Aklını kullanıp sorgulama yeteneğini kullananlar arasında Öcalan açılımının bir BOP projesi olduğuna ilişkin kuşkusu olan kaldı mı bilmiyorum ama geçen hafta bir belge daha ortaya çıktı.
PKK’nin elebaşısı Abdullah Öcalan’ın, örgütün 12. kongresine gönderdiği yazının sızdırıldığı haberi medyada yer aldı. T24 haber sitesinde 3 Haziran’da Namık Durukan imzasıya çıkan haberde, Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği yazının, örgütün Avrupa’da basılan Serxwebun dergisinde “Perspektif” başlığı altında yayımlandıktan kısa bir süre sonra çekildiği belirtildi ancak Durukan’ın haberi yalanlanmadı.
Habere göre şu satırlar, Öcalan’ın dergide dört sayfa tutan yazısının son paragrafında yer alıyor:
“Başarıya dair inancım ve umudum yüksektir. Bunun başarıya ulaşması sadece Kürt, Kürdistan için değil bölge için de önemli başarılara yol açacaktır. Burada ulaşılacak bir başarı; Suriye, İran ve Irak’a da yansıyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti için de hem kendisini yenileme, demokrasiyle taçlanma hem de bölgede öncülük yapma şansı olacaktır.
Süreç karşıtlarının hiçbir değer ifade etmediğini belirtebilirim. Yenik düşeceklerdir. Fakat bunun aşılması da taraflara sorumluluk yükler. Bu sürecin bölgesel sonuçlarının yanı sıra enternasyonal sonuçları da olacaktır.
Bölge konfederalizmi mutlak bir gereklilik olarak ön plana çıkıyor. İsrail-Filistin çatışması, mezhep çatışmaları, ulus devlet çelişkilerinin panzehiri demokratik konfederalizmdir.”
İktidar tarafından halka, hiçbir koşul olmadan silah bırakıp örgütü feshettiği söylenen terörist başı Öcalan, açıkça ulus devletin sonlandırılıp konfederasyon kurulmasını istiyor!
Bu haberin neden medyada yankılanmadığı da ayrı bir soru işaretidir. Halka özellikle böyle bir dönemde gerçekleri sansürlemeden aktarmıyorsanız gazeteci olduğunuzu iddia edemezsiniz.
ASIL HEDEF LOZAN VE ULUS DEVLET
T24’teki haberden bir gün önce 2 Haziran’da ise ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın NTV’den Deniz Kilislioğlu’na verdiği ilk röportaj yayımlandı. Büyükelçi o röportajda, Lozan Antlaşması’nı Osmanlı Devleti’nin Ortadoğu’daki topraklarının paylaşılmasını öngören 1916 tarihli gizli antlaşma Sykes-Picot ile bir tutup, “Kürtlerle ilgili olan bir dizi başka aksiliğe yol açtı. Çünkü Batı herkese aynı toprakları üç farklı zamanda vaat etmişti” şeklinde konuşmuş.
Fakat bu sözlere iktidardan hiçbir tepki gelmedi. Nasıl gelsin ki! Daha önce de yazdığım gibi Lozan’ı hedefe koyanlardan biri de “Lozan’ı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar” diyen Erdoğan’ın kendisidir.
Görülüyor ki Öcalan, PKK, ABD ve iktidarın sorunu aynı: Türkiye Cumhuriyeti’in kuruluşunu tüm dünyaya duyuran tapu senedi Lozan Antlaşması!
ROTASI EMPERYALİZM OLANIN HALİ...
Bu gelişmeler arasında bağlantı kurarak düşünürseniz, “Terörsüz Türkiye” sloganıyla gizlenen planın ardındaki gerçek, Lozan’ın yerine günümüze uyarlanmış Sevr haritasını işleme koymak yani konfederasyona giden yolu açmak mıdır diye sormanız gerekir.
Bu arada Öcalan, sızdırılan yazısında, BOP planını “Vakit tamam, zamanı gelmiştir” diyerek duyuran Bahçeli’yi, “Devletin en yetkili sesi ve eli” diye nitelemiş. Ne ilginç!
O ses, 12 yıl önce 8 Haziran’da, Gezi Parkı olaylarından hemen sonra, “Son gelişmeler karşısında Türkiye’nin çok ciddi bir kutuplaşmaya sürüklendiği bir ortamda sayın başbakanın (Erdoğan) tavrı; kargaşa ve krizi derinleştirecek bir boyut taşımaktadır. Bu sebepten dolayı artık zamanı gelmiştir, bir iktidar yenilenmesine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz” demişti.
Nereden nereye!