Aldatılmış ve terk edilmiş

Aldatılmış ve terk edilmiş

25.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sokaktaki adama sorsanız “Ukrayna’da ne oluyor?” diye, ne yanıt vereceğini bilemez. Sokaktaki adam bir yana, olaylarla ilgilenenlerin bile ne olup bittiğini tam olarak kavradıklarını söylemek güç. Putin’in Rus askerlerini Ukrayna’ya gönderdiğini; ABD, NATO ve Batı’nın (bu arada Türkiye’nin de) buna karşı çıktığını; işin Ukrayna’nın, Rusya tarafından tümüyle işgaline kadar varmayacağının umulduğunu; böyle bir olasılığın gerçekleşmesinin, ABD ve Batı’nın, Rusya’ya karşı uygulayacaklarını açıkladıkları ekonomik önlemlerle de sınırlı kalmayarak 3. dünya savaşının fitilini ateşleyeceğini söylüyorlar genellikle. Aslında, ortada Moskova’nın askeri işgali söz konusu değil; sadece Putin Rusya’nın manevralarıyla, etnik kimlik politikası sonunda bağımsızlıklarını ilan eden Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerini tanıdığını ilan etti.

Eğer Rusya tarafından tanınan bu iki devletçik Moskova’dan yardım isterlerse Kremlin orada işgalci olarak değil, çağrıldığı için bulunuyor olacak.

Bu durumda dahi Rusya’nın Ukrayna’nın tamamını işgal etmesi beklenmiyor.

***

Ukrayna’nın devlet olarak varlığı ve krizin gerçek nedenlerini irdelemek ise sütunun boyunu aşar.

Özetlemek gerekirse olay, Rusyayı NATO ile kıstırmak isteyen ABD ile Rusya arasında yeni dünya oluşumundaki çekişme.

Aslında kavga, Rusya - NATO kavgası. Ama her ne kadar Türkiye bir NATO ülkesi olsa da Türkiye’nin kavgası değil.

Kavga Türkiye’nin kavgası değil ama ABD ve NATO’nun baskısıyla Ankara bu çatışmanın bir parçası haline getirilmek isteniyor.

İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde Türkiye’nin haklarının tapusu olan 1936 Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin lehine düzenlemeleri başlangıçtan beri, her yerde, kısıtlamasız tam seyrüsefer serbestliği dış politikasının temel taşı olan ABD’yi rahatsız etmekteydi. Son dönemlerde, Rusya’yı Karadeniz’den de ablukaya almayı kuran ABD, 1936 Antlaşması’nın koşullarının esnetilmesi ve kıyıdaş ülkelerin avantajlı konumlarının değiştirilmesi için, her vesileyle baskı yapmaktaydı.

Ukrayna’daki gelişmelerin yol açtığı durum, ABD’nin bu yöndeki girişimlerine elverişli bir ortam yaratmaktadır.

Türkiye’deki iktidarın bu ciddi tehlike karşısında, uyanık olması ve ABD’nin çökmekte olan hegemonyasını elden geldiğince yaşatmak için yapılan baskılara direnebileceğini düşünmek iyimserlikten de öte bir saflık olur. Montreux’nün öneminin altını çizen bir metne imza attığı için hapse düşen emekli amiraller, iktidarın Boğazlar Sözleşmesi konusunda ne düşündüğünü de açıkça ortaya seriyor.

Kaldı ki Montreux konusundaki görüşü ne olursa olsun muhtacı himmet, dizginleri tamamen elden kaçırmış AKP iktidarının dış mihraklara karşı direnme gücü yoktur.

Ayrıca dünyada olup biteni İhvan gözlüğüyle izlediği için neyi ne ölçüde ve nasıl algıladığı son derecede kuşku götüren AKP’nin 20 yılda Türkiye’yi tarihinin en muhtaç, en yoksul, en kokuşmuş, en yolsuz, en şaşkın, en yalnız dönemine götüren politikasıyla yapacağı değerlendirmeler ve vereceği kararların sağlıklılığına güven duymak da son derecede güçtür.

Dünya sürekli bir dönüşüm halinde; eskiden konjonktür, sadık bekçi politikasının bir süre ve bir ölçüye kadar sürdürebilmesini mümkün kılıyordu. Şimdi, acımasız dünya politika arenasının oyun kurucularının kullandıktan sonra buruşturup attıklarının sahnede kalma süreleri daha kısa olmaya başladı. Bunun en güzel örneği de Rusya’yı kuşatma politikaları için Ukrayna’yı kullanıp sonra da bir yana atan, Ukrayna için savaşamayacaklarını, riske giremeyeceklerini açıklayan ABD ve AB’nin tutumlarıdır.

Ukrayna olaylarında, bir zamanlar NATO ve AB ile entegre olacaklarını sanarak maceraya dalan, sonra da buruşturulup bir kenara atılanlar, en çarpıcı “aldatılmış ve terk edilmiş” örnekleridir.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023