O benim cumhurbaşkanım değil
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

O benim cumhurbaşkanım değil

21.02.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Biz İlker Başbuğ’un kitabını tartışıyoruz, sanıyorduk. Meğer yanılmışız! Abdullah Gül’ü tartışıyormuşuz.
7 Şubat’ta Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde “popülist politikacıların demokrasiye verdiği zararları” anlattığı, Erdoğan’a masa altından tekme atan konuşma olmasa, 2019 yılında tweet bile atmamıştı. Birden Başbuğ’un kitabındaki kendisiyle ilgili bölümlere itiraz etmek için ortaya çıktı. Başbuğ, geçen yazımızda anlattığımız 2010 YAŞ’ı ile ilgili “Başbakan Erdoğan’ın daha uzlaşıcı, Cumhurbaşkanı Gül’ün ise daha ısrarlı olduğunu gördüm” demişti ya... Gül ortaya çıktı ve “Cumhurbaşkanı YAŞ üyesi olmadığından bu sürece katılamaz” dedi. Böylece İlker Paşa’nın anılarında defalarca sürece müdahale ettiği görülen Gül, “YAŞ üyesi değilim” diyerek kendisini bir anda her şeyin dışına atıyordu.

Tam bir Gül kıvraklığı değil mi?
Oysa yıllarca yanından ayırmadığı danışmanı Ahmet Sever’in “Abdullah Gül ile 12 yıl” kitabında aksini gösteren onca örnek var ki...
Mesela 2011 YAŞ’ında teamüllerin dışına çıkılarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı engellenen ve 2012’de emekli edilen Aslan Güner’i biliyorsunuz. Yıllarca protokolde First Lady Hayrünnisa Gül’ün elini sıkmamasıyla gündeme gelmişti. Güner’in “yanlış algılandığı” açıklamasına rağmen, Gül’ün ne kadar kızgın olduğu anlatıldıktan sonra şu sözler dikkat çekiyordu:
“Bu olay önemliydi. Zira, daha sonraki dönemde herkes Aslan Güner’in Genelkurmay Başkanı olmasını bekliyordu, ama bu gerçekleşmedi.”
Gördüğünüz gibi, Gül YAŞ’la pek ilgilenmez, yan cebine koyar! Ahmet Sever, 29 Temmuz 2012’de yani TSK’ye kurulan kumpasın ilkbaharında verdiği ve Gül’ün bizzat ısmarladığı, hatta yayımlanmadan önce okuduğu röportajda Ergenekon ve Balyoz sorulunca bakın ne diyordu:
“Eğer bazılarının istediği gibi Abdullah Gül’ün yerine daha düşük profilli biri cumhurbaşkanı olsaydı bu süreç bu kadar başarılı olmazdı. Türkiye bugünkü Türkiye olmazdı, olamazdı. Her şeyi kendisi çıkıp açıklayamıyor, ben de bazı şeyleri açıklamaya mezun değilim.”
Gördüğünüz gibi, FETÖ kumpaslarının da Gül’le hiç ilgisi yoktur!

FETÖ’den gazeteci kurtarma
Abdullah Gül denilince danışmanının kitabından bir başka ayrıntı aklıma geliyor.
Şöyle anlatayım...
Benim de aralarında bulunduğum gazeteciler 14 Şubat 2011 günü başlayan operasyonla gözaltına alındı, tutuklandı. İktidar destekli FETÖ militanlarının imalatı 14 sanıklı Odatv kumpası böylece ete kemiğe büründü.
İşte bu operasyon başlamadan 28 gün önce, 17 Ocak 2011’de ilginç bir gelişme oldu.
Gül’ün danışmanı Ahmet Sever, o gün kendisini telefonla arayan gazeteci Ruşen Çakır’ın söylediklerini şöyle aktarıyor:
“Hemen konuşmamız lazım. Ama telefonda olmaz. Yüz yüze konuşmamız gerek.”
Belli ki Çakır, telefonunun dinlendiğini düşünüyor. Böyle düşünmekte haksız da değil.
Kitaba göre uçağa atlayan Çakır, Ankara’ya geliyor. Ve ilk sözü “Cemaat beni içeri alacak” oluyor. Ahmet Sever, Çakır’ı “Tamam, sakin ol, ben Cumhurbaşkanı ile konuşurum” diye rahatlatmaya çalışıyor.
Sever’den olayı dinleyen Gül ise “ben bir bakayım, seninle daha sonra konuşuruz” yanıtını veriyor.
Ertesi gün öğleden sonra, Gül’ün söylediklerini Ahmet Sever’den dinleyelim:
“Ruşen haklıymış. Ben müdahale ettim. Rahat olsun. Yalnız şimdi sana Emniyet’ten bazı isimler vereceğim. Ruşen’e söyle o isimlerle irtibatı kessin.”
Belli ki Gül’ün irtibatın kesilmesini istediği Emniyetçiler, o dönem FETÖ ile kavga eden polislerdi.
Ahmet Sever net olarak da söylüyor:
“Cumhurbaşkanı Gül müdahale etmeseydi, Ruşen Çakır, Nedim Şener ve Ahmet Şık’tan önce hapse girecekti. Bu olaydan sonra, Cumhurbaşkanı ‘Ruşen’i gezilere daha sık alalım’ dedi. Bu şekilde ona sahip çıktığını da göstermek istiyordu.”

Herkesin cumhurbaşkanı değil
Ne mutlu ki Ruşen Çakır hapse girmedi. Ancak benim de aralarında bulunduğum gazeteciler uzun süre hapis yattı. MİT yöneticisi Kaşif Kozinoğlu duruşma göremeden Silivri’de öldü ya da öldürüldü. FETÖ karşıtı polis Hanefi Avcı sadece yazdığı kitap nedeniyle 4 farklı örgütle irtibatlandırılarak yıllarca tutuklu kaldı.
O dönem tek garip kurtuluş hikâyesi bu değil.
Ali Bayramoğlu, Yeni Şafak’ta 24 Mayıs 2012’de şunları yazacaktı:
“KCK davasında 7 öğretim üyesinin gözaltına alınacağını duyduk. Bunu Emniyet kaynaklarından teyit ettik. Bilginin teyidiyle operasyon imkânsız hale geldi.”
Bu “imkânsızlığa” da “Gül eli” değdi mi bilmiyoruz...
Ahmet Sever’in kitabından öğrendiğimiz şey şu:
Abdullah Gül, FETÖ kumpaslarının Ruşen Çakır örneğindeki gibi doğal tanığı. Ülkede gazeteciler, yazarlar, askerler, siyasetçiler hapsedilirken, kumpasa tanıklık eden Cumhurbaşkanı ne yapar? Tabii “tüm yetkilerini kullanarak yurttaşlarını korur” diyeceksiniz. Ama öyle olmuyor. Kolunu uzattığında değeceği kadar yakınındakileri kurtarıyor. Herkesin değil, “kimilerinin” cumhurbaşkanı oluyor. Sonra da “kaygılıyım”, “yargıya karışamam” açıklamalarıyla habersizlik oyununu oynuyor. En küçük flörtle kalbi tutuşan (daha ağırını söylemeye dilim varmıyor) “unutkanlar” ise cumhurbaşkanlığı yollarına yeniden Gül taşıyor.
Keşke geçen zaman, yanında taşıdığı bir defterle hepimizin günahlarını not alsaydı.

Yazarın Son Yazıları

175 milyonluk cevap

Cevap verilemeyen her soru yeni sorulara gebedir.

Devamını Oku
22.12.2025
İddianame aşamasında bir anda dosyadan çıkan fezleke!

İnsan ne anlatırsa anlatsın ancak eylemiyle anlaşılır.

Devamını Oku
18.12.2025
Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025