Nâzım Hikmet 123 yaşında
Sevgi Özel
Son Köşe Yazıları

Nâzım Hikmet 123 yaşında

09.01.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Nâzım Hikmet, 5 Ocak-9 Ocak 1935’te, “İt Ürür, Kervan Yürür” başlıklı iki yazıyla ona saldıran gericilere seslenerek mahpus Nâzım’la Orhan Selim’i konuşturur. Hilafetin kaldırılmasından, din baskılı kurumların kapatılmasından, öğretim birliğinin sağlanmasından on yıl sonra devrim karşıtları özellikle Nâzım gibi hapiste eli kolu bağlı sandıklarına saldırarak devrim karşıtlığını sürdürmektedir. Ne ki eli kolu bağlı olan Nâzım değil, saldırganca yazmayı, konuşmayı sürdürenlerdir. Nâzım, “(…) Ben bu yazıları yazarken, bu ülkede de yürüyen kervanların ardından ürüyenler olduğunu bilirdim. Bir devrim bakımından yapılan her sıçramada kulakların, karanlıklardan gelen ürümelerle dolduğunu duymayacak kadar sağır değilim” der, ekler:  “(…) Bütün bunları bilirdim. Ve yine bilirdim, beklerdim ki, ‘it ürür kervan yürür’ diye bir yazı yazdığım vakit karanlıklarda yeşil sarıklar kımıldanacak, hacıyağı kokan çember sakallar sıvazlanacak. Bildiğim beklediğim oldu. Yalnız bir ayrılıkla: Açıktan açığa, ‘İstemezük’ diyecekleri yerde, ben, Akşam gazetesinden ‘kalemi ile geçinen mekanik işçi’ Orhan Selim, dolambaçlı bir yoldan basamak yapıldı. Bütün bir yeryüzü tarihini, bir bakımdan, yürüyen kervanlarla yürüyen itlerin dövüşü olarak gördüğüm için gündeliğimden edileceğimi bildirdiler. (…) Orhan Selim kendilerinin de dediği gibi: Gündeliğini ‘teknik yazı işçiliği’ yaparak çıkarmaya çalışan bir adamdan başka bir nesne değildir. Ancak yeryüzünde yürüyen kervanların ardından ürüyen itlerin var olduğunu, ‘günün birinde gündeliğinden edileceğinden’ korkmadan bir kez daha yazıyor işte!”

Bu yazıdaki, “Halifeliğin cehennemin yedi kat dibine yuvarlanmasından şapkanın giyilişine dek, bir devrim bakımından atılan her adımda yürekleri parçalananlar oldu. Bir devrim gözüyle emperyalizmin denize dökülüşünden, temiz Türkçenin işlenmesine kadar yapılan sıçramaların ağrısını gırtlaklarına sarılmış bir pençe gibi duyanlar vardır” sözleri hiç eskimedi, “hacıyağı kokulu, kara çember sakallarını tıraş ettirip yeşil sarıklarını kelebek biçimi kravat diye kullanarak göz boyayanlar…” 90 yıldır hiç değişmedi. 

11 Ocak 1935 günlü, “Nâzım Hikmet’ten Orhan Selim’e Mektup”ta, “İt Ürür Kervan Yürür diye bir yazı yazdın. Bir devrim yapan her ülkede bu yazı gönül açıcı bir türkü gibi okunabilir” demiş; “(…) devrim yapan her ülkede, yürüyen kervanların ardından bakakalanlar, geçmiş günlerin adamları gibi bu türküyü bir ölüm marşı gibi dinledikleri için gocunanların” amacının komünist Nâzım’ı “ekmek parasından” etmek, “kendi tirajlarını yükseltmek” olduğunu yazmıştı. Orhan Selim’i, “Böyle bir kapana düşme yavrucuğum! Ne bu Kâbe yeşili provokasyona kapılacak kadar toyluk göster ne de karanlıklardan gelen hortlak seslerinin duyulmasına yardım edecek kadar budala ol” diye uyarmıştı.

15 Ocak 1902’de Arap abecesiyle yazılan Osmanlıcaya doğan, Türkçenin müziğini dünyaya duyuran “Komünist Türk şairi Nâzım Hikmet” onca kitap bıraktı; “dili iyi kullandığı” belirtilerek yaşamı, yapıtları üstüne çok yazıldı; ama “Putları Yıkan Şairimiz Nâzım Hikmet’in Dili”ni yazarken salt dilini işleyen tek yapıt bulamadım. Bütün yapıtlarında dolaştım; şiirindeki müziğin kaynağını bulduğumu, Nâzım dostlarına iki dal karanfil sunduğumu düşünüyorum. Bu duygularla TÜYAP Adana Kitap Fuarına gidecek, 11 Ocak’ta ustanın 123. yaşını kutlayacağım.  

21. yüzyıl Türkiye’sinde laik eğitimi silme amaçlı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni, ustanın 90 yıldır eskimeyen savlarıyla değerlendirmenizi dilerim. 

Yazarın Son Yazıları

Gözlüye gizli yoktur...

Cumhuriyetin 102’nci yaşını, “Atatürk ilke inkılapları”nı yaşamıyla özdeşleştiren on binler kutladı.

Devamını Oku
27.11.2025
Atatürksüz olmaz!

Ulusun, çocuklarımızın Atatürk’ü sevmesini...

Devamını Oku
13.11.2025
Harf Devrimi 97 yaşında...

Ortak dilimiz Türkçe siyasal tartışmaların öznesi...

Devamını Oku
30.10.2025
Gerilim, gerginlik...

Kim gerilim içinde olmak, gerginlik yaratmak ister?

Devamını Oku
16.10.2025
Dünya bir, işin bin...

26 Eylül 1972’deki Dil Bayramını, Divanü Lûgatit-Türk’ün yazılışının 900. yıldönümünü dünyaca tanınmış 45 Türkbilimciyle kutlamıştık.

Devamını Oku
02.10.2025
MEB, 105 yaşında...

Bilip de bilmezden gelenlere...

Devamını Oku
18.09.2025
Eğitmeme sistemi...

Okulların açılacağı bugünlerde her alan savruluyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Karanlıkta boy veren, karanlıkta kalır...

Yakın geçmişte Atatürk’e sözle saldıran, baltayla anıtlarını kırmaya kalkışanlara...

Devamını Oku
21.08.2025
Hangi düşünce özgürlüğü?

Bu başlığı 2010’da kullanmış, birkaç ay önce benzer başlıkla ve kimbilir kaçıncı kez sormuştum.

Devamını Oku
07.08.2025
Ah kitap, vah eğitim...

Ay, kim bunlar, nerenin yandaşları... Niçin bas bas bağırıyorlar...

Devamını Oku
24.07.2025
Okuryazarlık...

Yazar kim, okur kim? “Okur” da “yazar” da aydınlanmaya ışık tutandır...

Devamını Oku
10.07.2025
Kitapsız dinlenceler

Yaz geldi. Dinlenmek, çalışanın çalışmayanın en temel hakkı...

Devamını Oku
26.06.2025
Yanaşma yandaş...

Elli yıldır siyasetçilerin, toplumun gözü önündekilerin kullandığı dili izliyorum.

Devamını Oku
12.06.2025
İktidar yenir mi, giyilir mi?

Öteden beri toplumbilimciler, aydınlar bilimsel yazıları söyleşileriyle özgür kürsülerde... Akla, bilime tutunanlar için belge bilgi kitaplar çuvallar dolusu...

Devamını Oku
29.05.2025
Canım öğretmenim...

Yetmişi yarıladım, onları hiç unutmadım.

Devamını Oku
15.05.2025
Dil kiri...

Dil kiri...

Devamını Oku
01.05.2025
Çocuklarımız...

Çocuklarımız...

Devamını Oku
17.04.2025
Bu bahar, başka bahar...

Bu bahar, başka bahar...

Devamını Oku
03.04.2025
Delikanlıyız!

Delikanlıyız!

Devamını Oku
20.03.2025
Kalem oynatmak...

Kalem oynatmak...

Devamını Oku
06.03.2025
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
20.02.2025
Dilim seni...

Dilim seni...

Devamını Oku
06.02.2025
Uğur Mumcu’yu dinleyelim...

Devlet çökertilince!

Devamını Oku
23.01.2025
Nâzım Hikmet 123 yaşında

Nâzım Hikmet 123 yaşında

Devamını Oku
09.01.2025
Bu yıl yenisi gelir mi?

Bu yıl yenisi gelir mi?

Devamını Oku
26.12.2024
Bağışlayabilir miyiz?

Bağışlayabilir miyiz?

Devamını Oku
12.12.2024
‘Kadim yalanlar...’

‘Kadim yalanlar...’

Devamını Oku
28.11.2024
Kötünün kötüsü...

Kötünün kötüsü...

Devamını Oku
14.11.2024
Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Devamını Oku
31.10.2024
İş işten geçmeden

İş işten geçmeden

Devamını Oku
17.10.2024
Dil Devrimi 92 yaşında

Dil Devrimi 92 yaşında

Devamını Oku
03.10.2024
Narinler, Sılalar...

Narinler, Sılalar...

Devamını Oku
19.09.2024
Bir kendimiz sevemedik

Bir kendimiz sevemedik

Devamını Oku
05.09.2024
Konuşmalıyız!

Konuşmalıyız!

Devamını Oku
22.08.2024
Düşünce özgürlüğü mü?

Düşünce özgürlüğü mü?

Devamını Oku
08.08.2024
Kuş uykusu bitti!

Kuş uykusu bitti!

Devamını Oku
25.07.2024
Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 92 yaşında

Devamını Oku
11.07.2024
Dilinizi eşekarısı...

Dilinizi eşekarısı...

Devamını Oku
27.06.2024
Tek sorun tabelalar mı?

Tek sorun tabelalar mı?

Devamını Oku
13.06.2024
Gençlerin ‘müfredat’ı

Gençlerin ‘müfredat’ı

Devamını Oku
30.05.2024