Meriç Velidedeoğlu

‘Yolsuzluk hükümeti devirdi!’

08 Haziran 2018 Cuma

Böyle duyurdu Cumhuriyet, İspanya’daki hükümet değişikliğini (2.6.2018) Bu haber, Batı basınında da benzer başlıklarla yer almıştı.
İspanya Hükümeti’ni yerinden eden yolsuzluğa değinmeden önce, bu devrilme olayına şöyle bir bakalım.
Ana muhalefeti oluşturan, “Sosyalist İşçi Partisi”, iktidardaki muhafazakâr “Halk Partisi”nin -iyice ortaya dökülen- yolsuzlukları dolaysiyle bir “gensoru önergesi” verir.
Önergenin, mecliste olan öteki partilerce de destekleneceği belli olunca, Başbakan Mariano Rajoy, iktidarı, ana muhalefete bırakıp çekildi.
Doğrusu bu tutuma şaşmamak -bizim için-elde değil; yedi yıldır Başbakan olan Rajoy, ana muhalefet Sosyalist İşçi Partisi’ne kızıp köpürüp, ne “pislik” ne de “tezek” dedi; dahası partinin lideri Pedro Sanchez’e, “Kanalizasyon çukurunda debeleniyor!” da demedi...
Peki, hiç kızmadı mı? Kızgınlığını dile getirmedi mi? Kızmış; kızgınlığını, kendisini devirmek isteyen partilerin koalisyonuna, “Frankenstein Koalisyonu” diyerek ortaya koymuş... Bu kadar!
Yolsuzluklara gelince, İspanya’da -şu an-iktidardaki Halk Partisi’nin kimi milletvekillerinin seçim kampanyaları sırasında gerekli harcamaları için, ülkenin işadamlarından “ihale karşılığı” aldıkları “rüşvet”le yürütmelerine, bu yolsuzluğa “Gürtel Olayı” deniyormuş.
Hani bizim, “Deniz Feneri Olayı”, “Rıza Sarraf Olayı” ya da “Kayıp Trilyon Olayı (Davası)” diye adlandırdığımız, “Yolsuzluk Olaylarımız (!)” gibi.
Ayrıca bu bizimkiler, uluslararası boyutta!..Üstelik “Bakan” düzeyinde, “Başbakan” düzeyinde; üstüne üstlük “aile boyu” çapında, özellikle de zamanın Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ınkiler...
Bilmem ki anımsanırmı “AB” Bakanı Egemen Bağış’la bağlantılı olarak milyonların, ayakkabı ve çikolata kutuları içinde yapılan “teslimatlar” konusu (Aralık 2013).
Oysa aynı günlerde, İngiltere’nin “AB” Bakanı D. MacShane, yaklaşık “44 bin liralık” bir ödemeyle ilgili fatura olayı dolaysiyle yargılanıyordu; ne ki “İngiliz Bakan” olay patlak verir vermez anında istifa etmişti... Genelde böyle yolsuzluklarla gündeme gelen siyasetçiler, siyaset sahnesinden çekilip, yok oluyorlar.
Bizde ise, en tepeye konuveriyorlar, konduruluyorlar. Dolaysiyle sürdürelim konumuzu; az önce değinilen -yirmi yıllık-“Kayıp Trilyon Davası”nı şöyle bir ansak diyorum. Ve bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü...
Anımsanacağı gibi, A. Gül, “Refah Partisi”nin yöneticileri arasındayken, “devlet”ten alınan bir “trilyon”un hesabını soran “Kayıp Trilyon Davası”yla bağlantılı olarak, “belgede sahtecilik”le suçlanmıştı...
Daha önce de, yine “parasal” bir konuda yargılanmış, mahkûm olmuştu; üstelik bu karar, “Yargıtay”ca da onaylanmıştı.
Öte yanda, Türkiye ve İspanya, “BOP”çu iki ortak; İspanya, “Gürtel” olaylarının (yolsuzluklar) çoğaldığı, “Rajoy Dönemi”ne son verdi, ana muhalefetin gensoru önergesiyle, “meclis”te; kuşkusuz bu sonuca ulaşmada, çoğunluktaki iktidar partisinin milletvekillerinin büyük payı olduğu gözden kaçmamalıdır; İspanya’nın çöküşüne izin vermediler...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları