Gandhiji’nin yürüyüşü
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Gandhiji’nin yürüyüşü

16.06.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Adaletsizlik almış başını yürümüşse, insan onuru kaçınılmaz olarak tetiklenir. Tabiatı icabıdır. İnsanlar; vicdan, merhametin dibe vurduğu, zorbalık, baskı ve zulümün arşa çıktığı koşullara ancak bir süre tahammül sergiler. Ancak bir süre korkutulup susturulabilirler. Dünyada zulüm ile ancak bir süre abad olunabilir. Hep böyle olmuştur, hep de böyle olacaktır.

***

Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun hatalı bulduğum pek çok tasarrufunun ardından kendilerince ‘bıçağın kemiğe dayandığı’ tespitiyle başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’, kaçınılmaz olarak hepimizin aklına Hindistan’ın bağımsızlık lideri ve ‘kurucu babası’ Mohandas Karamchand Gandhi’yi getiriyor. Kılıçdaroğlu; bugüne dek -biraz tuhaf bir kıyaslasırf ‘yumuşak karakteri’ sebebiyetiyle benzetilegeldiği ‘Gandhi’ tipi bir irade ile başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nü tamamlarsa eğer, haktan, adaletten umudunu kesmiş milyonlar için umut olacağı aşikâr.
Bu vesileyle Sanskritçe ‘yüce ruhlu’, ‘saygıdeğer’ manasına gelen ‘Mahatma’ yahut ‘Bapu’ (baba) gibi isimlerle anılan Gandhiji’yi anımsamakta fayda var. Zira Gandhi, tarihe salt ‘yumuşak ve ağırbaşlılığıyla’ değil çok daha mühim sebeplerle mal olmuş bir kişilik. En başta hakikat ve adalet arayışı tükenmeyen bir direnişçi olarak.

***

1869’da Britanya sömürgesi olan Hindistan’da doğan Gandhiji’nin suikastla öldürüldüğü 1948’e uzanan yaşamöyküsünün tartışmalı pek çok detayı var elbette. Onun salt ‘pasifizm’le sembolleştirmesini ise öteden beri yadırgarım. Kaynağını Hinduizmin dini düşünce tarihinden alan hakikat arayışı (satya) ve pasif direnişi (ahimsa) içeren ahlak felsefesi, eylemci ruhunun özünü oluşturur. Ama şiddeti kategorik olarak reddetmez. Örneğin bir kişinin şiddete başvurmama konusunda kafi düzeyde aydınlanmamış ve iç disiplin içeren cesareti sergileyemeyecek olması halinde, şiddet kullanımını dışlamaz. Zayıflığı, en düşük insan kusuru görür. Birinci Dünya Savaşı sonrası 1920’deki makalesinde “Sadece korkaklıkla şiddet arasında bir tercih gerekiyorsa, şiddeti tavsiye ederim” demiştir. Misal Hinduların zayıflıklarından kurtulmak üzere Britanya saflarında savaşmasını desteklemiştir. Çıkış noktası bu deneyimin onlara ‘azim kazandıracağı’ olmuştur.

***

Ama daha mühimi var. Gandhi, Londra’daki hukuk eğitimi ve sonra Güney Afrika yıllarındaki sivil haklar mücadelesiyle, şahsen deneyimlediği ırk ayrımcılığı karşısında aktif ama şiddeti dışlayan direniş felsefesini, yani ‘satyagraha’yı geliştirmiştir. Bu aktif direnişi insan iradesine mal eder. Satyagraha aynı zamanda ‘hakikatte ısrarcılık’ manasına gelir. Sessiz güçtür, eylemsizlik değil ama kararlı pasif direniş ve işbirliğini reddetme yolunu önerir.
1940’larda toprak ağalarına karşı köylülerin haksız vergilere isyanını eşi görülmemiş bir sivil itaatsizlikle örgütleyip önemli tavizler kopartılmasını sağlamıştır. Mart 1930’da tuz vergisine karşı başlattığı ünlü ‘Tuz Yürüyüşü’ satyagraha’sıyla efsaneleşmiştir. Ahmedabad’dan Dandi’ye binlerce insan eşliğinde 12 Mart’tan 6 Nisan’a kadar 400 kilometre yürümüştür. Sömürgeci Britanya askerlerine aldırmayan silahsız cesur erkek ve kadınlar Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin her safhasına damgasını vurmuştur.

***

Gandhiji’nin, mütevazı hayatı, çıkrıkta dokunmuş dhotisiyle, ‘üzerinde güneşin batmadığı’ Britanya İmparatorluğu’nun diz çökmesinde payı büyüktür. Dini çoğulculukta ısrarı ve Hindularla Müslümanlar arasındaki çatışmaları dindirmek için yaptığı uzun açlık grevleri, tam istediği sonuçları vermemiş olsa bile... Felsefesini idrak edemeyenlerin katkılarıyla Britanya ülkesini ve insanlarını bölerek çekip gitmiş olsa bile...
Mirası dünyada kuşaklar boyu direnişleri etkiledi. Nuriye ve Semih de onun izinden gidenlerdendir. Ona göre kişinin en mühim savaşı kendi şeytanları, korku ve güvensizliklerine karşı verdiğiydi. “Bizi yok edecek şeyler: İlkesiz politikalar; bilinçsiz haz; çalışmaksızın servet; karaktersiz bilgi; ahlaksız iş yapmak; insanlıktan yoksun bilim ve fedakârlık içermeyen ibadettir” demiştir.
Gandhiji’nin yürüdüğü yollar hep aşındı. Nitekim yollar yürüyerek aşınır.  

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018