İki gün önce sabaha karşı yeni açılan bir YouTube kanalında “İşte yüzyılın ihaneti!” başlığıyla bir video yayımlandı. CHP’nin bir grup üst düzey yöneticisi ve milletvekili, Ekrem İmamoğlu ile Zoom adlı platformda bir toplantı yapmış, “değişim” taleplerinin hayata geçirilmesi için izleyecekleri yolları tartışmışlar.
Bu videonun sosyal medyada yayılmasıyla CHP içindeki gerilimin dozu iyice arttı. Toplantıya katılanlar, bunun gizli bir toplantı olmadığını, hatta çeşitli kesimlerle bu tür iki yüz kadar toplantının yapıldığını söylerken CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK sonrasında “Millet zulüm altındayken Zoom konuşmayı doğru bulmayız. Partimizin geleneklerine uymayan, partinin hiyerarşisini dikkate almayan, etik olmayan toplantıyı doğru bulmuyoruz” dedi.
Şimdi herkes toplantıyı kimin kaydedip sızdırdığını konuşuyor...
HİZİPLEŞME HIZ KAZANIRKEN...
Bu olay üzerine görüşlerimi maddeler halinde yazacağım.
1- Bir toplantıya katılanların onayı olmadan kayıt alıp onu yayımlamak, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na göre suçtur ve kimin yaptığı kesinlikle ortaya çıkarılmalıdır.
2- Videoyu kaydedip yayanın, toplantıya katılan dokuz kişinin arasında ismi belirli olmayan, “katılımcı” adıyla gözüken biri olabileceği söyleniyor, hatta bir ara bu İmamoğlu’nun dikkatini çekiyor ama üzerinde durulmuyor. Toplantı çok gizli olsaydı katılımcılar, bu adı belirsiz katılımcıya izin vermezlerdi.
3- CHP’nin tarihi, kurultaylar öncesinde hiziplerin yaptığı toplantılarla doludur. Otellerde, çeşitli kapalı mekânlarda, evlerde yapılan buluşmalar gibi, artık teknolojinin olanaklarını kullanarak dijital platformlarda da toplantılar yapılabiliyor. Bu da belli ki onlardan biri.
4- Seçimden sonra muhalefet partilerinde yaşanan travmanın devam ettiği, özellikle ana muhalefet partisi CHP’de genel başkana ve genel merkez yönetimine karşı tepkilerin arttığı bir dönem yaşanıyor. Kurultayın aylar sürecek uzun bir sürece yayılması ve bazı organlar ile yetkililerin görevine son verilmesinin de etkisiyle hizipleşme daha da hız kazandı.
5- Bu tür videoların paylaşılması, bir yandan FETÖ taktiklerini andırırken aynı anda parti içi iktidar kavgasının gündemde kalması, muhalefetin halkın gözünde sadece kendi içişlerine odaklanan, koltuk kavgası yapan siyasetçilerden oluştuğuna dair bir izlenimi güçlendiriyor.
TBMM’de vergi artışı ve zamları barındıran torba kanunun oylamasına katılmayan ama bu kanunu tweet atarak eleştiren milletvekillerinin Zoom’da toplantı yapması, yazımın başlığındaki “muhalefette Zoom, iktidarda zam!” eleştirisini akla getiriyor. “Biz oylamada olsak da yasa zaten iktidar çoğunluğuyla geçecekti” diyerek kendini savunanlara, “O zaman niye sonradan TBMM’nin olağanüstü toplanması için başvuruda bulundunuz?” diye sormak da bizim hakkımız.
DEĞİŞİM, DÜZENE MUHALEFET EDENLERLE OLUR
6- CHP’de değişim isteyenler, Kılıçdaroğlu’nun eski takımıyla sorunları çözemez. Kendileri de yıllardır parti yönetiminde olanlar, seçim sırasında sahnede yer alanlar seçimin kaybedilmesinin sorumluları arasındadır ve bugüne kadar yürütülen politikaları onlar da onaylamıştır.
CHP’deki sorun, ideolojik savrulmadır. Bu sorunun isimlerle değil, programla ve izlenen yanlış politikalarla ilgili olduğunu daha önce de yazmıştım.
Ben gazeteci olarak elbette hiçbir hizbin destekçisi değilim ve olamam. Sadece şu ana kadar genel başkanlığa aday olduğunu açıklayanların içinde gereken değişimi yaratabilecek birikime sahip kişinin, bugüne kadar ortaya koyduğu görüşleri doğrultusunda, eski cumhuriyet başsavcısı ve eski CHP milletvekili İlhan Cihaner olabileceği görüşündeyim.
7- Muhalefetin görevi, parti içi koltuk yarışına odaklanmak yerine, toplumu bu ağır ekonomik kriz ve gericilik ortamında örgütlemeyi sağlamak olmalıdır. Çözüm laiklik, kamuculuk ve tam bağımsızlık ilkelerini ödünsüz benimseyip bu doğrultuda politika üretmek yani piyasacı ve gerici düzene muhalefet etmektir!
