Düşünce özgürlüğü mü?
Sevgi Özel
Son Köşe Yazıları

Düşünce özgürlüğü mü?

20.02.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Kimilerine göre denizde kum, bizde düşünce özgürlüğü...

Herkes özgürce düşünsün... Kimse düşüncesini dillendirmekten korkmasın... Herkes özgürce konuşsun” kalıp tümceleri, çoğunca böyle bitmez. Hep “aması, fakatı...” olur. “Kimse düşünce özgürlüğünün arkasına sığınmasın; ama düşünce olanı söylesin...”

Ölçüsü tartısı ne?

“Düşünce olanı...” kim belirliyor... Eleştiriyorsunuz, eleştirilen beğenmedi mi, eleştiri hoop anında, “hakaret”le eşleştirilip suçlamalar ipe diziliyor.

Sıradan bir durumu, olayı, oluşumu, sözü, eşyayı, kılık kıyafeti, yiyecek içeceği... Paylaşmak, tatmak, daha sık görmek görmemek, övmek tanıtmak; beğenmemek, kötülemek için anlık bir duyguyla gülerek, alay ederek tepkiyle, sevinçle, öfkeyle eleştirebiliriz. Bir anlık alkış, övgü, tepkiyle ne başınız ağrır ne dişiniz...

Bir kitabı, filmi, oyunu, tabloyu; kültürel ya da bilimsel etkinliği, siyasal olay oluşumu eleştirmek başka... Okumadan, görmeden, incelemeden, araştırmadan yazmak konuşmak olmaz... Şimdilik bu yazının konusu değil.

“Herkes özgürce düşünsün... Kimse düşüncesini dillendirmekten korkmasın...”

Olur...

Aldım kumandayı, üçer beşer dakika kanal kanal dolaştım.

Birkaçında tek kanaldan naklen yayın var sanki. Konuşanlar sürekli aynı musluktan su içenler, aylık aldıkları kuruma ekrana uğradıkları kadar uğramıyor olabilirler... Kimi derin düşünce sahibi akademisyen, kimi dünkü çocuk, kimi saçı başı ağarmış köşe yazarı... Korkusuzca dış politikadan fındığın borsalardaki fiyatına dek düşünce aktarıyorlar; ama leblebinin nohudu niçin ithal söylemiyorlar... Fındık fıstıktan girip toplumun gözü önündeki muhalif siyasetçiler, gazeteciler ve aydınlara salvo kesmiyor; söz, üstü açık kapalı Atatürk’ün kurduğu eski Türkiye’ye uzanıyor. Helal olsun, özgürce konuşuyorlar...

Bu kişiler tek konulu, tek parçalı korolarıyla toplumu “cemaat”lerin, “tarikat”ların devletin eğitim kurumlarını nasıl şenlendirdiğine, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”yle eğitimin nasıl yepyeni bir “vizyon misyon” kazandığına inandırmaya çabalıyorlar. Böylece kabağın patlıcanın, domates biberin delirmesinin “laikçi”lerin seksen doksan yıllık yanlışları yüzünden olduğunu öğreniyoruz. Helal olsun, özgürce sallıyorlar...

Hepi topu üç beşle sınırlı kanalda da bilimciler, gazeteciler, siyasetbilimciler domates biberin delirmesinin nedenlerini, kabağı patlıcanı delirtenleri belgeler örneklerle, bilimsel yasal savlarla anlatıyorlar. Onlara helal olsun dediniz mi, işiniz ayna... Muhalifseniz, muhaliflerin bir şeyisiniz...

Muhaliflerin muhalif olmayanların doğru yanlış, eksik fazla düşüncesini aktarabileceği tek bir aracı var; ortak dilimiz... Her inanç ve kökenden yurttaş için dil ortakken çok uzun zamandır ortak çıkarlarımızda niçin bu denli ayrışabiliyoruz?

Düşünce, “düşünme sonucu varılan, düşünmenin ürünü olan görüş, zihinsel yaratım” değil mi, her insan kendi düşüncesini bulunduğu ortam, yetiştiği koşullar, aldığı eğitim, kazandığı deneyim ve birikimler sonucu oluşturmuyor mu?

Bir aydın, bir akademisyen, bir gazeteci, tek yanlı okuyorsa, tek yanda duruyorsa aynı ağızlara bakarak aynı tümcelerle konuşuyorsa aktarımı, özgür düşünce midir? Kendi düşüncesini kendi birikimi emeğiyle oluşturan bir aydın, bir akademisyen, bir gazeteci, bir siyasetçi dilini karalama, suçlama, aşağılama için döndürür mü?

Çok bağırmak, dil oyunlarıyla suçlamak, aşağılamak düşünce özgürlüğü diye savunuluyor. Düşünce özgürlüğü söven saldıran için “ikbal” kapısı, kimilerine günaşırı adliye yolu, kimileri için tıp oyunu... Böyle mi demokratikleşeceğiz?

Yazarın Son Yazıları

Gözlüye gizli yoktur...

Cumhuriyetin 102’nci yaşını, “Atatürk ilke inkılapları”nı yaşamıyla özdeşleştiren on binler kutladı.

Devamını Oku
27.11.2025
Atatürksüz olmaz!

Ulusun, çocuklarımızın Atatürk’ü sevmesini...

Devamını Oku
13.11.2025
Harf Devrimi 97 yaşında...

Ortak dilimiz Türkçe siyasal tartışmaların öznesi...

Devamını Oku
30.10.2025
Gerilim, gerginlik...

Kim gerilim içinde olmak, gerginlik yaratmak ister?

Devamını Oku
16.10.2025
Dünya bir, işin bin...

26 Eylül 1972’deki Dil Bayramını, Divanü Lûgatit-Türk’ün yazılışının 900. yıldönümünü dünyaca tanınmış 45 Türkbilimciyle kutlamıştık.

Devamını Oku
02.10.2025
MEB, 105 yaşında...

Bilip de bilmezden gelenlere...

Devamını Oku
18.09.2025
Eğitmeme sistemi...

Okulların açılacağı bugünlerde her alan savruluyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Karanlıkta boy veren, karanlıkta kalır...

Yakın geçmişte Atatürk’e sözle saldıran, baltayla anıtlarını kırmaya kalkışanlara...

Devamını Oku
21.08.2025
Hangi düşünce özgürlüğü?

Bu başlığı 2010’da kullanmış, birkaç ay önce benzer başlıkla ve kimbilir kaçıncı kez sormuştum.

Devamını Oku
07.08.2025
Ah kitap, vah eğitim...

Ay, kim bunlar, nerenin yandaşları... Niçin bas bas bağırıyorlar...

Devamını Oku
24.07.2025
Okuryazarlık...

Yazar kim, okur kim? “Okur” da “yazar” da aydınlanmaya ışık tutandır...

Devamını Oku
10.07.2025
Kitapsız dinlenceler

Yaz geldi. Dinlenmek, çalışanın çalışmayanın en temel hakkı...

Devamını Oku
26.06.2025
Yanaşma yandaş...

Elli yıldır siyasetçilerin, toplumun gözü önündekilerin kullandığı dili izliyorum.

Devamını Oku
12.06.2025
İktidar yenir mi, giyilir mi?

Öteden beri toplumbilimciler, aydınlar bilimsel yazıları söyleşileriyle özgür kürsülerde... Akla, bilime tutunanlar için belge bilgi kitaplar çuvallar dolusu...

Devamını Oku
29.05.2025
Canım öğretmenim...

Yetmişi yarıladım, onları hiç unutmadım.

Devamını Oku
15.05.2025
Dil kiri...

Dil kiri...

Devamını Oku
01.05.2025
Çocuklarımız...

Çocuklarımız...

Devamını Oku
17.04.2025
Bu bahar, başka bahar...

Bu bahar, başka bahar...

Devamını Oku
03.04.2025
Delikanlıyız!

Delikanlıyız!

Devamını Oku
20.03.2025
Kalem oynatmak...

Kalem oynatmak...

Devamını Oku
06.03.2025
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
20.02.2025
Dilim seni...

Dilim seni...

Devamını Oku
06.02.2025
Uğur Mumcu’yu dinleyelim...

Devlet çökertilince!

Devamını Oku
23.01.2025
Nâzım Hikmet 123 yaşında

Nâzım Hikmet 123 yaşında

Devamını Oku
09.01.2025
Bu yıl yenisi gelir mi?

Bu yıl yenisi gelir mi?

Devamını Oku
26.12.2024
Bağışlayabilir miyiz?

Bağışlayabilir miyiz?

Devamını Oku
12.12.2024
‘Kadim yalanlar...’

‘Kadim yalanlar...’

Devamını Oku
28.11.2024
Kötünün kötüsü...

Kötünün kötüsü...

Devamını Oku
14.11.2024
Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Devamını Oku
31.10.2024
İş işten geçmeden

İş işten geçmeden

Devamını Oku
17.10.2024
Dil Devrimi 92 yaşında

Dil Devrimi 92 yaşında

Devamını Oku
03.10.2024
Narinler, Sılalar...

Narinler, Sılalar...

Devamını Oku
19.09.2024
Bir kendimiz sevemedik

Bir kendimiz sevemedik

Devamını Oku
05.09.2024
Konuşmalıyız!

Konuşmalıyız!

Devamını Oku
22.08.2024
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
08.08.2024
Kuş uykusu bitti!

Kuş uykusu bitti!

Devamını Oku
25.07.2024
Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Devamını Oku
11.07.2024
Dilinizi eşekarısı...

Dilinizi eşekarısı...

Devamını Oku
27.06.2024
Tek sorun tabelalar mı?

Tek sorun tabelalar mı?

Devamını Oku
13.06.2024
Gençlerin ‘müfredat’ı

Gençlerin ‘müfredat’ı

Devamını Oku
30.05.2024