Emanet mendil
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Emanet mendil

02.02.2016 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Silivri’de mutluluk, belli saatlerde kapınızı çalar:
“Görüşmecin var”
“Mektubun var”
“Kargon var”.
Görüş ve mektup dağıtım günleri sabittir. Ama kargonun ne gün verileceği belli olmaz. Bazen iki hafta dağıtılmadığı olur. Bunun nedenini sordum:
“Köpeğe bağlı da ondan” dediler.
Meğer cezaevine gelen kargoları koklayarak kontrol eden bir köpek varmış. Onun iş yoğunluğu nedeniyle bizim kargolar aksarmış.
Bunu öğrenince “vahim” diye mırıldandım:
“Kesin odur”.
Biliyorsunuz MİT TIR’larını durduran savcılar ve jandarmalardan sonra o operasyonda görev alıp “insani yardım malzemesi” filan değil düpedüz silah taşınıp taşınmadığını koklayarak kontrol eden köpek de görevden alınıp sürgüne yollanmıştı.
Adı: Vahim’di.
“Durumu da vahimdir kesin” diye düşünüyordum.
Kargo işini öğrenince Vahim’i Silivri’de kargo koklama memuriyetine sürmüş olabilecekleri geldi aklıma...
O da müebbetlikti muhtemelen...

Kargo açma töreni
Neyse...
Eğer kargonuz koku denetiminden geçmişse şöyle oluyor.
Kapınızın deliği açılıyor. Bir ağız, içeri bağırıyor:
“Can Dündar! Kargon var.”
Bu, “Noel Baba ziyaretine geldi” müjdesi gibi bir haber...

Koğuştan çıkıp, -her zamanki gibi- aranıyorsunuz; sonra iki görevli eşliğinde “kargo dağıtım masası”nın önüne götürülüyorsunuz. Burada 10 kadar infaz koruma memuru ve asker oluyor. Ve masanın üzerini doldurmuş hediye paketleri...
Bir düğünün takı törenini andırır şekilde, paketleriniz heyet huzurunda açılıyor.
Yılbaşında çam altında yığılı hediyeleri açma heyecanından farkı, size gelen hediyeleri başkalarının açması... Ve sizin bu heyecanı uzaktan, vekâleten izlemeniz.
Bir görevli paketin kargo numarasını, gönderenin adını, gönderme tarihini kaydedip imzanızı alıyor. Sonra başka bir görevli paketi açıyor.
Çoğunlukla kitap bunlar... Defter, kalem, bloknot, kazak, hırka, atkı, ve uçuk kaçık armağanlar çıktığı da oluyor.
Kâh imrenerek, kâh gülümseyerek izliyorsunuz bu töreni... Paketin üstündeki isimler bazen can dostlarınız oluyor, bazen hiç tanımadıklarınız. Bazen muzırlıklar çıkıyor paketten, bazen elzem malzemeler.

Yasaklı eldiven
Bu hediyeleri koltuğunuzun altına sıkıştırıp bir yılbaşı alışverişinden döner gibi koğuşunuza döndüğünüzü sanmayın.
Çoğuna idare el koyuyor.
Kitaplar, gözünüzün önünde silkelenip içinde gizli mesaj olup olmadığı kontrol ediliyor ve size sonradan teslim edilmek üzere “inceleme birimine gönderiliyor”.
Kantinde satılan türde eşyaların teslim alınması yasak; o yüzden kalem, defter türü malzemeler verilmiyor; bazen özel bloknotlara izin çıkıyor.
Kazak, hırka, gömlek vs.de sınırlı hakkınız var.
Üç kazak hakkınızın üzerine yenisi gelirse ancak birini iade etmek koşuluyla alabiliyorsunuz. Öyle içerde gardırop düzmek yok. Ama tabii zamanla depoda sizden bağımsız bir gardırop oluşuyor. Mesela şu an benim depoda 2 kazağım, 1 hırkam, 1 pijamam, 4 kalemim, 2 defterim, 6 diş macunum, 1 yara bandım, 1 sarı renkli 33’lük tespihim ve kitap aralarından çıkan kurutulmuş çiçeklerim var.
Dışardan nevresim takımı almak yasak... Çünkü uyuşturucuya batırıp yıkıyor, durulamadan kurutup içeri yolluyorlarmış. İçerde suda çözüp kafa bulanlar varmış. Ben kargocuların yalancısıyım.
En son bir çift kırmızı eldivenime el koydular.
Erdem’le kartopu oynarız” diye umutlanmıştım oysa...
“Niye vermiyorsunuz” diye sordum.
“İçine bir şeyler gizlenebiliyor”muş. “İhtiyaç varsa dilekçe yazacakmışız.” İdareye değil size yazıyorum işte; buradan çıkınca inadına her kış kırmızı eldiven giyeceğim; Silivri hatırası...

Paha biçilmez hediye
Gelelim en çok canımı yakana...
Geçen ay postadan mavi bir zarf çıktı; zarftan da beyaz bir kâğıt... Üzerinde 2 satır el yazısı:
“İçinizi ısıtması dileğiyle babamın çekmecesinden bir hatıra”.
İmza: Nükhet...
Fakat ne yazık ki zarf boştu.
Üstüne bantlanmış kâğıtta şöyle yazıyordu:
“Mektup zarfının içerisinden 1 (bir) adet ‘mendil’ çıkmıştır. Mendil, emanet eşya birimine teslim edilmiştir.”
Anladım tabii...
Bu, Abdi İpekçi’nin mendiliydi.
Kızı, sevgili Nükhet, muhtemelen Silivri’ye “Umut Nöbeti”ne geldiğinde içeri yollamıştı.
İnceleyen heyet, mendilde nasıl bir tehlike gördüyse, bu paha biçilmez hediyeyi alıkoymaya karar vermişti.
Hakikaten üzüldüm.

Emanetteki emanet
Dün 1 Şubat’tı..
Mesleğimizin efsane ismi Abdi İpekçi’nin katledilişinin yıldönümü...
Cumhuriyet’in Genel Yayın Müdürü, kendisinden genç yaşta öldürülen, Milliyet’in Genel Yayın Müdürü’nü bir hapishane hücresinde andı. Lanetli bayrağı böyle devraldı.
37 yıl sonra onun çekmecesinden çıkıp bana gelen hediye, “henüz çilen bitmedi” denmiş gibi, Silivri’nin emanet deposunda bir kutuya konuyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan, iflah olmaz bir paranoyanın, korkunun, nefretin elinde, benim gibi tutsak... “Emanet”im, emanette; bana yasak.
Silivri kapısındaki küçük nöbet çadırı, o nefretin kurbanı olmuş ustalarımızın yakınlarını ağırladı birer birer:
Nükhet İpekçi’yi...
Güldal Mumcu’yu...
Dolunay Kışlalı’yı...
Zeynep Altıok’u...
Ve biz, onlardan devraldığımız bayrağı, onlara yaraşır şekilde taşıyabilmenin gayreti içindeyiz.
İlkelerini zihnimizde, emanetlerini yüreğimizde taşıyoruz.  

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016