İktidar yanlısı medya, özellikle de tarikat medyası coşmuş. “Helal Sana Reis” başlığı ile AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlarına sokak hayvanları konusunda verdiği talimatı sevinçle duyuruyorlar.

“Sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil, barınaklar olduğunu unutmamalıyız” diyen Erdoğan, toplu hayvan katliamına yol vermiştir. Kutladıkları budur. 

Birkaç gün önce Gaziantep’te dört yaşındaki masum bir çocuğa çok üzücü bir Rottweiler saldırısı oldu. Köpek sahipliydi ve daha önceki olaylarda olduğu gibi yine hayvana sahip çıkmayan, onu delirtip kontrolsüzce sokağa salanlar sorumluydu.

Fakat ne yazık ki sonrasında yapılan haberlerde, kendi halindeki uysal tüm sokak köpekleri “katil” gibi gösterildi. Dünden beri birçok yerde belediye ekipleri hayvanları zulmederek topluyor. Nereye götürdükleri, ne yapacakları belli değil...

Öncelikle anlaşılması gereken şu: 

Yapılması gereken, yasayı uygulamayarak hayvanların kontrolsüz üremesine yol açan belediyeler ile köpekleri saldırganlaştırıp gerekli önlemleri almayanları, onları silah olarak üretip yetiştirenleri cezalandırmaktır. Bu konudaki ihbarların üzerine gidilmezken, cezalar caydırıcılıktan uzakken, hayvanlar üzerinden sağlanan rant yüzünden çoğu olay duymazdan gelinirken, cezalandırılanın hayvanlar olması sorunu çözmez ve bu adaletli değildir.   

Yasa çıkarılırken hayvanların üretim ve satışını durduracak önlemler alınması için yapılan önerilere kulak tıkayanlar, şimdi tek çözüm olarak hayvanları yok etmeyi görüyor. Nasıl ki suç işleyen insanlar var diye tüm insanları hapse tıkmıyorsanız, münferit olaylar oldu diye sokak köpeklerini de toplama kamplarına tıkamazsınız. 

BARINAKLAR ÖLÜM KAMPIDIR 

Erdoğan, “Tüm belediye başkanlarına sesleniyorum. Sıcak ve güvenli barınaklar kurarak gönül kazanabilirsiniz” derken, barınakların gerçekte ne durumda olduğunu biliyor mu?

1003 belediyenin sadece 256’sında barınak olduğunun farkında mı?

Olanlarda hayvanların açlıktan birbirini yemeye başladığını, hastalık, susuzluk ve bakımsızlıktan öldüklerini bilmiyor mu?

“Sıcak ve güvenli” nitelemesinin Türkiye’deki barınaklar için kullanılmasının olanaklı olmadığını, hayvanların kafeslere kapatılarak soğuk fayans ya da beton üzerinde ölüme mahkûm edildiğinin farkında mı?

Barınağa giren çoğu hayvanın bir süre sonra ölüsü çıktığından “BARINAKLAR ÖLÜM KAMPIDIR” dendiğini hiç duymadı mı?

Erdoğan’ın talimatı, sokak hayvanları açısından kesin olarak ölüm fermanıdır. 

Barınağı olmayan belediyeler, yıllardır yaptıkları gibi, yine hayvanları geceleri sokaklardan toplayıp dağa, ıssız ormanlık alanlara ya da başka belediyenin sınırlarına atacak. Barınağı olanlar ise bir kısmını toplayıp kafeslerde tecrit ederken, yer kalmayınca kalanları da gizlice zehirleyerek öldürecek...

YASA MADDESİ ÇOK AÇIK

Erdoğan’ın talimatı, yürürlükteki 5199 sayılı yasanın 6. maddesine aykırıdır.

Çünkü Hayvanları Koruma Kanunu’na göre, bakımevleri sadece “sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla” vardır ve “rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.”

Erdoğan’ın “Sokak hayvanlarının yeri barınaktır” açıklaması, bu yasayı ihlal ettiği gibi, Türk Ceza Kanunu’nun 217. maddesinde tanımlanan kanunlara uymamaya tahrik suçuna giriyor.

Hayvanları kendi kullanımları için evcilleştirenler, doğal yaşam alanlarını istila edenler, onları üretip satarak, yarıştırıp dövüştürerek para kazananlar insanlardır. 

Deprem olduğunda yerin altında can aranırken ya da uyuşturucu kaçakçıları yakalanırken köpekleri kullanıp sömürenler, sokakta köpek görünce rahatsız olma hakkına sahip değildir. 

Tek istedikleri bir kap yemek ve bir tas su olan bu canlara canavar muamelesi yapıp onların özgürlüklerine son verip tecrit etmek zalimliktir ve yasal değildir!