Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Leylâ Erbil’in Yol Güncesi...
“...galatapera’da da deniz kıyısıyla çevrili sur kalıntıları / kalıntıların altı / daha da altı / daha daha altı / uygarlığımızın saldırısına uğramış / geçmişin sonsuz alt katlarına doğru açılan / ölü kentlerin ruhları iç içe / hem yabancı hem bizim sayılan / hem bizim olan hem olmayan / hem yeraltı hem yerüstünün ruhunu taşıyan / bu merhametsiz kentin insanlarıyız ve yakında çok yakında zalim zamanın bir hiçi kadar yakında biz de aşağıya gideceğimizi bilerek şimdilik dolanıp durmaktayız toprağın üzerinde / iö 194’lerde septimius severus’un – esmer, upuzun boylu kıvırcık kara saçlı – yıktığı kent surlarını, büyük constantinus’un 326’larda yeni surlarla çevirip sınırlarını genişleterek / taş sütunları hipodromda spina üzerine dizdiği / hamamlar, heykeller, burmalı sütun ve bir limanla süslediği ve bir kitaplık kurduğu kentin bugüne kalmış yıkık dökük topraklarından avuçiçi kadarının kaderinde de bizim ev, ön ve arka bahçe olmak varmış. / sınırlıdır bahçe...” (Leylâ Erbil, “Kalan”)
Evet, bütünüyle bir Yol Güncesi’dir Leylâ Erbil edebiyatı.
Böyle yazar Leylâ Erbil.
Kimi zaman bugünün şurasında.
Kimi zaman ise Bizans’ın kim bilir neredesinde.
Keskindir viraj alışları.
Molaları, tarihin yurtsamalarıdır. Ve Leylâ Erbil’de yollar, hiç bitmez. Zamanın geleneksel bölümlenişlerine ise hemen hiç rastlanmaz. Ne bugüne saplanıp kalır ne de yarın düşlerine kapılır. Hele dünsüz, dünlersiz, geçmişinden gövertilmemiş şimdiki zamanlar, neredeyse ilenç kaynağıdır bu yazarın sözcük dağarcığında.
Ve ona göre zamanın geçmişe uzanışı, hiç sınır tanımaz.
Kendi çok çok öznel zamanlarının ve o zamanların kuytuluklarında gizli hakikatin peşine düştüğünde bile: “sözcüklerden örülü bir metin / hakikatine olabilir bu metnin / metnin içeriği / metnin içeriği / metnin içeriği / yazarın yakıştırmasıyla / hakikati ele geçirme çabasından başka / ne olabilir / ele geçirilemez olduğunun bilinci / yazarın hakikati / yazdığı metin mi / metnin hakikati / yazarın özü mü / tözü mü / hakikatin metni / yazarınki mi / ne olursa olsun / bu şimdiden / tıka basa şüpheyle doldurulmuş kuyudan çıkmak için / çocukluğa / daha da dibe/ toprağın altına inip binip göreceğim.” (“Kalan”).
Leylâ Erbil’in ülkesinin edebiyatında “Kalan” kadar daha ilk sözcüğünden başlayarak felsefenin sorgulamalarıyla gerdeğe girmiş bir metin daha yoktur. “Kalan” yayımlandıktan bir süre sonra, roman üzerine yine bu sütunlarda bir şeyler çiziktirmiştim. Ve yazı çıktığı gün, Leylâ Erbil’den bir telefon geldi. Sözcükleri hâlâ ve aynı sözdizimi ile belleğimde: “Bugüne kadar epey yazıldı bu roman üzerine ...Ama yazılanların hiçbiri metnin felsefeye ne kadar yaslanmış olduğunu sizin kadar yakalayamadı...”
Belki de ötekiler, bu yazarı kafalarında hep masasının başında kalem kullanan biri diye canlandırmaktan, onun sözcüklerin denizindeki Evliya Çelebi tavrını yakalayamadıkları içindir!
Ve şimdi, Leylâ Erbil’in birinci ölüm yıldönümünde, yazarları ve şairleri hep çıktıkları yolculuklarda yakalamanın ustası olan editörü ve dostu Rûken Kızıler’den koca bir müjde: “Ondan geriye yazı adına kalan ne varsa hepsini basıma hazırlıyoruz...”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza