Fenerbahçe yaralarını sarmaya çalışıyor. Polemikler bir taraftan, Devler Ligi’nden kopmanın üzüntüsü diğer taraftan bir çıkış arayışı, yine yeniden başlama çabası içindeler. Öyle ki geçen sezon dahil ben Fenerbahçe’nin bu kadar çok duran top kullandığı maç hatırlamıyorum. Alex bir sağa bir sola bu topları kullanmak için giderken yoruldu zaten. Özellikle ilkyarıda o kadar baskılı oynadılar ki Mersinli oyuncular sıkıştıkça taca veya kornere attılar topu. Volkan barajdan seken gol dışında heralde sakatlığı sonrası çok rahat bir maç çıkardı. Meireles takıma ve futbol mantığımıza alışmaya çalışıyor. Sakin, soğukkanlı, arkadaşlarının ne yapmaya çalıştığını, rakibin oyun kalitesini anlamaya gayret etti. Chelsea ve Portekiz Ulusal Takımı’ndaki saldırgan, şut atan oyunu ile alakasız bir gece geçirdi. Bir ara ilkyarıda Alex-Kuyt paslaşmasına o da katılıp Alex’e asisti, ısınma turlarından kısa andı. Mehmet Topuz müthiş bir yükseliş içinde. O kadar çok çalıştı, o kadar çok istedi ki dün gece sadece golü eksikti. Gökhan Gönül takımının yediği golün hazırlayıcısı oldu ama sonra yoğun çabasının karşılığını Mehmet Topal’a asist yaparak aldı. Gecenin zayıf halkası yine Stoch oldu. Ne yaptığı belli olmayan, üretmekten uzak, sanki her şey atacağı bir şutmuş gibi aldığı her topta çizgiden çapraza 18 önüne inecek. Yok öyle üç köfte 25.

Direkler, Sehic’in başarılı gecesi F.Bahçe’yi çok sıkıntıya soksa da Baroni ile kazanmayı bildiler sonuçta. Sakat oyuncular da gelince daha etkili olacaklarının sinyallerini verdiler dün gece.