Kutluyorum seni Harun Erdenay kardeşim. Dakika bir, gol bir! Basketbol Federasyonu Başkanlığı mührünü eline aldığın gün, TÜBAT (Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği) ile iletişime geçmişsin. Sorunlarını dinlemiş, çözüm için adımını atmışsın... Oh be! Anlı şanlı basketbol antrenörlerimizi, Abdi İpekçi’deki tuvalet kenarından kurtaracaksınız demektir bu. Gerisi kolay!
Şimdi sıra buza yatırılmış olan Basketbolcular Derneği’ni canlandırmaya geldi. Bildiğim kadarıyla sen o derneğin kurucuları arasındasın. Ve hatta.. Onursal Başkanı’sın... Şöyle bir şey yaparsan çok şık olur sevgili dostum: Onursal Başkanlığı’nı askıya al. Tüm basketbolcular, başkanlığa saygın, tarafsız, antrenörlük, yöneticilik, yazarlık, çizerlik filan yapmamış eski bir basketbolcuyu ‘Onursal Başkan’ olarak seçsinler. Sonra... Şu anda aktif olanların arasından ünlü birini başkan yapıp federasyonla iletişime geçsinler. Sen de onlara TÜBAT’a gösterdiğin saygı ve sevgiyle yanaşırsan, kazanan hem sen hem de Türk basketbolu olacaktır...
Seçim gününe kadar yapabileceğin en önemli işlerden biri de dağılmış, dağıtılmış; “Bizden-onlardan” olarak bölünmüş, bölüştürülmüş basketbol ailesini yeniden bir araya getirmektir. Kimse senden Turgay’ın ilk yıllarında yaptığı gibi lüks otellerde büyük davetler vermeni beklemiyor dostum. Önemli bir maçın öncesinde Abdi İpekçi’de herkesi (özellikle de Turgay tarafından aforoz edilmişleri de) bir araya getirsen yeter. Simit ve çayla idare ederiz biz...

Bekleyip göreceğiz
‘Birlik’ iyi günde çok önemli olmayabilir ama kötü günlerde (örneğin Trabzon’da F.Bahçe futbol takımına yapılan silahlı saldırıda) herkese gerekebilir... Ah! ‘Trabzon’ dedik; ‘silahlı saldırı’ dedik. Bir de ‘yuh’ diyelim bari. Yahu beyler! Silahlı saldırının iki zanlısı adli kontrol kaydıyla salıverilmiş, sizler adliyenin önünde “Trabzon sizinle gurur duyuyor” diye slogan atıyorsunuz. Olacak şey mi bu? Sevincinizi başka şekilde gösteremez miydiniz? Bu çocuklar henüz aklanmış değiller (dilerim aklanırlar), delil yetersizliğinden serbest kalmışlar. Trabzon neden onlarla gurur duysun? Ne demek istiyorsunuz siz? “Helal olsun size çocuklar, vurdunuz F.Bahçe’yi ve yırttınız cezadan” anlamında gurur duyuyorsanız onlarla, bilin ki eğer yarın bir gün bu çocuklar suçlu bulunurlarsa sizler de ‘suçu ve suçluyu övmek’ten yargılanırsınız hep birlikte. Bakın, anneleri ne dedi başkanınıza: “İn arabadan ve al bu çocukları oradan. Senin yüzünden hapis yatıyor evlatlarımız.” Ne demektir biliyor musunuz bu sözler? ‘Eğer bu çocuklar suçluysa sen de onları azmettirensin’ demektir. Bu çok açık!
Bekleyip göreceğiz. Bütün kalbimle bu çocukların aklanmalarını ve bunun gibi birileri tarafından bu suçun işlenmemiş olmasını diliyorum. Bu kadar bölünmüşlük yeter!