Ahmet Kurt
Ahmet Kurt ahmetkurt@turkbasket.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sarıca’nın Sakalı!

10 Ekim 2014 Cuma

Ufuk Sarıca kardeşim! Karşıyaka ile kazandığın Cumhurbaşkanlığı kupası finalindeki performansın ve gösterdiğin sürekli gelişim için kutluyorum seni. İyi oyuncuydun; şimdi de iyi bir teknik adam oldun. Hak ediyorsun övgüyü…
Oyuncuyken düzgün fiziğinle gençlerin idolüydün. Şimdi de iyisin de... Ne o sakal be kardeşim? Sen de mi katıldın futbolcu Olcan’ların, basketbolcu Oğuz’ların takımına? Tamam! Kirli sakal sana da, birçok sporcuya da çok yakışıyor, ama senin tıraş günün biraz geçmiş galiba sevgili dostum. Tam ‘kıl torbası’ olmamışsın, ama o insanlara rahatsızlık veren sakallı sporcular kervanına katılmana da az kalmış. Yakışmamış sana…
Darılma bana Ufuk! Bilirsin severim seni. Şu sakal konusuna senin üzerinden girmek istedim. Hepsi bu… Ortalık sakallı sporcularla dolu olunca insan ister istemez tepki gösteriyor. Bir takımda bir tane, iki tane olsa iyi ama bir bakıyorsun sahadaki sporcuların yarıdan fazlası sakallı. Üstelik de bayağı bol sakallı… ‘Ne bu yahu’ diyorsun kendi kendine. Yalnız Türkiye’de olsa ‘dini simge’ diyeceksin, ama yok; dünya şampiyonasındaki sporcuların çoğu da sakallı. Eh! Moda böyle herhalde…
‘Belki de ben demodeyim’ diye düşünürken bir de bakıyorum maçları birlikte izlediğim gençlerin de tepkisi benimle aynı. ‘Ne bu yahu’ diyor birçoğu. Beğenmiyorlar… Futbolcu Olcan gol atıyor. Sevinirken sakallarına tükürük bulaşıyor. Öğğ! Yakın çekimde iğrenç gözüküyor… Basketbolcu Oğuz’un kafası zaten büyük, bir de aşağı doğru kızıl sakallarını salıverince kafa oluyor iki misli. Kim onlara ‘yakıştı’ diyorsa yalan söylüyordur.
Neyse! Bana ne? Cumhurbaşkanı’nın sporcunun dövmesine karışınca kızıyorsan, sakalın kendisine yakıştığını (veya kafa yapısına uyduğunu) düşünen sporcu veya teknik adamın saçına başına karışmayacaksın. Dileyen dilediğini yapsın. Ve... Sen de dilediğin gibi çık sahaya sevgili dostum Ufuk. Performansın böyle sürdükçe kimse saçına başına karışmaz senin. Bizimkisi ‘kızım sana söylüyorum gelinim sen anla’ hikâyesiydi yalnızca…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dik duruş! 21 Eylül 2024
Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020

Günün Köşe Yazıları