Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Masumiyetine Tanığız...
Canım Pınar,
Birkaç gündür birbirimizle sadece acının diliyle konuşuyoruz. Acının dili, haksızlığın, adaletsizliğin dili... Ağzımızda kekremsi bir tat... Boğazımızda düğümler... Hasret, özlem, isyan, öfke gani gani... Ama artık ağlamıyoruz. Şaşmıyoruz da...
Ağlamıyoruz
Ağlamıyoruz, çünkü senden dik durmayı öğrendik...
Sen hapiste işkence görürken bile, dışarıda yokluğa yoksulluğa terk edilmiş tinerci çocukları düşünür onları nasıl kurtaracağını hesaplardın...
Sen, mahkemelerde sürünürken, dayanışma için mahkeme kapısında bekleyen arkadaşlarını kollardın...
Sen en acılı anında, başkasının acısını hafifletmeye çalışırdın. Çocuklarını yitirmiş anaları kucaklar; hakkı yenenlerin haklarını arardın...
Sen en zorda olduğun anda, mağdurun yanında yer aldın...
Sen, kurban seçildiğin, yok edilmeye çalışıldığın halde, hep ama hep sadece emek verdin, ürettin ve sevdin...
Bütün bunları yapmayı bugün de hâlâ sürdürüyorsun!
Bize, hepimize örnek oldun. Senden öğrendik dik durmayı derken, inan hiç ama hiç abartmıyorum... Sadece gerçeği dile getiriyorum.
Şaşmıyoruz da
Canım Pınar, artık şaşmıyoruz da...
Üç kez beraat ettikten sonraki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına şaşmıyoruz...
Seni suçlayanın “İfademi işkence altında verdim, bu kızı tanımam bile” demesinden sonraki bu cezaya şaşmıyoruz...
Nice bilirkişi raporunun “bomba yoktur” demesinden sonra gelen bu karara şaşmıyoruz...
Aynı mahkemenin beraat kararında hem direnmesine, hem de bozmaya uymasına, yani birbirine taban tabana zıt iki ayrı hüküm kurmasına şaşmıyoruz...
Ne de olsa, ülkemiz, bir hukuk devleti... Üstelik “ileri demokrasinin” uygulandığı bir hukuk devleti... Hukukun üstünlüğüne ve de adaletin mutlak yerine geleceğine vallahi de billahi de inanıyoruz.
İşte Canım Pınar, senin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezanı duyduğumuzdan beri, şu son 15 yıldır yaşadıklarını tek tek gözden geçirmekle kalmadık. Anneni, babanı, kardeşini, sana tanıklık eden tüm dostlarını daha çok, daha çok andık. Ve çoğaldık, çoğaldık, çoğaldık.
Hukuka saygılıyız
Canım Pınar,
Günde beş vakit tekrarlar olduk: Ülkemiz bir hukuk devleti. Ülkemiz bir hukuk devleti. Ülkemiz bir hukuk devleti. Ülkemiz bir hukuk devleti. Ülkemiz bir hukuk devleti... İster inan ister inanma ama öyle!
“Kanıt yok ama kanaat var” diyerek verilen hükümler, inan sevgili arkadaşım, hep hukuka olan saygımızdan...
Polisin savcıyı beklemeden avukatlık bürolarına baskın yapması; kapıları kırarak ortalığı talan etmesi; avukatlardan zorla tükürük, kan örnekleri alınarak DNA testine yollanması; onlarca avukatın tutuklanması, inan sevgili arkadaşım, hukukun üstünlüğünden...
Sevgili Pınar, seni tanıdığım günden beri yakından izleyebildiğim çalışmalarını, kitaplarını, araştırmalarını, gazete sayfalarında okurlarımla çok paylaştım...
Bugün ise, bu yazıyı sadece seni seviyorum demek için... Masumiyetine hâlâ tanığım demek için yazdım.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'