Kabul et Harun Erdenay kardeşim: Kötü yönettin sen bu krizi! Bir Federasyon Başkanı gibi değil, bizim bildiğimiz basketbolcu Harun gibi konuştun bu olayla ilgili. Ne demek yahu “Bizim çocuk bir hata yapmış”? Ya da.. Bir Galatasaray yöneticisine nasıl söylersin “Bu oyuncudan bir maddi zararınız varsa mahsuplaşırız...” filan gibi şeyleri? Can Topsakal dostun olabilir ama o bu işin tam karşı tarafındaki adamdı. O, Galatasaray’ın hükmen yenilgisinde birinci derecede sorumlu olan kişiydi. Ona söylediklerin basına yansıyınca haklı davanda haksız duruma düştün. Oysa, biz hepimiz biliyoruz ki, o lisans nasıl verilmiş olursa olsun, hiçbir yönetici, uyarıldığı halde o lisansı ibraz edip oyuncusunu sahaya sürmezdi. Keşke bu konu bir gün önce Federasyonda kimin önüne geldiyse, o kişi Galatasaray’a bu durumu yazı ile bildirseydi. Bugün baktığınız sicil lisans bilgisayarlarına maçtan önce bakmış olup Galatasaray’ın “masa altı” oyununa “dur” deseydiniz. İşte o zaman, altını oymaya çalışanların hepsine birden ve bunlardan yararlanmaya çalışan herkese aynı anda Federasyon Başkanı’nın kim olduğunu gösterirdin...
Bak gördün mü Harun Erdenay kardeşim? Dursun bilmiyormuş senin kim olduğunu. Ne? Hı! Dursun kim mi? Yahu şu sana “Harun” diye hitap edip “Kimsin sen?” diye soran Galatasaray Başkanı Dursun var ya, işte ondan söz ediyorum. Sen kibar olup ona “Sayın Başkan” diyebilirsin ama o, basın toplantısındaki tavırları ve sana “Harun” deyişiyle basketbol dünyası için artık Dursun’dur. Yalnızca Dursun!
Konunun yasal yönünü ve tüm detaylarını hem bugünkü hem de dünkü Arif Kızılyalın imzalı yazılarda görebilirsiniz. Harun Erdenay’ın Dursun’a verdiği şahane yanıtı da tbf.org.tr sitesinde veya basketdergisi.com’da bulabilirsiniz. Okuyun eğleneceksiniz...
Komplo teorileri!
Şimdi gelelim komplo teorilerine. Bu sezon sicil lisanstaki “o çocuk” peşpeşe benzer hatalara imza atar. Neden? Çok deneyimli ve bilgili olan “o çocuğun” böyle bir çifte lisans olayını gözden kaçırması olanaksızdır. “Galatasaray’ın Bosna lisansı için başvurusu yoktu” diye kendini savunmuş ama bilgisayarında bu yazışma da ortaya çıkmıştır. Şimdi soruyorum: Kasıt olabilir mi? O çocuk kiminle işbirliği içinde ve hangi çıkar için vermiştir bu lisansı? Amacı nedir?
Harun Erdenay şu anda Turgay Demirel’in ekibiyle kuşatılmış olarak çalışmaktadır. Eli kolu bağlıdır. Hataya itilmektedir. Neden?
Fenerbahçe bir gün önce ele geçirdiği ikinci lisans bilgisini neden pusuya yatarak kullanmak yerine, Galatasaray’ı uyarma yolunu seçmiştir? Buna Fenerbahçe’de Aziz Yıldırım’dan başka kimsenin karar veremeyeceğini bildiğimizden soruyoruz: Ne oldu da birileri ikaz etti Galatasaray’ı? Ve.. Galatasaray neden ciddiye almadı bu uyarıyı?
Dursun’un haberi var mıydı bu durumdan yoksa aşağılarda bir yerlerde bu ciddi konu görüşülüp karara bağlanmış olabilir mi? Eğer öyleyse, Galatasaray Başkanı’na üç zarf hazırlamasını öneriyorum. Hikâyeyi bilirsiniz: Bir yönetici görevi teslim ettiği yöneticiye üç zarf uzatır ve der ki “İşler kötü gidiyorsa bu zarfları sırayla aç ve önerileri uygula.” İlk iki zarftaki öneriler işe yaramayınca yönetici üçüncü zarfı açar. İçinde “Üç zarf hazırla!” yazıyordur...
Demem o ki: Harun arkasını kollayıp dursun, Dursun üç zarf hazırlayıp gitsin!
