Şairlere öfke ve saygısızlık yakışmaz

31 Mart 2022 Perşembe

Mart ayı baharın müjdecisi ve de yaratıcılığın simgesidir derler. Güneşi erken görenlerin çiçeğe durması, kedilerin geçici de olsa hayatlarının aşkını arama sevdası vb… Yazmayı çizmeyi meslek edinmişler için ise mart ayı şiir ayıdır. Nitekim bu sayfanın okurları, 2022 PEN Şiir Ödülü’nü Türkan İldeniz’e sunduğumuzu  biliyorlar. Geçen pazar günü Büyükada Anadolu Kulübü’nde Türkan İldeniz için hazırlanan törende, ödülünü sevgili şairimize sunduk. Yanılmıyorsam 80 küsur yıllık yaşamında ilk kez böyle bir törenin kahramanı oluyordu. Heyecan ve mutluluk hem onda hem de şiir seven kalabalık okur kitlesinde doruktaydı.  

Bir şairi tanımanın en iyi yolu bence onun şiirlerini okumaktır. Daha önce de söyledim: Bütün ömrünü şiirle haşır neşir ve şiirden hiç kopmadan geçirmiş ama çeşitli nedenlerle medyadan kaçmış, asla röportaj vermemiş, fotoğraf çektirmemiş, adeta gizlenmiş (yoksa üstü hep örtülmüş mü demeli) şairimizi tanımak için de “Taşra Kızının Deliceleri”, “Havva Çıkmazı” ve “Buz Altında Yanardağ” kitaplarını mutlak okuyun. Şimdi gelelim bütün bu süreçte biraz mantık sahibi herkesi üzen olaya...

NERESİNİ DÜZELTSEM Kİ!

Adını vermeyeceğim anlı şanlı bir şairimiz, ya PEN’in seçimini “beğenmediğinden”, ya Dünya Şiir Günü’nü,  UNESCO’ya ve dünyadaki 150 PEN MERKEZİ’ne PEN Türkiye’nin benimsettiği açıkladığımızdan ya da bilmediğim bir nedenden öfkelenmiş. 

  Hayatta aklımın ucundan geçirmeyeceğim düşüncelerle “Zeynep Oral neredeyse şöyle düşünüyor, böyle düşünüyor” diye varsayımlarda bulunuyor, “Zeynep Hanım’a hatırlatmak lazım, bu sizin değil, bizim günümüz” diyor. Ve “PEN yoktan şair yaratıp, bir de bildiri yazdırıyor” deyip şu hükme varıyor: “Adını gençlik günlerimizden beri duyduğumuz, şiiri terk etmiş bir kadın şaire ödül vermek ancak başında şair - yazar yerine bir gazetecinin bulunduğu PEN’e yaraşırdı” diyor. 

Ne kadar incelikli, saygılı, ne kadar derin sözler… Neresini düzeltsem ki! 

Ayıptır! Bana değil, Türkan İldeniz’e hiç değil!  Edebiyat adına ayıp, şiir adına ayıp! örgütlü çalışma adına ayıp! Ve saygısızlık!

 SİZ - BiZ ayırımı iktidar sahibine yakışır da şairlere yakışmaz. Hele hele bir elin parmakları kadar az olan  edebiyat kurumlarını birbirine düşürmeye çalışmak! O daha da ayıp.    

Türkiye Yazarlar Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği , yıllardır omuz omuza edebiyatı yüceltmek için, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmak için mücadele vermiş, vermekte olan iki kurumdur. Örgütlenmelerde yer almayanlar, iki kurumun birbirini nasıl desteklediğini elbet bilemez ama öğrenebilirler. Bu olaydan sonra TYS  Başkanı Adnan Özyalçıner’le (Sevgili Adnan Abi’yle) kucaklaşırken, gerilim ve kavgadan medet ummanları kınıyorduk.  

Dönelim ödül törenine...

ÖDÜL TÖRENİ

PEN Şiir Ödülü’nü vermek üzere, törene katılan TYS Başkanı Adnan Özyalçıner ve Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül’ü sahneye davet etiğimizde, Adnan Özyalçıner, Türkan İldeniz’in şiiri üzerine bir konuşma yaptı; Gül ise Ada’da edebiyat etkinliklerini çoğaltma isteğini dile getirdi. 

Yönetim kurulu üyemiz Haydar Ergülen, hapisteki  şiirlere, şairlere dikkati çekti. İlhan Sami Çomak, 21 yaşında girdiği hapishanede 28. yılını doldurdu. Cengiz Sinan Çelik ise 25 yıldır hapiste! Böyle bir ülkede yaşıyoruz işte!

Ben Türkan İldeniz’e ödülü verme gerekçemizi okudum. (Daha önce yazdığım için tekrarlamıyorum.) 

Ve 2022 Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni şair-felsefeci- araştırmacı Betül Dünder seslendirdi. Dünder ayrıca Türkan İldeniz’in eserlerini ortaya çıkarışının öyküsünü dile getirdi ve yakında şairin yaşamöyküsü albümünün yayımlanacağı müjdesini verdi. 

Törenden sonra Türkan İldeniz, bir yandan mutluluğunu  dile getirirken bir yandan da önünde uzayıp giden okur kuyruğundakilerin kitaplarını imzaladı.  

İşte bir mart ayını böyle sonlandırdık…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları