Duvar Yazıları

‘Tayyip’e oy vermeyen imansız’ diyen hoca, 360 derece döndü

24 Ekim 2015 Cumartesi

Uzun sakalı ve başındaki fesi ile ilginç bir tip var: Kadir Mısırlıoğlu.

Atatürk’e hakaret edip yandaş kanallarda fetvalar veren Mısırlıoğlu, Kaçak Saray’ında gediklileri arasında.

Bugüne kadar “Tayyip’e oy vermeyen imansızdır” diyen Kadir Bey, şimdi nedense ağız değiştirdi ve bu kez Erdoğan’ı ve Davutoğlu’nu eleştiren sözler etti:

“Niye 7 Ekim (kendisi şaşırıp haziran yerine ekim diyor) seçimleri böyle oldu. Millet de cezaya müstehak oldu, milleti idare edenler de. İdare edenlerin kusurlarından bir ikisini size söyleyim. Tayyip Bey Alevileri memnun etmek için ‘benim Ehlisünnet diye bir dinim yoktur’ dedi. Bu söz yanlış bir söz. İslam eşittir Ehlisünnet. Mezhep taassubum yok diyecekti. Yanlış konuştu.”

“Davutoğlu ‘99 tane kadın adayımız var’ dedi, Allah’ın sıfatları da 99’dur. Ben bu sözü duyduğum zaman dizlerimi dövdüm ‘eyvah bir ceza gelecek’ dedim. Ceza geldi. Sen neyi neyle kıyaslıyorsun.”

“Düşmeye gör” diye boşuna dememişler. Daha düşmeden terk ediyorlar.

Oyunu kullan...

Tatil bahanesiyle sandığa daha az seçmenin gitmesini sağlamaya çalışanlara karşı internette yoğun kampanya var.

Yandaki caps bunlardan biri.

Şöyle bitiyor:

“5 gün tatil yaparım dersen sonra çocuklarına ‘Oğlum biz bi tatile gitmiştik, memlekette ne olduysa o tatilde oldu’ diye anlatırsın.”

Ancak bu kez seçmen bilinçli.

Bazı turizm şirketleri ise şimdiden ve bastıra bastıra “Tur düzenlemiyoruz” diye açıklama yapıyorlar.

Galibe seçmeni tatile göndermek isteyenlerin, “tatil parası da bizden” demeleri lazım.

Şimdi bu teklifi bekliyoruz...

‘Ananızı ağlatacak kampanya’

Bir inşaat şirketi, konutlarını satmak için böyle bir ilan vermiş.

Üstteki küçük “mutluluktan” yazısı ilk bakışta göze çarpmıyor.

İlk bakışta, kocaman harflerle, “Ananızı ağlatacak kampanya” yazısını algılıyorsunuz.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler, o hesap galiba.

Stephen Hawking’in yanlış hatırladığı Türkiye anıları

“Zamanın Kısa Tarihi” kitabı dünya çapında 10 milyon satan ünlü İngiliz fizikçi Stephen Hawking’in “Benim kısa Tarihim” adlı kitabı Türkiye’de yayımlandı.

Doğan Kitap’tan çıkan eserde, Hawking 21 yaşında ALS teşhisi konulmadan önce, 1962 yılında İstanbul’a geldiğini de anlatıyor:

“Oxford Üniversitesi bitirme sınavından sonraki uzun tatilde İran’a gitmeye karar verdim. Farsça bilen arkadaşımla, trenle önce İstanbul’a, oradan Türkiye’nin doğusundaki Ağrı Dağı yakınlarındaki Erzurum’a ulaştık. Sonrasında, tavuklu kuzulu Arap otobüsleriye Tebriz üzerinden Tahran’a gittik. Dönerken, on iki binden fazla kişinin ölümüne neden olan 7.1 şiddetindeki Buyin Zehra depremine yakalandık. Depremin merkez üssüne çok yakın bir yerdeydim ama hiç hissetmedim, çünkü hastaydım. Ağır dizanteri ve otobüsün ön koltuğuna çarpa çarpa kaburgamı kırmıştım. Olayı ancak İstanbul’a vardığımızda öğrenebildik. Aileme kartpostal attık.”

Ancak ünlü bilim adamı, bir şeyi karıştırmış, Erzurum Tahran arasını Arap otobüsü koymuş.

Aradan çok zaman geçti, belki ondandır.

Toroslar kıymete bindi

Başbakan Davutoğlu’nun Güneydoğu’ya yönelik “Beyaz Toroslar geri döner” tehdidi, Toros satışlarını patlattı.

İnternette, Beyaz Toros fiyatları bir anda 10 bin TL’nin üzerine çıktı. Otomobil satıcıları, “Düne kadar Toroslar birkaç bin TL’ydi, bir anda nur yağdı” diyorlar.

Bu ülkede sadece katiller sevilmiyor, infaz araçları da böyle kıymete biniyor maalesef.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları