Duvar Yazıları

Adları artık 'Havuz soytarısı'

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Prof. Ahmet Davutoğlu’’nun neden gittiği konusu hâlâ netleşmedi.

Yok, Antalya EXPO’daki yolsuzluk iddiaları.

Yok Erdoğan’ın ardından ABD ve Avrupa gezilerine çıkmak istemesi.

Yok başkanlık sistemi için “Beklemeye aldık” lafları.

Yok Erdoğan’ın istediklerini yerine getirmemesi.

Aslında asıl gerekçe yandaki fotoğraf.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da konuşuyor, yanında da yeni Başbakan Binali Yıldırım var.

Davutoğlu, böyle bir fotoğraf vermemişti.

Böyle fotoğraf vermeyince de gidersin, yerini doldururlar.

Memlekette adam mı yok?

 

Adları ‘Havuz soytarıları’na çıktı

Medyada dünün konusu, Melih Altınok ve Kurtuluş Tayiz’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağında gittikleri Diyarbakır’da, tören mangasındaki askerlerin karşısına geçmeleri oldu.

Olay sosyal medyada çok büyük tepki görünce, Melih Altınok dün önce fotoğrafı Twitter hesabından kaldırdı, sonra da “Amaçları askerin moralini bozmak. Aynısını Genelkurmay Başkanı’na da yaptılar. Benimki askerlerimize samimiyet gösterip moral vermekti” diye yazdı.

Askere moral vermek için bizde “Aç aç gösterileri” yapılır malum.

Melih Altınok’un, nasıl bir “aç aç” morali vereceğini doğrusu anlamak zor.

Kurtuluş Tayiz için ise eski bir çalışma arkadaşı şu yorumu yaptı:

“Bu arkadaş, kime çalışır, hangi ‘derin güçlere’ payandalık yapar anlamak zor. Yıllar önce görüşleri PKK’ye yakınken, televizyonlarda konuşmasını isterdik, kabul etmezdi. Şimdi Havuz medyasına geçince, televizyonlardan inmiyor.”

Kesin olan bir şey var ki, iki gazeteci de hak etmedikleri üne kavuştular dün itibarıyla.

Ve gazeteport.com adını koydu:

“Havuz’un soytarıları, asker denetledi. Atv’nin sabah şekeri Melih Altınok ve Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz havalimanında protokol yolunda askerleri selamlarken fotoğraf çektirdi. İkilinin Instagram ve Twitter üzerinden paylaşılan fotoğraflarına tepki yağdı.”

Böylece basın tarihimize geçen iki “Havuz mensubu”nu biz de kutluyoruz (!).

 

Örtülü’den beslenen tahtakuruları

Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Hasan Karakaya’nın boşluğunu doldurmaya soyundu sanki.

Mustafa Karaalioğlu ve Karar gazetesi ekibini kastederek şunları yazdı hafta sonunda:

Tahtakurusu malumunuz bir böcek türüdür...

Kan emicidirler. Sadece karanlıkta iş görecek kadar sinsi ve kurnazdırlar.

Çok soğuk havalarda, “uyuyan hücre” misali uyku durumuna geçerler. Hiç kan emmeden, kendi bünyelerini “örtülü ödenek” mesabesinde kullanarak en az bir yıl yaşayabilirler.

 

Gücünüz dilenciye mi yetti

DHA muhabiri Fatih Karaçalı Adana’dan yazmış:

Zabıta ekipleri kenti dilencilerden temizlemek için özel sivil ekileri kurmuş, namaz vakitlerinde cami önleri ile bulvar ve ana caddelerde para isteyen dilencileri toplamaya başlamış ve 47 yaşındaki C.K’yi dilenirken yakalamış. Başka kentten geldiğini ve “bilet param yok” diye dilendiğini söyleyen C.K. belediyeye götürülmüş, çantasından 6 bin 745 lira çıkmış, parayı 5 ayda kazandığını söylemiş, paraya tutanakla el konulup memleketine gönderilmiş.

Tamam anladık, zabıta ekipleri görevlerini yapıyor ama...

Dilenciyi deşifre edip yanında poz vermek ne demek?

Bu fotoğraflar nedir?

5 ayda 6 bin lira toplayan dilenciyi, sanki milyonlarca liralık yolsuzluk yapmış gibi tanıtmak ne oluyor?

Gidip büyük balıklarla uğraşın.

Ayakkabı kutularını yakalayın.

Son bir soru: El konulan para ne oldu?

 

Survivor’da Damla sigara mı içti?

Survivor’da yarışmacılardan Damla’nın sigara içerken görüntüleri dün yayımlandı.

Bir izleyici görüntüleri çekip Youtube’da yüklemiş.

TV8 ise bir açıklama yapmadı.

Öncelikle Survivor gibi spora dayalı bir yarışmada sigaranın ne işi var?

İkincisi, Cumhurbaşkanı’nın bu kadar kızdığı sigarayı Acun Ilıcalı nasıl ekrana taşır?

 

Hani terör endişesi vardı?

CHP milletvekili Enis Berberoğlu dün Twitter’da şöyle yazdı:

“19 Mayıs’a güvenlik engeli, Yenikapı’da nutuk töreni için İstanbul’a işgal eziyeti. On gün arayla. Anlayın artık, mesele terör korkusu değil.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları