Cam tavan değil beton duvar
Jale Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Cam tavan değil beton duvar

15.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İster beyaz yaka olsun ister mavi yaka, Türkiye’de çalışan olmak bir de üstüne kadın olmak eşitsizlik, güvencesizlik, görünmezlik demek.  Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre dünyada kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 68, erkeklerin yüzde 90 seviyesinde.

Türkiye’de ise kadınların işgücüne katılımı sadece yüzde 35 civarında, erkeklerde ise bu oran yaklaşık yüzde 70.

Geçen hafta yeni bir araştırma yayımlandı. Bu kez araştırma plazalarda, kurumsal ortamlarda çalışan kadınların sorunlarına yönelikti.

FutureBright ve SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin gerçekleştirdiği “Beyaz Yaka Kadınlar Araştırması”.

Türkiye’de kurumsal hayatın vitrinine yakından bakan araştırmanın sonuçları, camdan tavanı değil adeta kalın bir beton duvarı işaret ediyor. Rakamlar tanıdık, tablo alarm verici. 

ASLA EŞİTLİK YOK 

Araştırmanın sonuçlarına göre kadınların yüzde 74’ü “İş hayatında kadın asla erkekle eşit değil” diyor. Yüzde 50’si, “Ekonomik zorunluluk olmasa çalışmam” diye ekliyor. Bu iki cümleyi yan yana koyduğunuzda ortaya çıkan şey bir tercih değil, tükenmişlik.

Çünkü bu ülkede kadınlar çalışmayı “kendini gerçekleştirme” hayaliyle değil, çoğu zaman mecburiyetle sürdürüyor. Ve o mecburiyet, her gün biraz daha ağırlaşıyor.

Araştırma çok net söylüyor: Sistem erkeklere göre kurulmuş. Beyaz yaka kadınların dörtte üçü bunu böyle görüyor. Aynı pozisyon, aynı sorumluluk, aynı performans... Ama daha fazla emek, daha fazla görünmezlik.

İş görüşmeleriyle başlıyor hikâye. Yetkinlikten önce özel hayat. Medeni durum, çocuk planı, “İleride düşünür müsünüz” soruları. Erkeklere sorulmayan, sorulması normalleştirilen sorular.

TACİZ VAR CEZA YOK

Çalışma hayatına girince tablo değişiyor mu? Hayır. Kadınların üçte biri çalıştığı kurumda bilinçli ayrımcılık olduğunu düşünüyor. Sözleri kesilen, giyimi tartışılan, aynı davranışı sergilediğinde erkek meslektaşından daha sert yargılanan kadınlar... Taciz sınırında gezinen davranışlar, cezasızlıkla besleniyor.

Her 10 beyaz yaka kadından 4’ü çocuk sahibi olmanın kariyerinde sorun yaratacağını düşünüyor. Terfi, ücret artışı, karar alma süreçleri... Hepsinde cinsiyetin belirleyici olduğunu söylüyorlar. Erkek için “baba olmak” bir artı, kadın için “risk”.

Evde ise mesai hiç bitmiyor. En az bir maaş gerektiren bakıcı lüks, destek sınırlı, yük kadının üzerinde. Regl izni kâğıt üzerinde var ama fiiliyatta yok. Olan yerde bile kullanamayan kadınlar var. Çünkü “ayıp”, çünkü “abartı”, çünkü “iş aksar”.

ÇALIŞMADAN SESSİZ KOPUŞ

Araştırmanın belki de en çarpıcı sonucu şu: Kadınlar en çok kendilerine güvenmek zorunda hissediyor. Kuruma değil, sisteme değil, birlikte çalıştıklarına değil... Yalnızca kendilerine.

Her dört kadından biri bir önceki işinden “istifa ettirilmiş”. Maaş düşük, yan haklar kısıtlı, saygı eksik. Ve sonra soruluyor: “Neden işten ayrıldınız?”

Yanıt basit ama duyulmak istenmiyor.

Beyaz yaka kadınların yarısına yakını, ekonomik refahı yeterli olsa çalışmak istemeyeceğini söylüyor. Bu, “Ev kadını olmak istiyorum” romantizmi değil. Bu, mutsuzlukla geçen bir iş hayatının itirafı. Bu bir kadın meselesi değil SES Derneği Başkanı Gülseren Onanç’ın dediği gibi: 

“Türkiye’de kadınlar iş yaşamından sessizce kopuyor. OECD’de en kötü üç ülke arasındayız. Dünya sıralamasında sonlarda. Ve hâlâ bunu ‘kadınların tercihi’ diye anlatan bir dil var.” Oysa bu tablo bir tercih değil, yapısal bir dışlama.

Bu rapor, sadece kadınların değil, bu ülkenin demokrasi ve kalkınma iddiasının da durumunu gösteriyor. Çünkü kadınların dışlandığı, güvensiz hissettiği, yorulduğu bir çalışma hayatı sürdürülebilir değil. Tek kanatla uçulmaz!

İlgili Konular: #Mavi yaka,

Yazarın Son Yazıları

Cam tavan değil beton duvar

İster beyaz yaka olsun ister mavi yaka, Türkiye’de çalışan olmak bir de üstüne kadın olmak eşitsizlik, güvencesizlik, görünmezlik demek. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre dünyada kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 68, erkeklerin yüzde 90 seviyesinde.

Devamını Oku
15.12.2025
Dijital dönüşüm bir adalet meselesi

Türkiye’de e-ticaret kullanım oranı yüzde 45, e-devlet kullanım oranı yüzde 60. ChatGPT’nin küresel trafiğinin yüzde 3’ü Türkiye’den geliyor. Bu veriler toplumun dijitalleşmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Devamını Oku
24.11.2025
‘Bu ülke derin bir uykuda’

Çin bugünlerde tıpkı insan gibi yürüyen robotunu tanıttı dünyaya. O kadar hızlı ilerliyor ki teknoloji, ev işlerinde, yaşlı bakımında kullanılacak yeni nesil insansı robotlar için artık gün sayılıyor.

Devamını Oku
17.11.2025
Balda tehlike büyüyor

Pestisit, kalıntı, tağşiş... Türkiye, gıda güvenliği açısından belki de en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Zehir soframıza kadar sızmış durumda. Denetim mi? Kâğıt üzerinde var ama kovanın, tarlanın, sofranın gerçekliği bambaşka.

Devamını Oku
20.10.2025
Fikir üreten fabrikadan sessiz kalan fabrikaya

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 1971’de Feyyaz Berker ve bir grup iş insanı tarafından kurulurken Vehbi Koç, derneği şu sözlerle tanımlıyordu:

Devamını Oku
29.09.2025
Keşke ıssız kalsaydı! Yassıada hukuk dışı kaldı

Yassıada ve Sivriada, sit alanı statüsünden çıkarıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından adaların imar oranı yüzde 5’ten yüzde 65’e çıkarıldı. Böylece ada, yapılaşmaya açıldı.

Devamını Oku
22.09.2025
Ezilen halk bu oyunu bozar

Bugün gözler, Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) bölmeyi amaçlayan, siyasal niyeti gün gibi ortada olan uydurma bir davaya çevrilecek.

Devamını Oku
15.09.2025
Binde 5 değil binlerce hayat

“20 yıldır bu işi yapıyorum. İlk defa bu kadar çaresizim. Mağaza kapanınca işçiler dağıldı. Çoğu genç, kredi borçları var. Ne yapacaklar bilmiyorum.” İzmirli bir ayakkabı ustası söylüyor bu sözleri.

Devamını Oku
25.08.2025
Kıyamete adım adım

Bundan 26 yıl önce 17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük depremin yıldönümüydü dün. Gölcük’ten Sakarya’ya, Yalova’dan İstanbul’a yaşanan bu depremde binlerce bina yıkıldı, on binlerce insan hayatını kaybetti.

Devamını Oku
18.08.2025
Ataköy de karot kıskacında

İstanbul’un önemli kentleşme örneklerinden biri olan ve bir açık hava müzesi diye nitelenen Ataköy 1. Kısım, izinsiz karot alınarak yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Devamını Oku
04.08.2025
Taşyapı’dan dönüşüm soslu el koyma

İstanbul’un inşaatla altüst olmuş, “ihanet edilmiş” son 30 yılına hep aynı müteahhitler damga vurdu. İlk hatırlanılacak isimlerden biri de Emrullah Turanlı’nın sahip olduğu Taşyapı İnşaat. Taşyapı adı İstanbul’da onlarca tartışmalı projeyle anıldı yıllardır.

Devamını Oku
28.07.2025
Zeytinimi alma geleceğimi çalma

Türkiye’nin Ortadoğu’ya hükmetme hayalini kurduğu “büyük” gündeminde Ankara’da bir eylem sürüyor günlerdir.

Devamını Oku
14.07.2025
Sınıfın hafızası umudu yaşatıyor

Türkiye işçi sınıfının tarihinde 15 16 Haziran 1970 tarihi bir kırılma noktasıydı. 12 Mart muhtırasının ayak sesleri duyulurken dönemin iktidarı işçilerin 1960’larda elde ettiği sendikal kazanımları geri almak istiyordu.

Devamını Oku
16.06.2025
Ücrette gelecek, kirada geçmiş enflasyon haksızlık

Türkiye bir süredir “barınamayanlar ülkesi”ne dönüştü. Ne kiracı ev bulabiliyor ne dar gelirli kirasını ödeyebiliyor ne de gençler bir ev hayali kurabiliyor.

Devamını Oku
02.06.2025
Sabır taşı çatladı

“Biraz daha sabır” diyor ekonominin baş sorumlusu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz...

Devamını Oku
26.05.2025
İflas rüzgârı sertleşti

İflas rüzgârı sertleşti

Devamını Oku
12.05.2025
Görünmez patronlar devri

Görünmez patronlar devri

Devamını Oku
05.05.2025
İstanbul’da partizanlık yıkımına hazır mıyız?

İstanbul’da partizanlık yıkımına hazır mıyız?

Devamını Oku
28.04.2025
Vicdanın çöküşü

Vicdanın çöküşü

Devamını Oku
21.04.2025
Dertleri iklim değil

Dertleri iklim değil

Devamını Oku
14.04.2025
Küreselleşmede son perde mi?

Küreselleşmede son perde mi?

Devamını Oku
07.04.2025
Gençlerin isyanı

Gençlerin isyanı

Devamını Oku
31.03.2025
Tek yol seçim

Tek yol seçim

Devamını Oku
24.03.2025
Üretici battı, halk zehirleniyor

Üretici battı, halk zehirleniyor

Devamını Oku
17.03.2025
9 milyon derin yoksul var

9 milyon derin yoksul var

Devamını Oku
03.03.2025
İşsiz, umutsuz ve mutsuz...

İşsiz, umutsuz ve mutsuz...

Devamını Oku
24.02.2025
AKP’nin yeni cinliği uzay hakkı!

AKP’nin yeni cinliği uzay hakkı!

Devamını Oku
10.02.2025
Hayaller Paris gerçekler Kartalkaya

Hayaller Paris gerçekler Kartalkaya

Devamını Oku
27.01.2025
Ağaç kesen Türkiye iklim zirvesine talip!

Ağaç kesen Türkiye iklim zirvesine talip!

Devamını Oku
02.12.2024
Bölüşüm krizi

Bölüşüm krizi

Devamını Oku
25.11.2024
Çocuk ölümlerinin gölgesinde

Çocuk ölümlerinin gölgesinde

Devamını Oku
18.11.2024
Geleceğimiz derin uykuda!

Geleceğimiz derin uykuda!

Devamını Oku
11.11.2024
‘Depresyondayız, unutulduk aldatıldık!’

‘Depresyondayız, unutulduk aldatıldık!’

Devamını Oku
25.10.2024
Jale Özgentürk yazdı...

En kötüsü 2025’te yaşanacak

Devamını Oku
18.10.2024
Birleş ya da kaybet!

Birleş ya da kaybet!

Devamını Oku
04.10.2024
Sır gibi proje!

Kalamış’a para Saray’da aranıyor

Devamını Oku
20.09.2024
Avrupa’ya yeni fırsat penceresi

Avrupa’ya yeni fırsat penceresi

Devamını Oku
13.09.2024
Acı ilacı yurttaşa içirmek işe yaramıyor

Acı ilacı yurttaşa içirmek işe yaramıyor

Devamını Oku
16.08.2024
İş dünyasında büyük korku

İş dünyasında büyük korku

Devamını Oku
12.07.2024
Sanayinin deprem endişesi

Sanayinin deprem endişesi

Devamını Oku
05.07.2024