Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Müzikle Değişen Yaşamlar (12.06.2014)
Konser bitmişti. Sahnede Venezüella Gençlik Orkestrası dinmeyen alkışları karşılıyordu. 240 kişiydiler. Gençtiler. Güzeldiler. Siyah takım elbiseleri, uzun tuvaletleri içinde vakur, alımlı ve ciddiydiler. Sorumluydular. Çaldıkları nitelikli müzikten sorumluydular. Belki biraz da Berlioz, Stravinsky ve Rimsky-Korsakov yorgunuydular. Alkış dinmiyordu. Acelesi olanlar çıkışa yönelirken ansızın ışıklar söndü. Yeniden yandığında sahnedeki 240 genç Venezüella bayrağının renklerini taşıyan montlarıyla, kendileri gibi genç şefleri Christian Vasquez’in yönetiminde bir coştular ki pes!
‘Mambo!’ = Yoksulluğa diren
Sahneye ve salona artık mambo egemendi! Mambo yoksulluğa direnmek demekti, yanındakini sev demekti, dayanışma demekti. Sömürüye, ezilmeye ve kadere boyun eğmeye mahkûm değilsin demekti. Eline aldığın çalgı gibi, yaşamını da eline al ve değiştir demekti!
Şimdi sahnede kemanlar fır dönüyor, çellolar dans ediyor, klarnetler, kornolar, flütler havaya fırlıyordu. Sahne salon bir bütündü. Sahneden salona ulaşan enerji ve olumlu düşünceyle ikisi de coşuyor, aşkla birbirine sarılıyordu.
Konser bitiminden sonraki bu coşku patlaması belki yarım saat sürdü. Sona erdiğinde sahnedeki gençler o rengârenk montlarını salondaki bizim gençlere “Barış İçin Müzik Vakfı” çocuklarına fırlattıklarında yeryüzünün tüm çocukları sanki kucaklaşıyordu. Öyle bir sinerji!
40 yıllık ‘El Sistema’
İşin özü şu ki, yukarıda anlattıklarımın tohumu 40 yıl önce atıldı. Venezüella’da başarılı bir ekonomist ama aynı zamanda piyanist ve besteci José Antonio Abreu’nun başlattığı ve kendi deyişiyle “yoksulluk ve suçla mücadele eden sosyal bir sistem” olan El Sistema, şu an dünyada klasik müzik adına gerçekleştirilen en önemli proje...
Yoksullukla boğuşan 12 çocukla 1975’te yola çıkmış, bugün bütün ülkeye yayılmış.. Dünya onları örnek alıyor.
José Antonio Abreu önceki akşam sahnedeydi. İlerlemiş yaşına karşın El Sistema’nın Türkiye ayağı Barış İçin Müzik Vakfı’nın yetkilileriyle kucaklaşırken herkes heyecandan titriyordu.
Bizim çocuklarımız
Bu sayfaların okurları “Barış İçin Müzik Vakfı”nı anımsayacak. Mimar Mehmet Selim Baki ve Yeliz Baki tarafından 2005 yılında başlatılan Barış İçin Müzik Vakfı, bugün İKSV tarafından destekleniyor. 4 binin üzerinde çocuğa ücretsiz müzik eğitimi veriyor. (Ayrıntılar: www.zeyneporal.com)
Önceki akşam İstanbul Müzik Festivali’ndeki konser sadece bütün bir gün süren etkinliklerin değil, yıllardır İKSV, “El Sistema” ile “Barış İçin Müzik Vakfı”nın sürdürdüğü çabaların bir halkasıydı.
Sahnedeki kucaklaşma, Dostluk Anlaşması içindi. İstanbul Müzik Festivali’nin direktörü Yeşim Gürer açıkladı: Bu anlaşmayla, Barış İçin Müzik Vakfı resmen El Sistema’nın bir parçası olarak kabul ediliyordu. İkisi arasında tüm olanaklar seferber edilecekti. Ortak çalışma, yardımlaşma, dayanışma ile bu genç insanlar kardeş ilan ediliyordu.
Gün boyu “El Sistema” üzerine paneller, derken yine Zorlu’nun büyük salonunda bizim çocukların, Barış İçin Müzik Orkestrası’nın konseri... Sonra dışarıda açık havada Barış İçin Müzik Bakır Çalgılar Topluluğu’nun konseri... Karşımdalardı. İşte müzik aracılığıyla değişen yaşama dokunuyordum.
Bu kitabı alın
Konser bitti, eve döndüm ama bu muhteşem serüven bitmedi. Elimde “Değişen Yaşamlar” kitabı vardı. Kapağında Maestro Abreu ve Mehmet Selim Baki ve bizim çocuklarımızın resmi vardı. Birkaç sayfa okurum diye elime almıştım. Bitirmeden bırakamadım. “El Sistema” üzerine çarpıcı bir eser.
Yazarı Tricia Tunstall, araştırmasını, demir leblebileri bala bulayıp sunuyor. Gözlemler, tanıklıklar, röportajlar, yorumlar ve edebi bir tatla müziğin dönüştürücü gücünü ortaya koyuyor. Polisiye gibi okunuyor. Festivaldeki her konserde satılıyor. Geliri “Barış İçin Müzik Vakfı’na” gidiyor. 20 TL. Size bir şey demez; direnen çocuklara çok şey der!
Kitabın Türkçesi için başta Boğaziçi Üniversitesi ile ODTÜ olmak üzere çeşitli üniversitelerin öğrencileri seferber olup gönüllü çevirmenlik yapmışlar!
Kitabı kapadığımda ülkemde çocukların müzik eğitimine verilen/verilmeyen önemi düşündüm. Cem Mansur, Fazıl Say, Cihan Aşkın’ın çabalarına saygım bin kat arttı. Bir değil yüzlerce “Barış İçin Müzik Vakfı”mız olsa, o zaman ne bu nefret, bu öfke, bu kin... Ne de ülkemin içinde yaşadığı rezillikler...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'