok benzeyen gelişen ülke olduğunun da altını çizeyim.

Dış borç moratoryumuna giden bir Türkiye’nin IMF’ye teslim olmaktan başka çaresi kalmaz. Bunun ne anlama geleceğini anlamak için Türkiye’ye IMF’nin giydirdiği son deli gömleği olan 2001 İstikrar Programı’ndan bugüne kalanları hatırlamak yeterlidir: Döviz kurunun aşırı düşük tutularak yerli sanayi ve tarımın tasfiyesi, bunun sonucunda Türkiye’nin ithalat cenneti olması ve gıda güvenliğinin ortadan kalkması, buna bağlı olarak dış borcun rekor kırması, istihdam ve katma değer yaratan çok sayıda kamu işletmesinin tasfiyesi ve özelleştirme adı altında mallarının yağmalanması, telefon, elektrik, karayolları gibi kâr amacı gütmeden kamu yararına çalışması gereken doğal tekellerin özelleştirilerek bir yandan topluma nesiller boyu sürecek ağır maliyetler yüklenmesi, bir yandan da ekonominin rekabet gücünün çökertilmesi. 

Bunlar 20 yıllık AKP iktidarının icraatı olarak görülebilir ama A’dan Z’ye hepsi 2001 IMF İstikrar Programı’nın ve daha genel olarak IMF ve Dünya Bankası’nca savunulan neoliberal zihniyetin ürünüdür. Nitekim Türk ekonomisi bu reçete doğrultusunda adım adım tasfiye edilirken IMF bu kararların hiçbirine itiraz etmemiş, ancak 2015’te hükümet TL faizini Batılı sıcak paranın talep ettiği düzeyin altına çekince Batı’dan protestolar yükselmiş ve Batı medyası “AKP’nin heterodoks ekonomi politikasını” yermeye başlamıştır. Dolayısıyla yeniden IMF’ye teslim olmak Türkiye’nin ekonomik sorunlarını çözmüş, istikrarlı büyüme rotasına girmiş bir bölgesel güç olma iddiasına kesin olarak son verir ve Türkiye’yi Mısır veya Pakistan gibi başlıca meşgalesi büyük nüfusunu beslemek olan iri ama kof bir ülkeye dönüştürür.

TÜRKİYE IMF’NİN ELİNE DÜŞER Mİ?

Peki, borç bini aşmışken ve ekonomi cari açık vermeden büyüyemezken Türkiye küresel likidite kıtlığında IMF’nin eline düşmekten nasıl kurtulabilir? Bunun için yapılabilecek tek şey Türkiye’nin kendisinin dış borçlarını yeniden yapılandırmak için harekete geçmesidir. Normal şartlar altında bunu yapmak mümkün olmayabilirdi ama dünya ekonomisi şu anda hızla olağanüstü şartlara doğru ilerliyor ve bu olağanüstü şartlar Türkiye’ye dış borçlarını IMF denetimine girmeden yapılandırması için fırsat sunabilir. Fed’in ve Avrupa Merkez Bankası’nın 2008’den bu yana sürekli para basmaları ve faizleri çok düşük düzeyde tutmaları sonucunda bir yandan ABD ve Avrupa’da borsalarda ve tahvil piyasalarında spekülatif balonlar oluşurken, bir yandan da Batı ülkelerinde faaliyet kârı kredi faizini karşılamaya bile yetmeyen yüzlerce zombi şirket ortaya çıktı. Ayrıca büyük şirketlerin hisselerini teminat göstererek bankalardan kredi kullanmaları da borsalardaki balonları banka kredileri için doğrudan risk unsuru haline getirdi. Öte yandan 2010-2011 Avro Bölgesi krizinde Avrupa Merkez Bankası üye ülkelerin devlet tahvillerini satın almaya başladığı için bugün Avro Bölgesi ülkelerinin kamu borç stokunun yüzde 30’undan fazlası Avrupa Merkez Bankası’nın bilançosunda bulunuyor. 

Türkiye’nin dış borçları açısından en önemli adres Avrupa. Türkiye’nin başlatacağı dış borç yapılandırma girişiminin başlıca muhatabı da Avrupa bankaları olacak. Avrupa Merkez Bankası iflastan kurtardığı Yunanistan, İspanya, İtalya gibi ülkelere zarar verme korkusuyla parasal sıkılaştırmaya geçmekte Fed’e göre ağır davransa da yükselen enflasyon yüzünden yakında o da bu yola girmek zorunda. Bu da saydığım bütün bu balonların birer birer patlaması demek. Bu durumda birçok Avrupa bankasının gerek finansal piyasa oyuncularına gerek reel sektöre gerekse Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya gibi AMB’nin yüzdürdüğü ülkelere verdiği kredilerin batmasından dolayı sarsıntıya girmesi kaçınılmaz. 

Yıllardır AMB’nin para basmasıyla yüzdürülen batık kredilerin Avrupa bankalarının üzerine karabasan gibi çökmesi halinde Avrupa çapında, hatta belki de dünya çapında bir borç yapılandırması gündeme gelmek zorunda. Böyle bir operasyon elbette ilgili ülkelere büyük maliyet getirir, buralarda belli bir refah ve servet gerilemesi olur, bu da Türk ekonomisine olumsuz yansır. Buna karşılık Avrupa ve belki de dünya çapında bir borç yapılandırmasının ortaya çıkması Türkiye’nin de kendi dış borçlarını yapılandırması için uygun ortam yaratır. Avrupa’da çok sayıda büyük şirketin hatta bazı Avrupa ülkelerinin borçları yeniden yapılandırılırken Batı kolay kolay Türkiye’yi IMF kapısına gönderemez, bize de bu imkânı tanımak zorunda kalır. Ancak Türkiye sapır sapır dökülen mevcut ekonomi politikalarıyla borçlarını yeniden yapılandırmaya kalkışırsa sonuç hüsran olur. Buna talip olması için Türkiye’nin hazırlık yapması gerekir. Bunun nasıl olacağını da bir sonraki yazımda anlatacağım.

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılık çökerse Türkiye çöker

Hayvancılık çökerse Türkiye çöker

Devamını Oku
30.12.2022
Et ve süte neoliberal darbe

Et ve süte neoliberal darbe

Devamını Oku
23.12.2022
ABD’de Çin üzerinden iç savaş

ABD’de Çin üzerinden iç savaş

Devamını Oku
09.12.2022
COVID baskısı Çin’i deşifre etti

COVID baskısı Çin’i deşifre etti

Devamını Oku
02.12.2022
Küresel resesyon ufukta göründü

Küresel resesyon ufukta göründü

Devamını Oku
25.11.2022
Çin nereye koşuyor?-3

Çin nereye koşuyor?-3

Devamını Oku
18.11.2022
Çin nereye koşuyor? - 2

Çin nereye koşuyor? - 2

Devamını Oku
11.11.2022
Çin nereye koşuyor? - 1

Çin nereye koşuyor? - 1

Devamını Oku
04.11.2022
Fed faizi Yen’i çökertti

Fed faizi Yen’i çökertti

Devamını Oku
28.10.2022
İngiltere’de bütçe krizi

İngiltere’de bütçe krizi

Devamını Oku
21.10.2022
Alman ekonomik mucizesi zorda

Alman ekonomik mucizesi zorda

Devamını Oku
14.10.2022
ABD hem Rusya’ya hem Almanya’ya vurdu

ABD hem Rusya’ya hem Almanya’ya vurdu

Devamını Oku
07.10.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak - 6

ABD modelini Türkiye’de uygulamak - 6

Devamını Oku
24.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak-5

ABD modelini Türkiye’de uygulamak-5

Devamını Oku
17.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak-4

ABD modelini Türkiye’de uygulamak-4

Devamını Oku
10.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 3

ABD’nin sanayisizleşmesi

Devamını Oku
03.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 2

ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 2

Devamını Oku
27.05.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 1

ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 1

Devamını Oku
20.05.2022
Ekonomide büyük dönüşüm - 3

Ekonomide büyük dönüşüm - 3

Devamını Oku
13.05.2022
Ekonomide büyük dönüşüm - 2

Büyük dönüşüm - 2

Devamını Oku
06.05.2022
Ekonomide büyük dönüşüm - 1

Ekonomide büyük dönüşüm - 1

Devamını Oku
29.04.2022
Gıda krizi ufukta

Gıda krizi ufukta

Devamını Oku
22.04.2022
Dış borçların yapılandırılması - 3

Dış borçların yapılandırılması - 3

Devamını Oku
15.04.2022
Dış borçların yapılandırılması - 2

Dış borçların yapılandırılması - 2

Devamını Oku
08.04.2022
Dış borçların yapılandırılması - 1

Dış borçların yapılandırılması (1)

Devamını Oku
01.04.2022
Demir – çelikte kriz kapıda

Demir – çelikte kriz kapıda

Devamını Oku
25.03.2022
Türkiye kıtlık riskiyle karşı karşıya

.

Devamını Oku
18.03.2022
Elektrik sistemi acilen kamulaştırılmalı

Elektrik sistemi acilen kamulaştırılmalı

Devamını Oku
11.03.2022
Savaş ekonomisi

Savaş ekonomisi

Devamını Oku
25.02.2022
Japonya ile STA imzalanmamalı

Japonya ile STA imzalanmamalı

Devamını Oku
18.02.2022
Ukrayna ile STA imzalamak yanlıştır

Ukrayna ile STA imzalamak yanlıştır

Devamını Oku
11.02.2022
Sanayi fiyatlarında kur geçişkenliği

Sanayi fiyatlarında kur geçişkenliği

Devamını Oku
04.02.2022
Devalüasyon rekabet gücümüzü artırmadı

Devalüasyon rekabet gücümüzü artırmadı

Devamını Oku
28.01.2022
Faiz ne kadar düşükse o kadar iyi midir?

Faiz ne kadar düşükse o kadar iyi midir?

Devamını Oku
21.01.2022
Yeni ekonomik model yanlış başladı

Yeni ekonomik model yanlış başladı

Devamını Oku
14.01.2022
Yanlış teşhis iyileşecek hastayı öldürür

Yanlış teşhis iyileşecek hastayı öldürür

Devamını Oku
07.01.2022