Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Altılı masa tuzağa düşmemeli
Mahkemenin Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak kararı vermesiyle çeşitli senaryolar konuşuluyor.
İmamoğlu’nun “mağdur” durumuna getirilerek güçlendirildiğini düşünenler var. Diyorlar ki iktidar, bunu tahmin edemedi; Erdoğan’ın karşısına daha güçlü bir rakip çıkacağını göremedi...
Buna inanmak için Türkiye’yi hiç tanımıyor olmak lazım. Düne kadar Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ön plandayken, bu senaryoyu dile getirenlere göre Erdoğan karşısında “İmamoğlu’na oranla daha güçsüz bir aday olasılığı” fazlayken, neden iktidar aniden İmamoğlu’nu öne çıkarmak istesin? Üstelik bizzat Erdoğan’ın kendisi siyasi yasaklı hale gelerek mağduriyet üzerinde yükselmiş bir politikacı. Bunu göremeyecek son kişi o.
Yapılanın bir yargı darbesi olduğu açıktır. İmamoğlu’nun, Süleyman Soylu’nun 31 Mart 2019 seçimleri sonrasında kendisine “ahmak” demesine yanıt olarak “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” demesi, gerçekte basit bir hakaret davasıdır ama bu fırsat bilinerek seçilmiş bir siyasetçiye 2 yıl 7 ay 15 gün siyaset yasağı getirilmek isteniyor.
Bazıları, hukuki sürecin işleyeceğini, istinaf mahkemesi ve Yargıtay aşamalarından sonra cezanın kesinleşeceğini, bunun da bir yıldan önce tamamlanmayacağını hatırlatarak bu iş burada bitmez diyor.
CHP’Yİ VE ALTILI MASAYI KARIŞTIRACAK HAMLE
Bu işin burada bitmediği kesin ama açıkçası ben, böylesine adalete aykırı bir kararın alınmasında işleyen süreç her ne idiyse, onun yine devrede olacağını düşünenlerdenim.
Normal bir durumda, bir hukuk devletinde İmamoğlu’na böyle bir dava açılmaz, böyle bir ceza da verilmezdi. Bununla birlikte, İmamoğlu hakkında talep edilen bu cezayı vermek istemeyen hâkim Hüseyin Zengin’in dava sürerken haziran kararnamesiyle sürüldüğünü, Barış Terkoğlu, kasım ayında Cumhuriyet’teki köşesinde yazdı. Hâkim Zengin, Samsun’a sürüldükten sonra Sabah Grubu tarafından çeşitli FETÖ itirafçılarının ifadelerine dayanarak FETÖ ile ilişkilendirilmişti.
Gerçek şu ki Türkiye’de hukuk devleti kalmamıştır, yargı bağımsızlığı yoktur. AKP, Türkiye’yi tek kişinin emirleri ile anayasa ve yasaların çiğnendiği, bir “Şahsım Devleti”ne dönüştürmüştür. Bunda hemfikirsek bundan sonra olacaklar konusunda da bu durumun belirleyici olacağını görebiliriz.
İktidar, altılı masanın içinde ve CHP’de aylardır cumhurbaşkanı adayı belirlenmesi konusunda yaşanan çekişmeleri iyi takip etmiş ve hem masayı hem de CHP’yi karıştıracak bir hamle başlatmış görünüyor.
Altılı masada, dün Saraçhane’de Meral Akşener’in başrolde olduğu manzaranın ortaya koyduğu şekilde, İmamoğlu’nun aday gösterilmesi için baskı kuranlar olacak. Nitekim İmamoğlu’nun dün herkesi Saraçhane’ye çağırıp otobüsün üzerinden “Hâlâ gençliğim var, 2023 için ideallerimiz var” diyerek yaptığı coşkulu konuşma, tam bir adaylığı ilan etme konuşmasıydı.
Bütün bunlar olurken Berlin’de bir otel lobisinde çektiği videolarla olaya dahil olmaya çalışan Kılıçdaroğlu ile onu destekleyenler de buna direnecek.
İMAMOĞLU, TUZAĞI BİR CÜMLESİYLE BOZABİLİR
Birileri, “İktidar tüm muhalifleri bu mağduriyet ile bütünleştirdi” dese de çarşamba akşamı mahkeme kararının açıklandığı andan itibaren sosyal medyada altılı masa ve CHP’nin bu hamle ile nasıl karıştığını görmek mümkündü.
Muhalefetteki karışıklık, iktidara avantaj sağlarken iktidar bu durumu çok daha tehlikeli bir şekilde kullanabilir.
İmamoğlu’nun bir anda tüm olası adayların önüne geçmesiyle, mağduriyeti de kullanıp onu aday gösterelim diyenler olacak. Bu söz konusu olursa İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olması ile bitebilecek süreç, altı ay içinde seçime kısa bir süre kala sonuçlandırılıp bir anda önü kesilebilir. Üstelik aday olması için İstanbul Belediyesi de yeniden AKP’ye teslim edilmiş olur.
İktidarın planının bu olduğunu düşünüyorum. Sakın yok artık demeyin; yapamaz denilen her şeyi yaptılar bugüne kadar. Bu bir tuzaktır!
Altılı masanın yapması gereken, derhal tek bir adayda uzlaşıp tartışmayı kesmek ve onun çevresinde birleşmektir. Bu en akıllıca yoldur. Hazırlanan tuzağı İmamoğlu, “Altılı masanın adayı kimse onun yanındayım” diyerek tek cümlesiyle de bozabilir, bozmalıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması