Sen yine koy bakalım yerse

Sen yine koy bakalım yerse

21.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Saçları kovanın çevresinde dolanan arıları andıran, saydam teni güneş kokan kız, balkon penceresinin önündeki sedire oturmuş, kedisini de almış kucağına, bir yandan seviyor, bir yandan da mayışmış, pençelerini çıkarmadan yumruğunu sıkıp açan hayvanı göstererek meydan okuyordu:

- Burada herkesten önce Yumoşum gelir! Dünya bir yana o bir yana! Değil mi, Yumoşçuğum?

Delikanlı, başına buyruk, meydan okuyan kıza da kendisinin göz koymuş olduğu yere kurulmuş olan kediye de artan bir öfkeyle “dur şuna bir gösterivereyim” dedi ve asıldı bütün gücüyle önünde sallanan kuyruğa... Kedi anında pençesini kızın eline geçiriverdi...

Kedi bu, canı kimin kucağındayken yanmışsa tepkisi ona yönelecekti. Aslında kendisini sevenle, canını acıtanı düşünüp de ayırt edecek hali yoktu ya!

Elli yıl öncesinin muzipliklerinin, hasretlerinin belleğin duvarını yıkmasının nedeni, AKP iktidarının, Yumoş’uyla nispet veren kızla kedisine oynadığı oyunun benzerini şu anda yeniden denemesinden.

***

Tüm politikalarının iflası üzerine, sandık şansını hepten yitiren AKP iktidarı, delikanlının oynadığına benzer oyuna başvurmaya çalışıyor.

Delikanlının, kedinin kendini koruyup kollayan ile hedef alanı ayırma yeteneğinden yoksunluğu üzerine kurulu oyununu talan ve yağma ekonomisi düzeninin egemeni sağ iktidarlar, geçmişte deneyip sonuçlar elde ettikleri oyunun püf noktası, öznesinin, kendisine yönelen tehdidin ya da musallat olan musibetin mekanizmasını kavrayamayıp tepkiyi faile değil, kucaklayana yöneltecek yapıda olmasıdır. Siyasal İslamın, yağma ve talan ekonomisinin pirelerin hep develeri yuttuğu düzeninin çıkmaza saplanması üzerine oluşan toplumsal tepki karşısında halkın mekanizmanın özünü kavrayamayacağı sanısından hareketle oluşturduğu yeni oyun ilkel ve sığ ekonomi kafasına da uygundur. 

Halkın üretim-paylaşım mekanizmasında zincirin son halkası olarak hep karşısında gördüğü, kasap, bakkal, manav, küçük üretici hep yoksulluğun sorumlusu olarak sunulmuştur. 

Şimdilerde de aynı oyun tezgâhlanmaya aşırı zam yapan esnaf, bozukluğun nedeni olarak gösterilerek sorumluluktan sıyrılmaya çalışılmaktadır.

Birbirleriyle at başı birlikte koşmakta olan yolsuzluklar ile yoksulluk arasındaki yapısal ilişki de sağ iktidarların kurbanlar ile sorumluları karıştırma girişimini inandırıcı kılmaktadır.

***

Ama artık yolsuzluğun, yoksulluğun, işsizliğin, pahalılığın, üretim eksikliğinin sorumlusu olarak aşırı zamları gösteren ve bunlara karşı neredeyse cihat açmış pozunda olan AKP öyle kolay kolay her bakımdan içinde bulunduğumuz çıkmazın sorumluluğundan kurtulabilecek gibi görünmemektedir. 

Bu kez sersem kedinin konumunda bulunan halk, oyunu yememektedir.

Tarikatlar, Diyanet ve dış güçlerin elbirliğiyle desteklediği AKP’nin yağma ve talan ekonomisi ve baskı zulüm politikasının doğrudan sorumlusudur. 

Bir yandan beşli çete ilişkilerle somutlaşan yağma talan avanta işbirlikçiliği, bir yandan her geçen gün daha yoğunlaşan baskı ve zulüm politikaları, Türkiye’yi Ortadoğu batağının bütün silahlı çatışmalarının göbeğine yerleştiren emperyalist odaklı dış politikasının bugünkü çıkmazın baş sorumlusu olduğunu, herkesin gördüğünü bütün kamuoyu anketleri avaz avaz bağırmaktadır.

Herkesin, yağma, talan, hırsızlık yolsuzluk özgürlüğünün ortamında, yoksulluk ve zulüm altında inlediği bir ortamda şimdi hayat pahalılığına karşı mücadele görüntüsü altında hiçbir işe yaramayacak güya fiyat kontrol politikalarını kimse yemiyor artık.

Ama ısrar edenin de elini tutmaya çalışmamak, “Aslanım sen istiyorsan yine de önüne aynı şeyi koy, bakalım yerse!” demek en iyisi.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023