Spor lafta kaldı

CHP İstanbul Milletvekili ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Erdoğan Toprak, genç nüfusa sahip Türkiye'nin programsızlık kurbanı olduğunu, atıl tesislerin halka uzak olduğunu söyledi.

Spor lafta kaldı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.06.2019 - 06:00

CHP İstanbul Milletvekili ve eski Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Erdoğan Toprak, dünyanın en genç nüfuslarından birine sahip ülke konumundaki Türkiye’nin AKP iktidarında spor alanında gerilediğini ve başarı bağlamında çok gerilerde kaldığını söyledi. Türkiye’nin GSYİH’sı göz önünde bulundurulduğunda sportif başarıda Avrupa ülkelerinin büyük bölümünün gerisinde olduğunu ifade etti.

Türk sporunun yanlış politikalar nedeniyle 2000’li yılların başlarında yakaladığı ivmeyi kaybettiğini, son dönemde Avrupa ve dünya şampiyonaları ile olimpiyatlarda kazanılan madalyalarda büyük düşüş yaşadığını söyleyen Toprak, en büyük tehlikenin de genç nüfusa spor olanağı sağlayamamak olduğunu belirtti. Toprak, “İş; kent dışına koca koca stat yapmakla, yaptığınız tesisleri sadece belli bir kesime açmakla bitmiyor. Türkiye’deki alt yapılar, yanlış politikalar nedeniyle sporcu yetiştiremez hale getirildi. Nüfusumuz 82 milyon civarı, SGM verilerine göre futbol dışında 4.5 milyon lisanslı sporcu var. Spor kartı, okul sporları işin içine katıldığında 8-9 milyonu bulduğu söyleniyor ama bu rakamlar gerçekçi değil. Her yıl lisansını tescil ettiren kişi sayısı 690 bin, amatör futbol liglerini eklediğimizde bile bu rakam 1.5 milyonu zor geçiyor. Oysa Türkiye 15-34 yaş aralığında yüzde 32’lik bir orana sahip. Ne yazık ki uluslararası alanda kazanılan başarılar nüfusumuzla ters orantılı. Her 10 milyon kişiye 1 olimpiyat madalyası düşüyor. GSYİH’e göre son iki olimpiyatta kazanmamız gereken madalyanın çok gerisinde kalmışız, bu tabloda Fransa, İngiltere, Yunanistan gibi ülkelerin çok gerisindeyiz. Ayrıca, Türkiye’nin atletizmde kazandığı madalyaların neredeyse tamamına yakınının vatandaşlığa geçen yabancı sporcularca getirilmesi kabul edilemez bir durum. Masa tenisinden, yüzmeye kadar milli takımlarda olimpiyat barajını geçen sporcuların bir bölümünün sonradan vatandaşlık değiştiren isimlerden kurulu olması çok üzücü, Ata sporumuz olarak bilinen güreşte bile milli takımlara yabancı isimler davet ediliyor” ifadelerini kullandı.

Semt sahası bitti, okul salonu şart!
Türk sporunun en büyük sıkıntısının Milli Eğitim Bakanlığı ile bir türlü kurulamayan koordinasyon olduğuna dikkat çeken Erdoğan Toprak, “Küçük yaşta spora başlayan evladımız, eğitim ve sporun ortak noktada buluşmaması nedeniyle tercih yapmak zorunda kalıyor. Çok başarılı bir evladımız zorunlu olarak spordan kopuyor. Ancak, asıl büyük tehlike semt sahalarının ortadan kalkması, İstanbul’daki yanlış yapılaşma ve mahalle kültürünün yok edilmesi. Bizim savunduğumuz ve İstanbul’a getirmek istediğimiz sosyal demokrat belediyecilik anlayışı evladımızın evinden 500, bilemediniz 750 metre ötesinde spor yapabileceği bir alana ulaşmasını öngörüyor. Üstelik bu alanlar sadece çocuk ve gençlerimize değil, spor yaşamayan, bugüne kadar spor yapma olanağı bulamamış kesim için de büyük bir fırsat. Okullarımızın bahçelerine yapılacak spor tesisleri belki de ilk adım olacak. İstanbul’da böyle bir proje var, ancak önceki Belediye Başkanları bu konuda çok ısrarcı olmadılar. Bu tesisler öncelikle okullara, derslerden sonra ise o mahalledeki yurttaşlarımıza belediyenin hizmeti olarak ev sahipliği yapacak. Belki de hayatında spor yapmamış bir ebeveyn, belediyelerimizin sunacağı programlı ve eğitmen gözetimindeki spor olanağı ile sağlığına kavuşacak” dedi.

Skor değil spor!
Türkiye’nin ‘spor değil skor’ anlayışına yönlendirilmesini de eleştiren Erdoğan Toprak, “Toplum zorla futbola yönlendiriliyor. Artık statlarda maç seyretmenin bile lüks sayıldığı günümüzde insanlar ekranları başına bağımlı hale getiriliyor. Bu gidişle spor kültürümüz olmayacak. Spor kültürü dendiğinde kavgayı dövüşü anımsayacağız. 1996 yılında ilk adaylık başvurusunu yaptığımız olimpiyat oyunları ev sahipliğinde 2028’e kadar şansımız olmadı, eğer şimdiden spor bilinci ile dolu bir nesil yetiştiremezsek 2032 Olimpiyatları da İstanbul’umuz için hayal olur. Yabancılar yarışır, bizler oturur izleriz. Sporu tabana yaymaktan başka şansımız yok” ifadesini kullandı.