Kuşkusuz en zararlı hayvan insandır

10 Aralık 2021 Cuma

Bu köşeyi takip edenler, yazılarımda öznenin, insanlar kadar insan dışı hayvanlar olduğunu da biliyordur. Çünkü yaşam hakkını savunuyor, birini diğerinden ayırmıyorum. 

Bugün de insanın diğer türler üzerindeki sömürüsüne dair bazı gelişmeleri aktarmak istiyorum.

7 Aralık tarihli Resmi Gazete’de, Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik üzerinde yapılan bir dizi değişiklik yayımlandı. 

Buna göre, koruma altında olan ama “zararlı” olarak nitelenen yaban hayvanlarının sıralandığı maddeye, “İnsan yaralama ve ölümüne neden olanlar”; koruma altında olmayan ve “zararlı” olarak nitelenen yaban hayvanlarının sıralandığı maddeye ise “insan canına veya mala zarar verenler” bentleri eklendi. 

Sözleşmeye eklenen bir fıkra ise şöyle:

“İnsan yaralanması ve ölüm olaylarına sebep olan zararlı ayı ve kurt gibi yaban hayvanları, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrası hükmü kapsamında her türlü ateşli silah ve ihtiyaç duyulması halinde men edilen avlanma yöntemleri de kullanılarak acilen alandan çıkartılır, bunu takiben zararlı hayvan ile ilgili prosedür tamamlanır.”

TÜM YABAN HAYVANLARININ KATLEDİLMESİNİN ÖNÜ AÇILDI!

Bu değişikliklerin anlamı nedir söyleyeyim: Tarım ve Orman Bakanlığı, “zararlı” adı altında ayırt etmeden tüm yaban hayvanlarının katledilmesinin önünü açtı! 

Özellikle kırsal alanda hayvanların çoğunu “arazime girdi” bahanesine sarılan insanlar öldürüyor. Bu düzenlemelerden sonra artık eline tüfek alan herkes, zevk için hayvan öldürecek ve bu gerekçeleri kullanacak. Böylece hiçbir ceza almamaları da sağlanmış olacak.

İnsanların, diğer türlerin doğal yaşam alanlarını yağmaladığı, kuraklığa yol açan faaliyetleri sürdürerek sulak alanları ortadan kaldırdığı bir dünyada, insan dışı hayvanların hayatta kalma olasılığı yönetmeliklerle sona erdiriliyor.

Su aramak için insanların yaşadığı bölgeye inmek zorunda kalan bir hayvan, “yaratılanı severiz yaratandan ötürü” sözünü dilinden düşürmeyenler tarafından anında öldürülüyor… 

AV KARŞITLARI ‘TERÖR ÖRGÜTÜ SEMPATİZANI’ DENİLEREK HEDEF GÖSTERİLİYOR

Bugünlerde Tunceli’de yine bir ölüm kalım savaşı yaşanıyor. Bir grup yerli ve yabancı avcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nin izniyle düzenlenen turlarda, ellerinde tüfeklerle ovalarda, dağlarda gezip bölgede halkın kutsal değeri olarak kabul ettiği dağkeçilerini katlediyor. 

Sosyal medyada benim de paylaştığım bir video var. Bedenine kurşun isabet eden bir dağkeçisi, karla kaplı bir bayırdan aşağı hızla yuvarlanıyor. 

Karın beyazlığı ve keçinin masumluğuna tamamen tezat bir biçimde izleyeni zifiri bir karanlığın içine çeken çok sarsıcı bir görüntü… 18 saniyelik video, insan ruhunun gaddarlığının sınırı olmadığını tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor. 

Bu kahredici cinayetler yetmezmiş gibi, insan dışı hayvanlara yönelik katliama karşı çıkanları hedef gösterenler var. 

Dediklerine göre, bu dönemde avcılığa karşı sosyal medyada paylaşımların artmasının nedeni, teröristlere destek olmakmış. Dağlardan avcıları indirmek demek, dağlardakileri daha rahat gezdirmek demekmiş. Hayvan haklarını savunuyor gözüksek de biz terör örgütü sempatizanıymışız…

Kendinden olmayan herkesi “terörist” diye damgalayan iktidar ile ne kadar uyumlular değil mi!

Gerçek şu ki kendilerini “Türkiye’nin üçüncü silahlı milis gücü” ilan eden avcılar, ülkemizin doğası ve canlıların yaşam hakkı için çok büyük bir tehdittir. 

Doğa Araştırmaları Derneği’nin verdiği bilgiye göre, Türkiye’de 100 bin olması gereken alageyik sayısı 300’e, 30 bin olması gereken yaban koyunu sayısı ise 1380’e düştü. Bu açıkça soykırımdır. 

Hayata namlunun ucundan bakanlar yüzünden yaşanmaz bir yer haline geldi dünya… Kendini her şeyin üstünde gören, diğer türleri katletme hakkına sahip olduğunu düşünen zalim insanın küstahlığı acilen dizginlenmek zorundadır. 

Çünkü bu haliyle yeryüzü için en zararlı, en yıkıcı hayvan insandır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları