‘Mr. Trump goes to Washington’

‘Mr. Trump goes to Washington’

22.01.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cuma akşamı, televizyon kanallarından ABD’nin 45. başkanı Donald Trump’ın yemin törenini izliyordum.
Muhteşem bir ritüel. Bu ritüeller, ulusların demokratik yaşamlarının ayrılmaz bir parçası. Cuma günkü görkemli tören, bir Hollywood masalı ustalığıyla bütün dünyaya yansıtılıyor.
Tam bir Amerikan rüyası filmi.
Filmin baş kahramanı Donald Trump, yeniden büyük ve güçlü Amerika’nın mutlu günlerini muştuluyor. Aynı zamanda yerleşik düzenin (establishement) simgesi Washington’a karşı Amerikan vatandaşını, koruyup kollayacağını ilan ediyor.
Törenlerin, söylevlerin, görüntülerin, söylemlerin ardında, Washington semalarında Frank Capra’nın ruhu süzülüyor adeta.
ABD’nin gelmiş geçmiş en sevilen sinemacılarından biri, belki de birincisi olan Frank Capra’yı (1897-1991) yine Amerikan sinemasının efsanelerinden John Ford şöyle tanımlıyor:
-Amerikan rüyasına inananların, ilham kaynağı, büyük adam, büyük Amerikalı.
Gerçekten de “Amerikan rüyası” dendiğinde, ilk akla gelen isim Frank Capra’dır.

***

Küçük adamların oluşturduğu büyük Amerikan rüyasının anlatıcısı olan Capra bütün yapıtlarında, toplumdaki aksaklıkları gözler önüne sererek başlayınca öyküsüne, yalın gerçekçi, kara bir yapıt ile karşı karşıya olduğunuzu sanırsınız. Ne var ki, her öykünün sonunda, çalışkan, dürüst, sevecen, küçük adamların oluşturduğu Amerikan rüyası galip gelir, iyiler üstün çıkar, ışıklar yanarken, seyircinin göz pınarlarından iki damla yaş süzülür.
Cuma günü töreni izlerken, zihnimdeki paralel ekrana da Frank Capra yapıtı “Mr. Smith Washington’a gidiyor”un görüntüleri yansıyordu.
Frank Capra’nın 1939 yapımı “Mr. Smith goes to Washington” adlı, birçok ödül kazanmış filminin, James Stewart’ın canlandırdığı kahramanı Amerikan rüyasının değerlerine olan inancı dolayısıyla Washington’a Kongre üyesi olarak gitmektedir. Orada, yolsuzluk, kokuşmuşlukla karşılaşacak, çıkar çevrelerinin oyunları karşısında başta çaresiz kalacak, ama sonra, her zaman olduğu gibi, küçük adamların erdemli gücü kazanacaktır.
Mr. Trump’ın da Washington’a gitmesine yol açan yine Amerikan rüyası, daha doğrusu Amerikan rüyasının solmasının yol açtığı düş kırıklığıydı.
O da, küçük adamı “esthablishement”ın aleti olduğu çıkar çevrelerine karşı korumak, büyük ve güçlü Amerika’yı ayağa kaldırarak, rüyayı yeniden canlandırmak için oraya gittiğini ilan ediyordu.
Adeta, 1939’da Frank Capra’nın kaleme aldığı senaryo, 2017’de Tanrı’nın ilahi kurgusuyla gerçekleşiyordu.
Biri fani, öbürü ilahi kurguların paralelliğini kendimden geçerek izliyordum.

***

Sonra bir an, Trump’ın jestlerine ve mimiklerine engellenemez biçimde yansıyan kibri görüp uyandım. Allah’ın Mr. Trump’ı ile Frank Capra’nın Mr. Smith’i arasında, her ikisinin de Amerikan rüyasını terennüm etmeleri dışında hiçbir benzerlik yoktu.

***

Mr. Smith’in Amerikan rüyasını, çıkar çevrelerine karşı savaşan küçük insanlar oluşturuyordu.
Mr. Trump’ın vaat ettiği Amerikan rüyasını gerçekleştirecek ekibin kahramanları ise bizzat o çıkar çevrelerinin içinden çıkıp gelmişlerdi.
Trump’ın rüyasını gerçekleştirecek ekip, Eisenhower’in daha 1961’de yakındığı militaro - endüstriyel takımın temsilcileriydi.
Mr. Smith’in Amerikan rüyasının dünyasında, emek, feragat, sevgi, dayanışma, dürüstlük, fedakârlık, tevazu gibi kavramlar egemendi.
Mr. Smith’ten üç çeyrek yüzyıl sonra Washington’a giden Mr. Trump’ın dünyasında, acımasızlık, şiddet, çıkar, kibir, kendini beğenmişlik, ırkçılık, düşmanlık, baş eğmeyenin başını ezmek, altta kalanın canı çıksın gibi unsurlar egemendi.
Ve bu iki Washington öyküsünden biri kurmaca biri gerçekti.
Bakalım, Mr.Trump’ın gerçek öyküsü nasıl gelişecek.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023