İsterseniz, “F.Bahçe’ye gündüz maçları yaramıyor” deyin. İsterseniz “Kötü saha zemini F.Bahçe’yi bozdu” deyin. Hadi kılıf olsun “Kardeşim takımın üzerinde stres vardı kaybetmeleri iyi oldu” deyin. Ben bu maça sadece “akıl tutulması” derim. Ersun Hoca’nın her maça oyun politikasında hiç değişiklik yapmadan başlaması, ikinci yarılarda hep Webo’yu da alarak 4-2-4 gibi oynamak istemesi dün çöktü. Yani rutine bağlayan F.Bahçe bu kez yapamadı. Tartışılır tarafı yok bunun. Volkan sahanın yıldızı oluyorsa durumu anlamak zor olmasa gerek.
Alper ve Cristian orta sahayı adeta rakibe teslim etti. Ersun Hoca’nın istatistik ekibi baksın önceki maçlara, dün ilk yarının topla en az buluşan adamı Alper olmuştur. Hem kaçak oynadı hem mesafe kaydetmek yerine orta saha civarı 3 metre sağa 5 metre sola yalan yaptı. Webo girdi, sistem değişti, Karabük orta sahayı daha da ele geçirdi. Cristian sorumluluk almaktan kaçınmadı ancak Karabük’ün ilk golü onun hatası ile geldi. Yine de oyundan uzak kalmayan aynı Cristian F.Bahçe golünü de attıran isim oldu. Fenerbahçe’nin 25 pas ile attığı bu gol 90 dakika içinde tek olumlu işti. ‘Juju’ Gökhan Gönül’ü yerin dibine, pardon kömürlüğe soktu adeta. Her pozisyonda geçti onu. Karabük ataklarının yüzde 90’ı Gökhan madenini kullanarak geldi. Caner ‘sinir küpü’ moduna geri döndü. Maç boyunca hakem ile tartışmaktan bırakın oyuna katkıyı, mental kaybı penaltı yaptırmasına neden oldu. Alves ve Egemen de kanatlarına uyunca F.Bahçe bu sezonun en kötü savunmasını yapmış oldu. Akpala ikisini de dağıttı adeta.
Böyle sahada top kayıpları, pas hataları, dönen topların iyi kullanımı, karambol pozisyonlar ve fizik kondisyon ön plana çıkar. Daha az pas hatası ve top kaybı yapan Karabük. Dönen topları daha iyi değerlendiren Karabük. Karambolleri daha çok yaratan Karabük. Fenerbahçe’nin en önemli silahı fizik gücün ve kondisyonun daha fazlasını gösteren Karabük. O zaman maçı hakeden de Karabük.
Sonuçta, daha önceki haftalar deplasmanda kazanılan son dakika maçları için “Bunlar ilerde F.Bahçe’nin yol su elektrik faturaları olacaktır” demiştim. Alın işte ilk fatura geldi. Ama buna ‘yakıt faturası’ demek daha doğru olur sanırım.