İslam Cumhuriyetinden Mektup Var
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

İslam Cumhuriyetinden Mektup Var

28.10.2014 11:01
Güncellenme:
Takip Et:

İran İslam Cumhuriyeti’nden mektup var….
Mektubun yazarı, bundan yedi yıl önce, gencecik bir kızken tecavüzcüsünü öldüren Reyhane Cebbari… ;
Yargı sürecindeki şaibeler nedeniyle yapılan uluslararası çağrılara rağmen cumartesi sabahı darağacına gönderilen 26 yaşındaki Cebbari, Şule adıyla hitap ettiği annesine son dileklerini yazmış.
Okurların, ABD’nin internette Huffington Post gazetesinde tamamını bulabilecekleri mektup özetle şöyle diyor:
Sevgili Şule; (Şeriat yasası) ‘Kısas’la yüzleşeceğim haberini bugün aldım. Yaşamımın son sayfasına ulaştığımı, senden duymadığıma üzüldüm. (Bunu) öğrenmek hakkım değil mi? Senin ve babamın elini öpmek fırsatını neden bana vermedin?
Dünya, benim ancak 19 yıl yaşamama izin verdi... Meşum darbenin ardından.. bir mezarlık olan Evin Hapishanesi hücrelerine ve bir mezarı andıran Recayi Şehr Hapishanesi’ne atıldım…
Bize okula gittiğimiz dönemlerde, kavga ve şikâyetler önünde hanımefendi olmayı öğretmiştin. Davranışlarımızın ne kadar önemli olduğunu ne çok vurguladığını hatırlıyor musun? Ama tecrüben yanlış çıktı. Öğrendiğim şeyler, bu olaydan sonra bana fayda sağlamadı.
Mahkemede gözyaşı dökmedim. Yalvarmadım. Çaresizce ağlamadım. Bu da benim soğukkanlı bir katil olduğum izlenimi yarattı…”

‘Dünya bizi sevmedi!’
“Sevgili anneciğim.. sözlerimin sonu yok ve idam edildikten sonra sana verilmek üzere, (kâğıda aktardığım o sözleri) birine emanet ediyorum. Miras diye sana el yazılarımı bırakıyorum...
Tüm gücün ve olanaklarınla benim için yapmanı istediğim bir şey var. Bu dünyadan, bu ülkeden, senden istediğim tek şey bu. Lütfen ağlama ve beni dinle: Söylediklerim için zamana ihtiyacın olacak. Mahkemeye gidip daha ben ölmeden önce, onlara dileğimi iletmeni istiyorum. Benim için hayattan daha tatlı olan iyi kalpli annem; toprağın altında çürümek; gözlerimin ve genç yüreğimin toz olmasını istemiyorum. Asılır asılmaz kalbimin, böbreklerimin, gözlerimin, kemiklerimin, bağışlanabilecek tüm organlarımın; ihtiyacı olanlara armağan olarak nakledilmek üzere bağışlanmasına izin vermelerine dua et. Organlarımın bağışlanacağı kişinin adımı bilmesini istemiyorum, ne bir buket ne de dua bekliyorum.
Ağlayacağın bir mezarım olmasın. Bunu kalbimin en derin yerinden söylüyorum. Benim için siyahlar da giyme. Zor günlerimi unutmak için elinden geleni yap. Alıp götürmesi için beni rüzgâra ver...
Dünya bizi sevmedi. Kaderimi istemedi. Şimdi o kadere teslim oluyor, ölümü kucaklıyorum. Yaradanın mahkemesinde, ben de savcıları suçlayacağım...
Sevgili, merhametli Şule; öbür dünyada da onlar suçlanacak. Sen ve ben suçlayan olacağız. Ölene dek seni kucaklamak isterdim. Seni seviyorum.

‘Ruhani baharı’nın sonu
Uluslararası af örgütünün “bir ulusun üzerindeki kan lekesi” diye tanımladığı Reyhane Cebbari’nin idamı; “konjonktürün” sarstığı her dönemeçte kadınlara bedel ödeten molla rejiminin alemeti farikası.
Reyhane ile aynı dönemde gene benzeri bir cinayetten idamın kıyısına gelen Sakine Ashtani, geçen bahar; açılım rüzgârlarının tavan yaptığı noktada, “açılımcı Cumhurbaşkanı Ruhani” tarafından affedilmişti.
İran’da o dönem “Ruhani baharı” esiyordu.
Bugün rejmin “sertlik yanlısı” yanlıları arasında o bahar neticesinde oluşan bir rahatsızlık var.
Rahatsızlığın nedeni; ABD ile İran’ın “nükleer programı” üzerinde varılabilecek anlaşma…
Şahinler”; anlaşma nedeniyle sadece nükleer programının kısıtlanmasından değil, “büyük şeytan ABD” ile barışmak ve yakınlaşmaktan korkuyorlar.

‘Açılım-kapanım’ ruleti
İran İslam Cumhuriyeti’nin dayandığı iki temel sütun var: İlki ABD ve Batı düşmanlığı; diğeri “kadın düşmanlığı”…
ABD ile kasımda sağlanması beklenen “nükleer anlaşma” tarihi yakınlaştıkça; cumhurbaşkanı Ruhani’nin ilk dönemdeki “kadın açılımının” kapandığını görüyoruz.
Bizdeki Kürt açılımında olduğu gibi biraz…
İran’da da bizde olduğu gibi açılım, “ilkeler” üzerinden değil; uluslararası şartlar ve rüzgâra göre yapılıyor…
Kadınlara yumuşama gerektiren şartlar”; bir günde “sertleşmeye” çevriliyor ve böylelikle içerde “şahinlerin” tatmini sağlanıyor.
İslami kurallara göre örtünmeyen kadınlara” örneğin ekim başında birden sokaklarda bir “kezzap kampanyasının” başlatılması ve “kezzap atılması”; bu tipik sertleşmenin sonucu.
Göreve geldiği ilk aylarda “kadınların kılık kıyafetine karışmayalım!” düsturuyla ilgi çeken “reformcu” Ruhani; Reyhane’nin “af kampanyasına” duyarsız kaldığı gibi; yolda kadınlara “kezzap atan canavarların” da yargılanması için özel gayret sarf etmiyor.
Açılım” ve “kapanım” arasındaki bu gelgit; İran’ın şeriat sistemini bir Rus ruletine çeviriyor.
Rulet, Sakine’yi kurtarırken Reyhane’yi harcıyor.
Çünkü sisteme “evrensel hukuk” ve “insan hakları” değerleri ile kuralları değil, son kertede alabildiğine keyfi iktidar ilişkileri damga vuruyor.
Atatürk Cumhuriyetinin değerini, İran’a her bakışımızda daha iyi kavrıyoruz. Cumhuriyetimizin daim olması dileğiyle, 91. yılımız da kutlu olsun

 

Yazarın Son Yazıları

2025 ‘müesses nizamın’ sonu

Yılbaşı mesajları şimdiden akmaya başladı.

Devamını Oku
21.12.2025
Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025