Usta: UEFA'dan sadece men değil, başka cezalar da gelebilir

Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, bordo-mavili kulüpte yaşanan sıkıntılardan ötürü 4 aylık sürenin çok hızlı geçtiğini ve bu süreyi 24 ay gibi yaşadıklarını belirtti.

Kulübün sıkıntılı bir durumunun bulunduğunu herkesin bildiğini dile getiren Usta, "Ben bunu dik bir yamaçtan yuvarlanan kar topuna benzetiyorum. Yuvarlandıkça gittikçe büyüyor ve hemen onu durdurmazsanız zemin de buna müsaitse o kar topu devasa bir kütle, çığ haline geliyor. Büyümesine engel olmadığınız anda kar topu, işin sonucu, doğası gereği yıkıcı hasar bırakıcı bir boyuta ulaşmış oluyor. Bizim de içinde bulunduğumuz durumuz aşağı yukarı böyle. Uzun bir süredir büyük bir kar topuyla kulüp olarak karşı karşıyayız" dedi.

Bordo-mavili kulübün 2013 yılına kadar 4 yıllık 'Şenol Güneş döneminde kupalarla buluştuğu son yılların olduğunu vurgulayan Usta, istikrarlı bu dönemin ardından 3 yıllık dönemde 8 teknik direktör değişimi yaşandığını, yeni oyuncularla bugün ellerinde 57 tane profesyonel oyuncusu olan bir kulüp olduklarını, 100'leri aşan oyuncu geliş gidişleriyle birlikte de 500 milyon liralık borcun bulunduğunu belirtti.

"UEFA'DAN SADECE MEN DEĞİL BAŞKA CEZALAR DA GELEBİLİR"

UEFA ile Fair-play kriterleri konusunda yaptıkları görüşmelere ilişkin bilgiler veren Usta, şöyle devam etti: "İçinde bulunduğumuz durumu UEFA ile anlaştığımız noktaya taşımak durumundayız. Böyle bir kulübe UEFA'dan nasıl bir ceza verir. Tabii ki karar verilmediği için bilmiyorum ama beklentim o ki bizim ekip olarak bunu başarabileceğimize ilişkin olumlu bir kanaat UEFA ekibinde oluştu. Ümit ediyorum Avrupa'dan men almadan bu işi halledebiliriz. Sadece UEFA'dan gelen cezalar sadece men değil, başka cezalar da var. Avrupa kupalarına katıldığınızda elde edilen gelirlerden kesintiler. 500 bin 1 milyon avro gibi paranın depozit olarak içeride kalmasıdır, bu aşılabilir. Böyle bir şey gelebilir, bunu önemsemiyorum. İkinci transfer konusu. Transferde kısıtlama veya yasak olabilir. Trabzonspor Kulübü'nün bu duruma düşmesindeki neden transfer politikaları istikrarsızlık. Transferde çeşitli kısıtlamalar gelebilir. Ekonomimizin verdiğimiz iş planına uygun yürümesi lazım. Gelirlerimizin yıllık 90 milyondan bahsettiğimiz başarının elde edilebilmesi için minimum ilk senede 160 milyonun ikinci senede 220 milyona kadar çıkması lazım."
Dışarıdan bakıldığında 'Trabzonspor'da bir ruh yok' denilebileceğini belirten Usta, "Taraftarı Türkiye'de spor kamuoyununda tatmin edecek bir durum yok. Yenerken doğru düzgün oynamıyor. İnsanlara hoş gelmiyor yenilirken de. Sürekli olarak da tatmin etmeyen oyunla yürüyen bir Trabzonspor'dan bahsediyoruz. Niye hep böyledir, niye değişmez diye söylenebilir. Burada da hesapsız yanlış sportif anlamda yapılanma olmuş. Üst üste alt alta sağa sola takımı yerleştirdiğinizde kağıt üzerinde takım çıkıyor ama gerçek hayatta takım çıkmıyor. Orada da sorunlar kar topu gibi büyümüş, nasıl olsa olur" diye konuştu.

"GÖNÜL İSTERDİ Kİ SEZON SONUNA KADAR SADİ HOCA İLE DEVAM EDELİM"

Trabzonspor'da sorunun tek başına teknik direktör sorunu olmadığını belirten Usta, "Gönlüm isterdi ki sene sonuna kadar Sadi hocayla devam edelim. Biz onla konuştuk, çeşitli nedenlerle olmadı. O daha çok alt yapıyı istedi. Oyuncularımızla vedalaştı, bana bir öğlen 'artık başkanım ne olur ben bırakıyorum, yerime birisi' dedi. Değişmek zorunda kaldık. Galatasaray'da da gördük kıvam bozuk, yapı sorunluysa derin sıkıntılar varsa ekonomik sorunlar eklenmişse siz dünyanın en iyi hocasını getirseniz de o kartopu içinde kaybolup gidecek. Onun için bu tür durumlarda yapılar içinden çözüm bulmaya çalışırlar. O günler ne olur Sadi hoca değişsin diye kamuoyunda büyük bir baskı vardı. Enteresan şekilde de ne olur Hami hoca gelsin. Daha önce olduğu gibi Mustafa Akçay, Halilhodzic, Tolunay gelsin. Her biri geldiğinde o gitsin dendi. Biz o nedenle buradaki sorunun derin bir sorun olduğunu tek başına teknik direktör sorunu olmadığını, değiştirsek bile 4 maçta perişan olacağını biliyoruz. Artık bu teknik direktör konusundan sezon sonuna kadar vazgeçelim, bu sezonu tamamlamamız lazım. Sabırlı olmalı, üstüne koya koya gitmeliyiz" şeklinde konuştu.

"FENERBAHÇE MAÇI SONRASI YOLLARIMIZI AYIRACAĞIMIZ İSİMLERLE GÖRÜŞECEĞİZ"

Oyuncularla tesislerde bir toplantı yaptığını belirten Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, "Bu toplantının nedeni dünkü Gençlerbirliği yenilgisi değil. Avrupa ihtimalini Başakşehir maçında kaybettik. Herkes bunun farkında. O kar topu gibi sorunların büyüdüğü yerde bugüne kadar neşteri vurmazsan o alır sizi içine paramparça eder. Oyuncularımıza şunu söyledim; artık herkes bilsin ki bu kartopu bizi içine alıp paramparça edemeyecek. Yeni senede yapılanmamızda kimlerle devam edeceğiz, kimlerle yollarımızı ayıracağız, nasıl takım kuracağız neleri planladık, bunun hareket zamanı neresidir, buraya kadar her şeyi kendileriyle konuştum. İşin özeti bu yolculuğa gönlünü ortaya koyan, ruhunu ortaya koyan, bordo-mavi renklerin serüvenini bilen başarıya aç devamlı motive olan ağabeyse ağabeyliğini, gençse dinamizmini ortaya tam bir takım ruhuyla yeni bir sürece gireceğiz. Onun için kalacak gideceklerin hepsi belli, gidecekler için sene sonuna kadar vakit kaybetmeyeceğiz. Fenerbahçe maçından sonra yollarımızı ayıracak olduklarımızla oturup konuşmaya başlıyoruz. Çünkü biz gelecek senenin iskeletini kurmak istiyoruz, onların yerine de gençleri monte etmeye başlayacağız" ifadelerini kullandı.

Akyazı Stadı'nın sezona yetişmesi gerektiğini anlatan Usta, bunun kendileri için hayati önem taşıdığını, stadının yetişmesinin, ekonomik gelir, sportif planlamalar, yeni bir heyecanı yakalamak için önemli olduğunu vurguladı.

"GELECEK SEZON Kİ TEKNİK DİREKTÖR KONUSU"

Teknik Direktör Hami Mandıralı ile gelecek sezon opsiyonlu olmak üzere 1,5 yıllık sözleşmelerinin bulunduğuna belirten Usta, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başlarken zor bir sürece girdiğimizi kendisine ve ekibine söylemiştik. O süreçte görev almayı düşünmeyen benim görüştüğüm bazı teknik direktörler vardı. Söyledikleri böyle bir dönemde sadece Trabzonspor için değil büyük kulüplerde bu düşüşün yaşandığı bir dönemde teknik direktör olmak hele devre arasında çok kolay bir iş değildir, doğru da değildir. Sistem içinde kaybolur gidersiniz ama bu aslında bir gerçek. Hami hocaya söylemim şu oldu; çok zor dönemde görevi alıyorsunuz, ama daha önce Hami hocanın Adrianların olduğu dönemde 14 maçlık serisi vardı. O seriyi önemsediğimi öyle bir başarı olması halinde devam edilebileceğini söylemiştim. O günkü kadroyla bugünkü kadroyu benden daha iyi siz daha iyi değerlendirirsiniz. O günkü şartlarla, bugünkü şartları değerlendirebilirsiniz. Bugün ise yürümekte olduğumuz bu serüvende takım olarak ne kadar başarılı olup olmadığımız ortadayken görünen o ki bizim daha kalıcı radikal yolculuğa çıkmamız gerekiyor. Buna Hami hocanın da yardımcılarının da benim gibi böyle düşüneceğine inanıyorum. Trabzonspor, benim, sizin, taraftarların olduğu kadar içinden gelmiş hoca olan Hami hocanın da takımıdır. O nedenle yeni yapılanmada her türlü alternatife göre önümüze bakıyoruz."

TAKIM RUHUNUN GERİ GELMESİNİ KENTSEL DÖNÜŞE BENZETTİ

Takım ruhunun geri gelmesini kentsel dönüşüm projesine benzeten Usta, "Bir mahalle düşünün, bir ev düşünün belli ki burası yıkılmaya mahkum. Yıkılmış, dağılmış. Tarihi eserler var restore etmeye kalktığında restore edecek tarafını bulursunuz eser ayaktaysa. Ayakta olan eseri görürsünüz, eser yıkılmış gitmişse onun evraklarını eski resimleri çizimleri yapıyorsunuz. Trabzonspor'da kesinlikle kentsel dönüşüm projesine ihtiyaç var. Önce düzenin yıkılması, yeniden dizayn edilmesi lazım. Zemindeki toprağı kullanıyorsanız, su hattı, dere geçiyorsa bazı şeyleri kullanıyorsunuz. Nadide eserlere dokunmuyorsunuz. Kentsel dönüşümlerinde bir ruhu olmalı. Bu yeni süreç başlayacak. Bu Fenerbahçe maçından sonra başlar yeni sezona kadar devam eder, bitmez. Bu yolculuk yeni dünya ile devam edecek. O dünyaya eski ruhu getirmeliyiz" dedi.

"KISITLAMA KEŞKE 3 SENE ÖNCE GELSEYDİ"

Usta, bir soru üzerine UEFA'nın daha önce transferde kısıtlama koymasının olumlu olacağını da söyleyerek, "Ah keşke kısıtlama 3 sene önce gelseydi. Nasıl olmuş da gelmemiş. Kaybeden bir camia olduk. Ben hem bir taraftan üzülüyorum hem de gelirse de gelsin. Biz o durumun içinde de başarı elde etmeyi başarabilmeliyiz. Ama gelecekse de gelsin. Benim bunu Muharrem Usta ve ekibi olarak hak ettiğimizi düşünmüyorum. Ama kulüp olarak bunu derin bir şekilde hak ettik. Hak edilenin içinden çıkış yolu bulmamız lazım" ifadesini kullandı.

"SALİH DURSUN'UN PSİKOLOJİSİ BOZULDU"

Usta, Galatasaray maçının hakemi Deniz Ateş Bitnel'e kırmızı kart gösteren Salih Dursun'un daha sonra forma giyememesine ilişkin ise, "Salih'e 'kamuoyunda bu Salih oynamıyor' diye algı oluştu' dedim. 'Federasyonla Trabzonspor anlaştı da mı oynamıyor?' deniyor. 'Sen neredesin?'. Salih bana 'Başkanım psikolojim bozuldu. Kendimi toparlamaya çalışıyorum' cevabını verdi. Son maçta teknik kadro takıma koymak istedi. Salih kendi durumu dolasıyla bu maçta yer alamadı" dedi.

"HAKLARIMIZIN SONUNA KADAR PEŞİNDE OLACAĞIZ"

Usta, bir soru üzerine şike davasıyla ilgili bugün yapılan operasyona ilişkin olarak, "Ben sabahtan beri kulüpteyim ve birkaç toplantı yaptık. Ara verdiğimiz dönemde operasyondan haberim oldu. Ben o operasyonları şöyle değerlendiriyorum; orada iki tane temel konu var. Bir Türkiye'de şike yapılmış mıdır. İşin bir boyutu budur. İki bu işin içerisinde operasyon yapılan cemaat - Fenerbahçe ilişkisi var mıdır. Bizi Fenerbahçe - cemaat ilişkisi ilgilendirmiyor. Bizi şike yapıldı mı-yapılmadı mı bu ilgilendiriyor. Şike konusunda net bir şekilde yapılıp-yapılmadığını eğer UEFA'nın Fenerbahçe şike yapmış mıdır diye kararına bakarsak, orada görürüz. Evet yapmıştır. CAS'da bunu görürüz. Bizi ilgilendiren budur. Biz bu nedenlerle kaybettiğimiz şampiyonlukla ilgili haklarımızın peşindeyiz. Bunu sonuna kadar da sürdüreceğiz. En kararlı şekilde devam ediyor olacağız" cevabını verdi.

"FENERBAHÇE-TRABZONSPOR MAÇLARI ÇOK ÖZEL MAÇLARDIR"

Fenerbahçe ile hafta sonunda oynayacakları lig maçına ilişkin olarak da Usta, şunları söyledi: "Fenerbahçe-Trabzonspor maçı derbiler arasında bence en özel maçlardan birisidir. Bazen en özel olmaya da bilir. Trabzon'da hafta sonu oynayacağımız maç sizim açımızdan sportif anlamda kötü olduğumuz, kötüye denk geldiğimiz bir dönemde oynayacağımız maç. İşin iki boyutu var. Bir sportif anlamda ortaya çıkacak sonuç, ikincisi Trabzonspor camiası ve taraftarı olarak ortaya sunacağımız görüntü. Trabzonspor camiası olarak bu hafta sonu oynanacak olan maçta tüm Türkiye'ye şu mesajı verebileceğimize kesinlikle inanıyorum. Bizim Fenerbahçe ile sorunumuz 2010-11'de zirve yapmış ya da 2010-11 asıl ortaya çıkmış olan şike süreciyle ilgili olan bir sorundur. Taraftar olarak işin peşine koştuğumuz konu saha içi ile saha dışı ayırmak kaydıyla yürüyen konudur. Biz taraftar olarak takımımızın sonuna kadar arkasındayız ama 2010-11 sezonununda sonuna kadar arkasındayız. Ne zamanki Trabzonspor taraftarı burada sahada herhangi bir şekilde çeşitli olayların içinde kendini bulursa maalesef kaybeden biz oluruz. Halbuki haklıyız, haklı olduğumuz yerde bizim maç esnasındaki herhangi bir yanlışlık nedeniyle haklı olduğumuz bir yerde en ufak bir şekilde haksızlığa düşecek bir konuma kendimizi götürmemiz lazım. Çünkü insanlar şunu arıyorlar evet siz Bude böylesiniz. 'Hayır biz böyle' değiliz. Biz elma ile armutu ayırmışız. Bir tarafta süreç var sonuna kadar peşine gideriz. Bir tarafta sahada oynanan maç var takımımızı sonuna kadar destekleriz. Ben bu hafta sonununda böyle geçmesi gerektiğine inanıyorum. İnşallah da böyle geçecektir. Ümidim o ki herhangi bir aksilikte olmaz."

"FENERBAHÇELİ YÖNETİCİLERE ÖZEL BİR İLGİMİZ OLMAZ"

"Fenerbahçeli yöneticilerle herhangi bir yakınlaşma olabilir mi?" sorusuna ise Usta, "Bu süreçte bizim yakınlaşmaya özel bir ilgimizin olması beklenemez. Çünkü bizim gönlümüz çok kırık, kalbimiz çok kırık. Bu süreç bizi çok zedeledi. Bu sürecin bizim açımızdan olması gereken doğal sonuçları gözükmeden bu kırgınlığın, gerçekten canımızın çok sıkıldığı bu sürecin bizim tarafımızdan, 'hadi yeşil zeytin dalı buyurun Fenerbahçe yönetimi stadyuma gelin' filan demek, bu çok beklenebilir bir şey değil. Ama ben centilmence her zaman şunu söylüyorum takımların taraftarları arasında sorunu körükleyici olmamamız lazım. Şunu da görüyorum bu süreçle ilgili kırgınlık ve hakaret anlamında kendini bilmezlerin olduğu bir düzenekte de bu düzenek içerisinde olan hiç bir seyirciye de hadi herkese aynı şekilde aynı gözle bakalım gibi bir bakışımızda tabii ki olmaz" diye konuştu.