Bizi yenemezsiniz!
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Bizi yenemezsiniz!

26.01.2016 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Silivri’de -birçok şeyin yanında- en çok eksikliği hissedilen şeylerden biri de renk...
Burası renksizleştirilmiş bir alan...
Daha doğrusu sadece donuk renkler serbest:
Askerin hakisi, gardiyanın lacisi, çimentonun grisi...
İç duvarlar kirli sarı, demir kapılar kahverengi, yer karoları bej, mutfak tezgâhı metal...
Florasan ışığı, plastik masa-sandalye soluk beyaz...
Başka renk yok...
Deniz uzak, gök tutsak, toprak yasak...
Birine papatya çizip yollayacak olsan “sarı” bulamazsın; renkli kaleme izin yok. Kirli sarıyı posterle örtmek istesen, duvara poster asmak yasak...
Daha da ilginci, buradaki yaygın renkler de bize yasak:
Mesela haki kazak ya da lacivert mont içeri giremiyor; infaz görevlileri ile askerlerin arasına karışır kaçarız diye...
Renkler de bizimle birlikte tutsak halde...

***

Ama bir yerde insan yaşar da renk olmaz mı?
Haberi alan eş dost, sağ olsun, rengârenk zarflarda, kâğıtlarda mektuplar, bloknotlar yollamaya başladı.
Ailelerimiz, arkadaşlarımız camgöbeği, turuncu, fıstık yeşili kazaklar giydirdi.
Bir okurumuz çektiği doğa fotoğraflarını gönderdi; tezgâhın grisini çimenle, çiçekle, ağaçla donattık. Koğuşta pastoral bir tarz yarattık.
İçeri girer girmez, Silivri kadrosunun fikri çeşitliliğini ve muhtemel bir genişlemede kavuşacağı zenginliği düşünerek bir “Yeşil Silivri” dergisi çıkarmayı düşünmüştüm. Geçenlerde gelen bir avukat, “Öyle bir dergi çıkıyor zaten” dedi. Kapalı devreymiş, adına bayıldım:
“Deli Dalgalar”...
“Üstelik renkli” çıkıyormuş...
“Renkli mi? Nasıl olur? Renkli kalem yasak değil mi?”
Sorunca yaratıcı sırrı öğrendim:
Renkli gazeteleri buharlı cama yapıştırıp süzülen boyayı tıraş bı- çağıyla kazıyor ve kendi çizdikleri resimleri boyuyorlarmış.
Dâhice!
Hemen denedim tabii...
Renkli ekler hiç bu kadar işime yaramamış, “boyalı basın” tabiri hiç bu kadar yerine oturmamıştı.
Magazin eklerini dayadım cama...
“Sosyetenin ünlü gelini”nin paltosundan, papatya için sarı damıttım önce... İstanbul’un jet-setinden St. Moritz’de evlenecek veliahtın kırmızı ceketinden gül boyadım.
Kendimi zenginden alıp fakirhaneme taşıyan bir “renk Robin Hood”u gibi hissettim.
Yetmedi; meyvelere dadandım.
Portakal kabuğundan turuncu, turp kabuğundan bordo, elmadan yeşil tıraşladım, diş fırçasına batırdım.
Çizgili defteri merdiven gibi boyayıp bir “Haziran tırmanışı” resmi yaptım.
Renk yasağını böyle aştım.

***

Tek renge hapsetmeye çalışıyorlar bizi, toplumu, ülkeyi, dünyayı...
Tek şef konuşsun, herkes tek bir ağızdan onu övsün, tek bir itiraz olmasın istiyorlar...
Tekçiliğe kafa tutan her farklı renkten korkuyorlar.
Herkes “beyaz” gibi, renklerinden soyunsun, teslim bayrağıyla diz çöksün istiyorlar.
Kendi “haki-laci” egemenliklerinin bir gökkuşağınca silinmesinden korkuyorlar.
Fakat bilmiyorlar ki “bu millet isterse boyalarını meyveden, fırçalarını ibrişimden, isyanını hazirandan” yapar.
Bakmayın “tek” atmayı sevmemize, “tekçi”leri sevmeyiz.
Rengârenk, “rengâhenk” bir dünyaya inanmışız; kurşunun, duvarın, dumanın grisine mahkûm olmayız.
Akademisyenlerden gördünüz işte, 1000’imize ayar verseniz, 1000’imiz daha, “ben de varım” diye çıkar ortaya... Kapıya çizilen kırmızı çarpılara inat isyan bildirileri yazar.
Beyaz bayraklı heyetin içinde vurulan kameraman, kendi kanayışını, toprağının yarasını çekip dünyaya yayar.
Nereye gitseniz, kiminle konuşsanız size bizi sorar.
“Diktatör demek yasak” dersiniz, zulmünüze direnenler inadına adınızı “diktatör” koyar.
Sizi maaşlı polisiniz korur, bizim toplama kampının kapısında gönüllü yoldaşlarımız nöbet tutar.
Güçlüler her zaman haklı değildir; ama haklılar daima güçlüdür. En ağır bedeli de ödetseniz doğru bildiğimizi yazar, söyleriz.
Bizi yenemezsiniz.  

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016