Tarikat ve cemaat destekli siyasetin kararttığı hayatlar

09 Aralık 2022 Cuma

Türkiye, günlerdir 6 yaşındaki bir çocuğun, tarikat mensubu babası tarafından 29 yaşındaki bir müridiyle evlendirilip yıllarca tecavüz edilişini konuşuyor...

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, öz kızı ile müridi Kadir İstekli arasında imam nikâhı kıydırmış. Gazeteci Timur Soykan’ın haberinde insanı isyan ettiren ayrıntılar var. 

Çocuğun 14 yaşındayken kanamaları olunca annesiyle gittiği doktorun cinsel saldırıyı anlayarak polise haber vermesiyle savcılık soruşturma başlatmış fakat uydurma belgeler düzenlenerek soruşturma kapatılmış.

Haykırarak soruyorum: Bu kaçıncı tarikat ve cemaat dehşeti?!

Yakın zamanda yaşanan olayları hatırlıyor musunuz?

Bu yıl başında, arkasında video kaydı bırakarak intihar eden Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi E.K’yi günlerce konuştu Türkiye... 19 yaşındaki genç, kaldığı Nur Cemaati’ne bağlı evde yaşamına son verdiğinde ülke sarsılmıştı.

Mart ayında, İstanbul Esenler’de Süleymancılara ait özel bir yurtta erkek öğrencilere şiddet uygulayan bir yurt görevlisinin görüntüleri sosyal medyada infial yaratmıştı.

Haziran ayında Yalova’da Halil Bağlı Talebe Yurdu’nda 12 yaşındaki U.E., yurtta Kuran ve Türkçe dersi veren 26 yaşındaki M.Z. tarafından tecavüze uğramıştı.

Antalya’da Süleymancılara ait bir tarikat yurdunda aşçı olarak çalışan İ.G. tarafından satırla başı kesilerek öldürülen 18 yaşındaki üniversite öğrencisi M.S.T. ise geçen yılın son ayında ülke gündemindeydi...

VAKIFLAR, DERNEKLER VE YURTLARLA ÖRÜLEN AĞ

Bunların hepsi bir tarikat ya da cemaate bağlı kurumlarda oldu. Açıkça tarikat/cemaat oldukları söylenmiyor çünkü 30 Kasım 1925 tarihli devrim kanunu ile bu gerici yapılanmalar kapatıldı. Ne var ki kurdukları vakıf, dernek ve yurtlar aracılığıyla büyük gelirler sağlayıp holdingleşmelerine göz yumuluyor. 

Antalya’daki olayda, cinayetin gerçekleştiği üç katlı apartmandaki apart daireleri işleten Antalya İlim ve Kültür Derneği, Erenköy Cemaati’ne bağlı Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na yakın olan bir tarikat derneği. Cemaate ait yurdun kaçak olduğu, öğrencilerin daireleri bireysel kiralamış gibi gösterildiği ortaya çıktı.

Yalova’daki olayda ise, Süleymancılar tarafından kurulan Kamiller İlim, Kültür ve Çevre Vakfı’nın geçen yıl eylül ayında bünyesinde Halil Bağlı Talebe Yurdu’nu açtığını biliyoruz. Ruhsatı bulunmadığı halde kurulan yurda, 20’yi aşkın ortaokul öğrencisi kabul edilerek kişi başı en az 20 bin TL ücret alındığı medyaya yansımıştı.

SORUMLULAR KİM?

Bu olaylar münferit değildir ve bunun baş sorumlusu iktidardır.

20 yıldır ülkeyi yöneten AKP hükümeti, sadece kaçak yurtlara göz yumduğu için değil tarikat ve cemaatlerle iç içe siyaset yaptığı ve laik Cumhuriyete karşı olan bu yapıları açıkça desteklediği için de sorumlu.

Karaman’daki tecavüz skandalından sonra “Bir kere rastlanmış olması kurumu karalamaya gerekçe olamaz” diyen bakanları olduğu için, “Bizim çocuklarımız buraya kendi gönül rızasıyla geliyor. Biz memnunuz” diyen ailelerin çocuklarını bu tiksinti verici sömürüye maruz bırakmasına ortam yarattığı için de sorumlu!

Sorumlular sadece iktidarla da sınırlı değil. Kadın düşmanı tarikat şeyhi öldüğünde, arkasından oy için “kanaat önderimiz” diyerek taziye yayımlayan bütün siyasetçiler de sorumlu. 

Sosyolojik yapının değiştiğini söyleyerek 1925 tarihli kanunun “kadük olduğunu” televizyonda dile getiren ana muhalefet milletvekiline tepki göstermeyenler de sorumlu. 

“Tarikatlar sivil toplum örgütüdür, denetlensin yeter” diyerek yasayı çiğneyenler de sorumlu.

Ve elbette tarikatlar ve cemaatler 97 yıl önce kapatıldı, bunların tüm örgütlenmeleri dağıtılmalı demeyen, laikliği ödünsüz savunmayan herkes sorumlu!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları