Hukukçular değerlendirdi
Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücetürk ve eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Eminağaoğlu yaşananların yargı organlarının varlık nedenlerinden uzaklaştığına
dikkat çekti.
'Sansür yasası' iptal edilmedi!
AYM “sansür yasası” olarak adlandırılan düzenlemenin iptal istemini oyçokluğuyla reddetti. Gazeteciler üzerinde adeta bir sopa olarak kullanılan yasayla ilgili hukukçular, “Bu; AYM’nin bundan sonra hukuki bir değerlendirmeden çok siyasi iktidarın tavrına göre karar vereceğini gösteriyor” dedi.
'Amaçları laik Cumhuriyeti kaldırmak'
Cumhur İttifakı’nın yeni anayasa çalışmasına hukukçulardan tepki geldi: “Otoriter rejim, kendi çıkarları doğrultusunda birtakım dayatmalar getirir. Bununla da mücadele edilmesi gerekir.”
Hukukçulardan iktidara tepki
Sivas Madımak Oteli’nde 35 canın gericiler tarafından yakılarak katledilmesine ilişkin son davadan çıkan zamanaşımı kararının “usule aykırı” olduğu belirtildi. Hukukçular, “İktidar Madımak dosyasının kapatılmasını istiyor” tepkisini gösterdi.
'Beştepe'ye bağlayacak'
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yerine “Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı” adının kullanılmasını önerdi. Adalet Bakanı Tunç’un “düşünce aşamasında” dediği öneriyi hukukçular, “savcılığı tek merkeze bağlama” girişimi olarak niteledi.
'Vekilliği düşürülmeli'
YRP’li Ali Yüksel’in kadın haklarına ilişkin sözleri tepki çekti. Hukukçular, “Meclis’te olması bile sorun” ifadesini kullandı.
Özgürlüğe darbe!
İktidarın “kısıtlamaları” seçim sonrası devam etti. Festivaller “gerekçesiz” iptal edildi. RTÜK, dijital platformlardaki bazı yapımları “kültürel değerlere aykırı” bulup ceza kesti. Uygulamalar, “Kültürel karşıdevrim” diye yorumlandı. Hukukçular, “Tek adam rejimi, baskı rejimidir” dedi.
'Talibanlaştıran anlayış'
Meclis’teki “gerici ittifak” kadınların haklarına göz dikti. AKP listelerinden TBMM’ye giren HÜDA PAR, Bakan Yusuf Tekin’in “kız okulları” açıklamasına destek verdi. Cumhur’un ortağı BBP lideri Mustafa Destici, “Kadın üniversiteleri, hastaneleri planlamalıyız” önerisini dile getirdi. Bu sözler tartışma yarattı. Eski savcı Bülent Yücetürk, “Ayrı okullar, ayrı hastaneler derken ayrım derinleşir. Bu, Türkiye’yi Talibanlaştıran anlayıştır” tepkisini gösterdi. Avukat Şenal Sarıhan, “Bir ideolojiyi dayatmak istiyorlar. Kadınların kazanımları geri alınmaya çalışılıyor. Buna karşı ses çıkarmalıyız” dedi.
Demokrasiyi tehdit etti
Oyları eriyen iktidar kutuplaştırıcı dile sarıldı. Sandık güvenliğini sağlamakla görevli polis ve jandarmanın bağlı olduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “14 Mayıs siyasi darbe girişimidir” dedi. Soylu’nun yurttaşın demokratik hakkı olan seçimi “darbe” olarak tanımlaması büyük tepki çekti. Hukukçu Turgut Kazan, “Bunu başkası dese tutuklanırdı” dedi. Hukukçu Bülent Yücetürk ise “AKP seçimin meşruiyetini ortadan kaldırmak için bahane uyduruyor” diye konuştu.
'AKP memuru gibi'
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, “Erdoğan ve AK Parti’nin 14 Mayıs seçimlerinden zaferle ayrılacağı gerçeğini değiştiremeyecekler” paylaşımı tepki çekti. Hukukçular, sorunun partili cumhurbaşkanına olanak tanıyan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili olduğuna işaret etti. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, “Parti devletinin ve otoriterliğin bir işareti” derken, hukukçu Bülent Yücetürk ise “Hakkında disiplin hükümlerinin uygulanması gerekir” diye konuştu.
Eski Cumhuriyet Savcısı Yücetürk
YSK, “diploma” ve “üçüncü dönem” tartışmalarının odağındaki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığını, hukukçuların tüm itirazlarına karşın oybirliğiyle kabul etti. Cumhuriyet’e konuşan Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, "YSK üyeleri görevlerini kötüye kullanmışlardır" dedi.
AYM'yi hedef almıştı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’nin Hazine yardımı hesabına bloke konulması kararını kaldıran ve kapatma davasında sözlü savunma tarihini 11 Nisan’a erteleyen Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) “Adı yüksek aidiyeti ve ahlakı düşük” sözleriyle eleştirdi, “Bütünüyle tasfiye edilmelidir” dedi. Hukukçular, Bahçeli’nin bu sözlerine tepki gösterdi.
Eski savcı tarikattaki istismarı değerlendirdi
Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, İsmailağa cemaatinde 6 yaşındaki çocuğa cinsel istismar davasında, şüpheliler hakkında tutuklama kararı verilmemesine ilişkin, “Bu karar, yargının çifte standardını gösteriyor. Sanıkların dışarıda olması halinde delillerin karatılma ihtimali var” dedi.
Altılı masadan anayasa çalışması
Hukukçu Bülent Yücetürk, “6’lı masanın ortaya koyduğu anayasa çalışması aslında bir rejim tercihini de ortaya koyacak” dedi. Yücetürk, “Seçimlerde vatandaş ya tek adam rejiminin devamına ya da demokratik hukuk devletine geçilmesine karar verecek” ifadelerini kullandı.
Eski savcı Cumhuriyet'e konuştu
Mersin’deki terör saldırısının ardından iktidarın CHP’yi terörle ilişkili göstermesiyle birlikte 7 Haziran-1 Kasım 2015 seçimleri arasındaki yaşananları yeniden gündeme getirdi. “Anlaşılıyor ki iktidar, önümüzdeki seçim gündemini terör ve beka üzerine kurmuş” diyen eski Cumhuriyet savcısı Bülent Yücetürk, seçim atmosferine terör tartışmasıyla girilmesinin Türkiye’yi tehlikeli bir sürece götüreceğini vurguladı.
Eski savcı Cumhuriyet'e konuştu
HKP'nin “Diploma nerede?”, CHP'nin “128 milyar dolar nerede?” ve Zafer Partisi'nin “Yerli ve milli Escobar” pankartı toplatıldı. Cumhuriyet'e konuşan eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, “Bu, seçim ortamında her türlü eleştirinin de baskılanması sonucunu getirecek” dedi.
Belediye meclis üyelerine gözaltı
Mersin’deki AKP’li Akdeniz Belediyesi'nde olağanüstü toplantı öncesi 5 HDP’li üye gözaltına alındı. Duruma tepki gösteren eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, “Türk yargı tarihinde Mersin’de yaşananlar bir ilk" dedi.