Satır Arasında Kalanlar

02 Nisan 2013 Salı

* Akil Liste\t\t
Patrikhane’nin avukatı Kezban Hatemi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun aslında kapalı olmadığını, Türk müdürün 30 yıldan beri maaş aldığını açıkladı. Bizce bu müdür, mutlaka akil adamlar listesine eklenmelidir.
* 5 Vakit Mesai

\n

“Ayasofya ibadete açılsın” diyenler boş bir çaba içindedirler. Ayasofya Camii’nin de kadrolu imamı vardır. Ve 5 vakit görevine devam etmektedir.

\n

* Küçük Tayyip

\n

“Hedef 2023”ün, Erdoğan başkan olursa eyalet sistemine geçiş tarihi olduğu belli oldu. “Hedef 2071”in ise ne olduğu ise hâlâ sır. Bu sırrı da Başbakan’ın Bilal Erdoğan’dan olan torunu küçük Tayyip reşit olduğunda ondan öğreneceğiz.

\n

* Mevhum Muhalif

\n

Sağlığına kavuşmasını dilediğimiz Demirel’e, başbakanlığı döneminde bir dış gezide yabancı gazeteciler sormuşlar:
“- Ülkenizde Kürtlere iyi davranılmadığı belirtiliyor. Ne dersiniz?”
Demirel yanıtlamış:
“- Yani Türklere iyi mi davranıyormuşuz?”

\n

* Akil mi Sakil mi?

\n

Müstakbel Akil Adamlar (Kadınlar?) Türk lokumu, Türk kahvesi, Türk bayrağını tartışmaya başladılar bile...
“Türkiye Bayrağı dersek daha sarmalayıcı olur” diyen de çıktı.
Sıra,
Mozart’ın ünlü Türk Marşı üzerinden, “Türkü”lere bile gelecek.
Ama bu arada
Atatürk unutuldu:
“Akil ama, sakil” bir öneri dense de..
Zamanında
Ahmet Altan’ın Hürriyet’te başını yiyen önerisi de artık makul olabilir:
“Atakürt!”
Maksat süreç sürsün!

\n

* Makam Farkı

Zabıt kâtibi olmak bir milletvekilinin bakan olmasından daha zor bir olasılık. 2 bin 863 kişi alınacak sınava 250 binin üzerinde aday girdi. Yani yüzde 1’lik bir olasılıkla zabıt kâtibi olunuyor.

\n

Oysa bakan olma şansı çok daha yüksek. 550 milletvekili var. Bakan sayısı ise 25. Yani yüzde 5’e yakın bir şans demek. Hele bir de başkanlık ve referandum konjonktüründe bir hamle yaparsanız bakanlık yüzde 100 garanti.

\n

* Dövmelik Öneri

\n

Futbolcu ve artistlerin dövme görüntüleri de sigara gibi karartılsın (mozaiklensin) önerisi gündemde.
Gerekçe ise malum:
- Ahlakı korumak.
Merhum
Nurullah Ataç’ı bir kez daha anmak gerekiyor:
Bu kafadaki birisine Ataç şöyle demiş:
“Bence sen, hiç sokağa da çıkma. Seni görenler annenle babanın müstehcen bir iş yaptığını mutlaka düşünecektir!”

\n

* Türkürtürkürt

\n

İktidar yanlısı Sabah bile “Kürtçe mektubu Kürt ajansları bile anlamadı!” diye manşet atmış. Süreç hangi dilde sürecek. Apo, Kürtçe okuyup yazamadığına ve Tayyip Bey de (çok şükür) Türkçeden başka dil bilmediğine göre Türkçe sürecek. Ama ne yazık ki “Türk’çe” de sorunlu bir sözcük. En iyisi “Türkiyece” demek. Türkiye bayrağına da Türkiye halklarına da bu yakışır!

\n

* Özde Kurtulmuş

\n

Numan Kurtulmuş kendisi gibi süreci de kurtarmaya kararlı:
“Sözde değil özde vatandaş!” demiş ve eklemiş:
“Sözde” vatandaşlar “parya” yani Kürtler...
“Özde” (ve gözdeler) ise “devletin asıl sahipleri”, yani Türklerdir!
“Adedi” bizzat Başbakan tarafından açıklanan AKP’deki “75 tane” Kürt milletvekili ve bakanlar sözde mi Kürt, özde mi?
Ve Silivri’deki Türkler hangi kategoriye giriyor?..

\n

* Öteki Üyelere Sıra Ne Zaman...

\n

Emekli Tuğgeneral Cihangir Dumanlı soruyor:
“- 30 yıldır en az 30 bin kişinin ölümünden sorumlu PKK terör örgütü üyelerine ‘Silahları bırakın, ülkeyi terk edin!’ kararı çıktı.
Ergenekon terör örgütü üyelerine benzer bir çağrı yok. Acaba neden?
- Bir tek kişinin bile ölümünden sorumlu olmadıkları için mi?
- Yoksa ülkeyi terk etmeyecekleri bilindiği için mi?”

\n

‘Apo’ Tescil Edildi

\n

“Sürece katkı yapmak” artık bir sevinç kaynağıdır.

\n

Ama asıl kaynak..
PKK lideri ile....
Kandil Komutanı
Murat Karayılan’dır!
Bir de Avrupa Baş Sorumlusu
Zübeyir Aydar.
Sürecin en başında, Başbakan ve PKK/BDP çağrı yapmıştı:
“- Duyarlı olalım... Barış dili kullanalım!”
Biz de bu köşede
“Öc-alan” adı barışın diline biraz ters...
“Apo’ya Apo denilmeli!”yi önerdik.
Zira bu muhteremin
“icra-i faaliyet” dönemindeki adı ile anılması..
Taşları yerine koymanın gereğidir.
Ama bu çağrıya ne Başbakan kulak astı..
Ne de Cumhuriyet Halk Partililer...
BDP’liler ise
“Sayın Öcalan”da ısrarlı...
Geleceğin Meclis’i için ağız alışkanlığı gerek!
Ama kurbağaların ürkme olasılığı da yüksek.
Acele işe şeytanın karışacağını da hesaba katmalı.
Derken..
“Apo diyelim!” önerisine destek bizzat Apo’dan geldi.
Basına sızan tutanaklarda, Apo’nun da kendisine
“Apo” denilmesini tercih ettiği belgelendi..
Ardından
Hasan Cemal imdada yetişti:
Kandil’de konuşturduğu
Murat Karayılan’ın da Öcalan yerine “Apo”yu benimsediği ortaya çıktı.
Çok geçmeden bir başka güçlü destek de Avrupa’dan..
Murat Yetkin’e konuşan Zübeyir Aydar da “Apo” diyordu.
Üstelik Aydar, 19. dönemde Siirt milletvekilliği de yapmıştı.
Ama
“Sayın” demiyordu.
Hadi BDP’liler neyse de..
AKP, hele CHP ve MHP
“Öcalan”da niye ısrarlı?..
“Gülün adı değişmekle kokusu değişmez!” diyen atasözüne hürmettense mesele yok.
Ama Apo bile kendisine Apo diyorsa, bundaki hikmete de bakmak gerek.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları